İletişim Başkanlığının 'Suç Kimde? Bugün Geçmişten Ayrı Düşünülemez' kitabı yayımlandı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdim yazısından: - 'Kıbrıs meselesinin, sadece 1974 olaylarına indirgenerek Ada'nın kadim ve asli unsuru olan Kıbrıs Türklerinin dünyadan koparılmasını ve yok sayılmasını haklı gösterecek hiçbir Birleşm

Genel 28.07.2024 14:08:26 0
İletişim Başkanlığının

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kıbrıs meselesinin, sadece 1974 olaylarına indirgenerek Ada'nın kadim ve asli unsuru olan Kıbrıs Türklerinin dünyadan koparılmasını ve yok sayılmasını haklı gösterecek hiçbir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı bulunmamaktadır. Hukuki temeli bulunmayan ve tamamen siyasi olan kısıtlamaların kaldırılması, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak arzumuzdur." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Kıbrıs meselesinin geçmişine ışık tutmak amacıyla "Suç Kimde? Bugün Geçmişten Ayrı Düşünülemez" adlı kitap yayımladı.

Kitabın takdim yazısını kaleme alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs meselesini, "uluslararası ilişkiler alanının belki de en uzun süre müzakere edilen ve çözüme kavuşmayan karmaşık bir fenomen" şeklinde nitelendirdi.

Erdoğan, "Tarih boyunca çeşitli etnik ve siyasi gerginlikler, jeopolitik çıkarlar ve uluslararası müdahalelerle şekillenen tarihsel geri planın belgelendirilerek anlatılması ve Ada'nın sosyolojik dokusunun anlaşılması, çözüme sunulacak katkının olmazsa olmazıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle 1960'lı yıllardan itibaren Kıbrıs Adası'nda yaşanan etnik ve siyasi gerginliklerin bugüne kadar uzanan meselenin temelini oluşturduğunu anımsatan Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca maruz kaldığı haksızlıklar ve saldırıların, bugünkü sorunların anlaşılması için kritik bir perspektif sunduğuna dikkati çekti.

Ada'da yaşayan Türk ve Rum toplumları arasında 1960'lı yıllarda başlayan ve 1963'te yoğunlaşarak Türk toplumunu hedef alan saldırıların, Türk toplumunun güvenliğini tehlikeye attığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Elbette Ada'daki Türk varlığının yok edilmesine yönelik faaliyetler, Ada'nın stratejik konumu ve Ada üzerinde hakimiyet kurma çabalarıyla yakından ilişkilidir ve bunlardan bağımsız düşünülemez. Ada'daki Türk toplumuna yönelik katliamlar, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması Enosis hedefiyle birlikte, Kıbrıs'taki Türk toplumunun varlığını tehdit eden bir unsur haline gelmiştir. Bu dönemde, Kıbrıs Türk halkı, kendi güvenliği ve varlığını koruma mücadelesi vermiştir.

Etnik bir temizlik planı çerçevesinde Rum saldırıları ve Enosis hedefi, Kıbrıs Türk toplumunun varlığını tehdit ederek Türkiye’nin 1974'teki müdahalesini zorunlu kılmıştır. Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak, bütün siyasi ve diplomatik yolları denedikten sonra Kıbrıs Türk halkını korumak ve Ada'da barışı sağlamak amacıyla 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda, Kıbrıs meselesini, 20 Temmuz 1974 tarihinde başlamış kabul etmek, bu tarihten çok önce başlayan sorunları, özellikle 1963-1974 arası yaşanan etnik ve siyasi mücadeleleri, Kıbrıs Türklerine yapılan zulümleri yok saymak anlamına gelecektir. Bu durum da gerçeklik bağlamından kopartılmış bir meseleye, hakiki ve adil çözümler bulmayı zorlaştıracaktır."

