10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ana dilde eğitim tartışmalarına sert tepki gösterdi. Geylan, Türkçeden başka hiçbir dilin eğitim dili olamayacağını belirterek, “Bu talepler, doğrudan Anayasa ihlalidir ve devletin birliğine yöneliktir.” dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, kamuoyunda sıkça gündeme gelen ana dilde eğitim taleplerine sert tepki gösterdi. Yaptığı yazılı açıklamada, bu talebin Anayasa’nın 42. maddesine açıkça aykırı olduğunu belirten Geylan, "Türkçeden başka hiçbir dilin, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dili olarak okutulamayacağı Anayasa’da açıkça ifade edilmiştir," dedi. Geylan, milli ve üniter devlet yapısını hedef alan bu tür girişimlerin, devletin varlığına yönelik bir saldırı anlamı taşıdığını vurguladı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, son günlerde yeniden gündeme gelen ana dilde eğitim tartışmalarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Geylan, bu taleplerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na açıkça aykırı olduğunu belirterek, “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dili olarak öğretilemez. Bu hüküm, Anayasa’nın 42. maddesinde açıkça yer alıyor.” ifadelerini kullandı.
Geylan, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti’nin dilinin Türkçe olduğunu hatırlatarak, “Anayasamızın 3. maddesi devletin dilini, yapısını ve bölünmez bütünlüğünü güvence altına alır. Türkiye Cumhuriyeti, ülkesi ve milletiyle bir bütündür. Bu bütünlüğü zedeleyecek her söylem ve girişim, doğrudan devletin varlığına yöneliktir.” dedi.
Sendika Başkanı, “Ana dilde eğitim talebi, sadece bir eğitim politikası önerisi değildir; bu, Anayasa’nın özüne dokunan, milli birlik duygusunu zedeleyen bir tutumdur.” diyerek sert çıktı.
Talip Geylan, Anayasa’ya bağlılık yemini etmiş kişi veya kurumların, bu tür talepler karşısında daha sorumlu davranması gerektiğini ifade etti.
“Bu konuyu gündeme getirenlerin, devlet memuru ya da kamu görevlisi olmaları ayrı bir vahamettir. Çünkü bu kişiler, Anayasa’ya sadakat yemini etmiş insanlardır. Anayasaya aykırı bir talebi dillendirmek, yemini hiçe saymaktır.” dedi.
Geylan açıklamasında, Türkiye’nin üniter ve milli devlet yapısına dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Resmî dilin dışında eğitim hakkı önermek, devletin varlığına yönelik bir tutumdur. Türkiye bir federasyon ya da sömürge ülkesi değildir. Toplumumuzu oluşturan hiçbir alt kimlik ayrı veya üstün değildir. Hepimiz büyük Türk milleti ailesinin eşit bireyleriyiz.”
Geylan, “Ana dilde eğitim safsatası, alt kimliğe sahip vatandaşlarımızı eğitimden, istihdamdan ve sosyal hayattan koparacak; onları ikinci sınıf vatandaş haline getirecek bir projedir. Bu hain tezgâha milletimiz de devletimiz de izin vermeyecektir.” ifadeleriyle sözlerini sürdürdü.
Açıklamasının sonunda Anayasa’nın 66. maddesine atıfta bulunan Geylan, “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” diyerek, vatandaşlar arasına dil veya etnik köken üzerinden ayrım yapılmasının, cumhuriyetin temel değerlerine zarar vereceğini söyledi.
“Sözün özü; Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dili olarak okutulamaz ve öğretilemez.”
Ana dilde eğitim tartışması, yıllardır Türkiye’nin en hassas konularından biri olmaya devam ediyor.
Peki siz ne düşünüyorsunuz?
➡ Türkçenin eğitim dili olarak korunması sizce toplumsal birliği güçlendirir mi, yoksa çeşitliliği sınırlayan bir yaklaşım mı olur?
Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın.