9715,58%4,48
37,96% -0,01
40,99% 0,00
3692,76% 0,41
5964,06% 0,02
İLKE Vakfı'nın yayımladığı İstanbul'un 39 ilçesine yönelik sosyoekonomik rapor, kentin mevcut dinamiklerini gözler önüne serdi. Raporda demografiden eğitime, sağlıktan ulaşıma kadar pek çok alanda dikkat çeken veriler yer alıyor. Nüfusun merkez ilçelerde azalırken çeper ilçelerde arttığı, gelir adaletsizliği ve eğitimde fırsat eşitliğinin belirginleştiği bu rapor, İstanbul'un geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor.
İstanbul'un İlçelerine Sosyoekonomik Bir Bakış: İLKE Vakfı'nın Detaylı Raporu
İlim Kültür Eğitim Vakfı (İLKE), İstanbul'un 39 ilçesinin sosyoekonomik yapısını masaya yatırdığı önemli bir rapor yayımladı. Araştırmacı Enes Koru tarafından hazırlanan bu rapor, demografi, ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, ulaşım ve sosyal hayat gibi temel göstergeler üzerinden kapsamlı bir analiz sunuyor. Rapor, özellikle nüfus hareketliliği, gelir adaletsizliği, eğitimde fırsat eşitliği ve çevre konularındaki bulgularıyla dikkat çekiyor.
Merkez ve Çeper: Nüfus Hareketliliği
Rapora göre Fatih, Kadıköy ve Şişli gibi merkez ilçelerde nüfus azalırken, Esenyurt, Beylikdüzü ve Başakşehir gibi çeper ilçelerde nüfus hızla artıyor. Beylikdüzü, son 10 yılda yüzde 67 oranında nüfus artışıyla dikkat çekerken, Fatih'te nüfus yüzde 16 oranında azalmış durumda. İlçelerin kentleşme dinamikleri, göç hareketleri ve mekansal dönüşüm süreçleri, İstanbul'un geleceğini şekillendiriyor.
Eğitimde Fırsat Eşitliği ve Yoğunluk
Raporda eğitime erişimde yaşanan eşitsizlikler çarpıcı verilerle sunuluyor. Esenyurt'ta bir öğretmene 44 öğrenci düşerken, Kadıköy'de bu sayı 17'ye kadar düşüş gösteriyor. Son 10 yılda Sultanbeyli, Sultangazi ve Esenyurt'ta yükseköğrenim oranında yüzde 150'lik artış gözlenmiş olsa da eğitim hizmetleri hâlâ sosyoekonomik anlamda düşük gelirli bölgelerde ortalamanın altında kalıyor.
Gelir Adaletsizliği ve Ekonomik Uçurum
İstanbul, Türkiye'nin GSYİH'sinin üçte birini üreten bir metropol olmasına rağmen, gelir adaletsizliğinin en derin olduğu şehirlerden biri. Sultanbeyli ve Sultangazi, bu adaletsizliğin en yoğun hissedildiği ilçeler olarak öne çıkıyor. İlçe içi ekonomik farklılıklar ise özellikle Beykoz ve Sarıyer'de belirgin. Aynı mahallede yaşayan en yüksek ve en düşük gelir gruplarına mensup bireyler, bu farkı gözler önüne seriyor.
Çevre ve Ulaşım
Kişi başına düşen yeşil alan miktarı İstanbul genelinde yalnızca 2,2 metrekare. Bu oran, Gaziosmanpaşa, Esenyurt ve Fatih gibi ilçelerde 1 metrekarenin altına düşerken, Sarıyer, Beykoz ve Adalar yeşil alan konusunda daha avantajlı. Toplu ulaşım alışkanlığının yüksek olduğu kentte, Esenyurt gibi nüfus yoğunluğunun zirvede olduğu bir ilçede raylı sistem bulunmaması dikkat çekiyor.
Sonuç olarak; İLKE Vakfı'nın bu raporu, İstanbul'un sosyoekonomik yapısının adalet, erişim ve fırsat eşitliği ekseninde değerlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Raporda sunulan veriler, yerel yönetimlere, politika yapıcılara ve araştırmacılara yol gösterici bir kaynak niteliğinde. İstanbul'un geleceğine dair atılacak adımlar, bu detaylı analizle daha planlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.