- "Kıbrıs Türklerinin yok sayılmasını haklı gösterecek hiçbir BM Güvenlik Konseyi kararı bulunmuyor"

Kıbrıs meselesinin, sadece 1974 olaylarına indirgenerek Ada'nın kadim ve asli unsuru olan Kıbrıs Türklerinin dünyadan koparılmasını ve yok sayılmasını haklı gösterecek hiçbir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı bulunmadığına işaret eden Erdoğan, "Hukuku temeli bulunmayan ve tamamen siyasi olan kısıtlamaların kaldırılması, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak arzumuzdur. Bu minvalde sürdürülebilir bir barış ikliminde Ada gerçeklerine dayanarak eşit iki devletin yan yana ve birlikte yaşaması idealimi yinelemek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihsel gerçeklerin bir kez daha uluslararası kamuoyuna sunulmasına katkı sağlayan, Türkiye ve KKTC'nin dezenformasyonla mücadelesinde değerli bir kaynak niteliği taşıyan kitaba emeği geçenlere şükranlarını ifade ederek, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılında tüm şehitleri, gazileri ve kahramanları yad etti.

- Barış Harekatı'na giden yolu belge ve fotoğraflarla resmeden arşiv eser özelliği taşıyor

Kıbrıs meselesinin unutturulmak istenen geçmişine ışık tutmak amacıyla ilk baskısı, 1974 yılında Basın-Yayın Genel Müdürlüğü tarafından Fransızca yayımlanan arşiv niteliğindeki kitap, İletişim Başkanlığı tarafından aslına bağlı kalınarak Türkçe ve İngilizce olarak tekrar hazırlandı.

Kitap, Kıbrıs meselesinin sadece 1974 olaylarına indirgenmeye çalışılması ve Ada'nın kadim ve asli unsuru olan Kıbrıs Türklerine yaşatılan zulmün ve derin acıların yok sayılmasına karşı, belge ve fotoğraflarla hakikati ortaya koyarak tarihe kayıt düşüyor.

Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeleri detaylı bir şekilde ele alan kitap, Ada'da her zaman adil ve eşitlikçi bir çözümden yana olan Türkiye'yi meselenin sebebi olarak gösteren Kıbrıs Rum tarafı propagandasının arkasındaki gerçeklere, Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına dünyanın farklı medya organlarında yayımlanan haber ve yazılara, döneme şahitlik eden fotoğraflara yer veriyor.

1960'lı yıllardan günümüze kadar uzanan Kıbrıs Adası'nda yaşanan etnik ve siyasi gerginliklere belgelerle ışık tutan ve bugünkü sorunların anlaşılması için geçmişin tanıklığına başvurmayı öneren kitap, Kıbrıs meselesinin 20 Temmuz 1974 tarihinde başlamış olduğunu iddia eden siyasi söylemin ardındaki tarihsel gerçekleri deşifre ediyor.

Kıbrıs meselesi bağlamında Kıbrıs Türkleri ve Türkiye aleyhine gerçeklik bağlamından kopartılmış siyasi yalanlar ve dezenformasyonla mücadeleyi amaçlayan kitap, Türkiye'nin Ada'ya garantörlük haklarından kaynaklanan askeri müdahalesinin haklı gerekçelerini ve adım adım Barış Harekatı'na giden yolu belge ve fotoğraflarla resmeden bir arşiv eser özelliği taşıyor.


Yorum
YÖK’ten Tarihi Karar: Üniversite 3 Yılda Bitecek, 175 Bölüm Tamamen Kapatıldı! YÖK, üniversite sisteminde köklü değişikliklere gidiyor. Kontenjanlar azaltılıyor, bazı bölümler kapatılıyor, lisans eğitimi 3 yıla düşerken staj süreleri uzatılıyor.
Yılbaşında 9 günlük tatil planı nasıl yapılır? 2026 yılbaşı tatili için 9 günlük fırsat kapıda! 1 Ocak'ın Perşembe olmasıyla, 4 günlük izin kullanarak uzun bir mola vermek mümkün. İşte 2026 resmi tatil takvimi ve izin rotası. Yılbaşında dokuz günlük tatil planı nasıl yapılır?
Bina Sorumlusu, Salon Başkanı, Gözetmen… AÖF’te Ücret Tablosu Açıklandı Anadolu Üniversitesi AÖF 2025–2026 Güz Dönemi sınavları için görevli başvuruları başladı. İstanbul ve diğer iller için ayrı belirlenen ücretler öğretmenlerin dikkatini çekti.
Ankara’da Memura Rekor Destek: Mansur Yavaş %120 Tavan Oranıyla İmzayı Attı! Ankara Büyükşehir Belediyesi, ABB, ASKİ ve EGO’da görev yapan memurlar için Sosyal Denge Tazminatı sözleşmesini yasal tavan olan %120 üzerinden yeniledi.
Öğretmen Atamalarında ‘Kilometre’ Muamması: Kimler Uzak İlçelere Gönderilebilir? Milli Eğitim Bakanlığı’nın norm fazlası öğretmenlere yönelik yayımladığı son yazı, aile birliği olanları korurken bekâr ve eşi çalışmayan öğretmenler için resen atama belirsizliğini yeniden gündeme taşıdı.
Eskişehir’de Kayıp Öğretmen Alarmı: Türkçe Öğretmeni 4 Gündür Aranıyor Eskişehir Odunpazarı’nda görev yapan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’dan 4 gündür haber alınamıyor. Polis ekipleri kent genelinde ve Porsuk Çayı çevresinde arama çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Öğretmenlerin Ek Ders Hesaplamalarında Büyük Risk Aralık ayı ek ders hesaplamalarında en kritik kalem sınav görevleri oldu. Okul yönetimlerinin KBS işlemlerini atlaması halinde açık lise sınav ücretleri öğretmenlerin hesabına yatmayabilir.
Zamlı Uzman ve Başöğretmen Tazminatları Kaç TL’ye Çıkacak Ocak ayında öğretmenlere yapılacak zamla birlikte uzman ve başöğretmen tazminatları yeniden hesaplandı. Yüzde 11 zam, enflasyon farkı ve 1.000 TL artış maaşlara nasıl yansıyacak?
Şanlıurfa Öğretmen Akademilerinde Mevlânâ Mesnevisi Programı Millî Eğitim Bakanlığımız uhdesinde yürütülen Şanlıurfa Öğretmen Akademileri kapsamında faaliyet gösteren Edebiyat Akademisi, bu hafta vefatının 752. yıl dönümü dolayısıyla Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî anısına program düzenledi.
Öğretmen atama branş kontenjanları, eğitim merkezleri ve 1 yıllık akademi programı detayları netleşiyor Milli Eğitim Akademisi’nde öğretmen adaylarını ilgilendiren süreçte sona yaklaşıldı. Branş kontenjanları, eğitim merkezleri ve 1 yıllık akademi programına ilişkin detaylar netleşiyor.
Öğretmenlere 5 Oturum Sınav Görevi Fırsatı! ÖSYM, Aralık ayı sonunda yapılacak Uzman Yardımcılığı ve Sayıştay Denetçi Yardımcılığı sınavları için öğretmenlere 5 ayrı oturumda görev alma imkânı sundu.
Öğretmenlerin Ek Ders Ücretlerine Yüksek Kazanç Kesintisi Aralık ayı ek ders ödemeleri yıl sonu mali kapanış nedeniyle erkene çekildi. Ancak üst vergi dilimine giren öğretmenler için net tutarlarda dikkat çekici düşüşler yaşanacak.
Eğitim Mil-Sen: Memurların Çözülemeyen Sorunları Artık Ertelenemez Kamu hizmetlerinin asli unsuru olan memurlar, uzun yıllardır biriken ekonomik, sosyal ve özlük hak kayıpları nedeniyle ciddi bir mağduriyet yaşamaktadır.
Ali Yalçın’a Yıldırım Demirci’den ağır eleştiri: “Hangi yüzle üyenin karşısında?” Yıldırım Demirci, Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ı yargı kararları üzerinden eleştirip bombardımanına tuttu: “Hangi yüzle üyenin karşısında?”
Kamu Çalışanlarının Kaderini Değiştirecek 7 Maddelik Teklif TBMM'de! MHP, artan enflasyon karşısında alım gücü eriyen memurlar için zam, refah payı ve özlük haklarını kapsayan 7 maddelik düzenleme teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.