9700,17%-0,48
38,78% 0,00
43,39% -0,03
4021,78% -0,78
6535,31% 0,00
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu süreçte sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ve deprem riski konularına ilişkin sert ifadeler kullandı. İmamoğlu, 19 Mart sabahı yaşanan siyasi gelişmelerin maliyetine dikkat çekti.
İmamoğlu paylaşımında şunları söyledi:
“19 Mart sabahı millet iradesine yapılan darbenin ekonomiye trilyonlarca lira maliyeti oldu.
Bu kadar büyük bir bütçe ile yaklaşık 1 milyon yapıyı yenileyebilir ya da en az aynı miktarda güvenli konut üretebilirdik.”
İmamoğlu açıklamasının devamında, siyasi müdahalelerin ekonomik istikrarsızlığı artırdığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi kumpas sonucu yaşanan dalgalanma maalesef zamanla ekonominin temellerine daha da nüfuz edecek.
Büyüme yavaşlayacak, enflasyon yüksek kalacak, kıt kanaat geçinmeye çalışan insanların yaşam şartları daha da ağırlaşacak.”
İBB Başkanı, ekonomik kriz döneminde devletin mali kaynaklarının yanlış yönetildiğini belirterek döviz rezervlerinin hızla tüketildiğine dikkat çekti:
“Büyük bedeller ödeyerek 2 yılda biriktirdiğimiz döviz rezervlerini 3 günde sattılar.
Yüksek faizle peşinde koştukları sıcak parayı bile kaçırdılar.
Yarattıkları kaosu durdurmak için daha fazla faiz verdiler.
Üreticiyi yüksek kredi faizleriyle adeta boğdular.
Devletimizin ve milletimizin borçlarını döviz artışları ile daha da artırdılar.”
İmamoğlu, yapılan harcamaların sosyal devlet anlayışıyla yönetilmesi halinde emekli, çiftçi, esnaf ve gençler için daha adil bir gelecek inşa edilebileceğini belirtti:
“Bir an için ülkemizin acil ihtiyaçlarını düşünün.
Fakir fukarayı, emekliyi, çiftçiyi, işçiyi, memuru, küçük esnafı, gençlerimizi düşünün.
Bir hiç uğruna yaktıkları bu parayla bu güzel insanlar için neler yapılabilirdi, bir hayal edin.”
Açıklamasının sonunda ise toplumun sabrının sınandığını dile getiren İmamoğlu, iktidara sert sözlerle yüklendi:
“Bu aziz millet; koltuk hırsı uğruna önüne geleni yakıp yıkan, milletin ekmeğine göz diken,
deprem riski için kullanılması gereken kaynakları kumpaslara feda eden bu kifayetsizlere daha ne kadar tahammül gösterecek?”