14021,84%-1,14
42,93% 0,07
50,62% 0,13
5969,58% -4,48
9839,57% -2,66
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, kamuoyunun yakından takip ettiği bir yargılama sürecinde önemli bir ara karara imza attı. Yerel mahkeme tarafından "Cumhurbaşkanına yönelik tehdit" suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılan gazeteci Fatih Altaylı, istinaf incelemesi devam ederken tahliye edildi.
Süreç, Fatih Altaylı’nın 20 Haziran tarihinde kendisine ait YouTube kanalında gerçekleştirdiği bir canlı yayınla başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Altaylı'nın söz konusu yayında kullandığı ifadelerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına yönelik bir tehdit unsuru barındırdığı ileri sürüldü.
İddianamede yer alan temel suçlamalar ve tespitler şu şekildedir:
İçerik Analizi: Altaylı'nın, tarihsel bir soruya yanıt verirken geçmişteki yönetim modelleri ve bazı hükümdarların akıbetlerine dair verdiği örneklerin, güncel bir tehdit mesajı taşıdığı savunuldu.
İletme Kastı: Videonun dijital platformlar üzerinden geniş kitlelere ulaştırılması, yargı makamlarınca "bilinçli bir iletme kastı" olarak değerlendirildi.
Şikayet Süreci: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarının 23 Haziran’da sunduğu şikayet dilekçesiyle hukuki süreç resmiyet kazandı.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 26 Kasım tarihinde karar çıkmıştı. Mahkeme heyeti, Altaylı’nın eyleminin sabit olduğuna kanaat getirerek sanığı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırmış ve hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Gerekçeli kararın yazılmasının ardından, savunma avukatları dosyayı bir üst mahkeme olan istinafa taşıyarak itirazda bulundu.
Dosyayı kapsamlı bir şekilde ele alan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, sanık avukatlarının tahliye talebini yerinde buldu. Üst mahkeme, tahliye kararını şu hukuki gerekçelere dayandırdı:
Delil Durumu: Davaya konu olan delillerin büyük ölçüde toplanmış olması.
Kaçma Şüphesi: Sanığın mevcut durumu itibarıyla kaçma veya saklanma ihtimalinin düşük görülmesi.
Hukuki Nitelik: Verilen ceza miktarı ile sanığın cezaevinde geçirdiği sürenin orantılılık ilkesi çerçevesinde değerlendirilmesi.
Suçun Mahiyeti: Atılı suçun niteliği göz önüne alınarak tutukluluk tedbirinin bu aşamada gerekli olmadığına hükmedilmesi.
Ceza Dairesi, tahliye kararına rağmen davanın esasına yönelik incelemesini sürdürüyor. Bu süreçte mahkeme, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararını ya onayacak ya da usul ve yasaya aykırılık tespit etmesi durumunda kararı bozarak yeniden yargılamanın yolunu açacak.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.