9520,22%-1,71
39,38% 0,14
45,65% 0,00
4285,88% 0,05
6870,40% 0,00
Eğitim sendikası Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Nisan ayında yayımladığı ve öğretmenlerin sınıf içi etkinlikleri ile öğretim faaliyetlerinin okul müdürleri ve zümre başkanları tarafından denetlenmesine olanak tanıyan yönergenin yürütmesinin durdurulması ve iptali için mahkemeye başvurdu. Sendika, yönergenin hukuki dayanağının tartışmalı olduğunu ve öğretmenler üzerinde baskı oluşturacağını savunuyor. İşte, davanın detayları ve Eğitim Sen'in itirazları!
Eğitim Sen'den MEB'in Öğretmen Denetimine Sert Tepki! Yönerge Mahkemede!
Türkiye'nin köklü eğitim sendikalarından Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Nisan 2025 tarihli tebliğler dergisinde yayımlanan ve öğretmenlerin sınıf içi etkinlikleri ile öğretim faaliyetlerinin okul müdürleri ve zümre başkanları tarafından izlenmesi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesine ilişkin yeni yönergeye karşı hukuk mücadelesi başlattı. Sendika, söz konusu yönergenin yürütmesinin durdurulması ve nihai olarak iptali talebiyle idare mahkemesine dava açtı. Eğitim Sen, yönergenin hem yasal dayanaklarının sorunlu olduğunu hem de öğretmenler üzerinde ciddi bir baskı ve güvensizlik ortamı yaratacağını savunuyor. İşte, bu önemli hukuki sürecin detayları ve Eğitim Sen'in yönergeye yönelik çarpıcı eleştirileri!
Öğretmenlerin Denetlenmesi Konusunda Yeni Kriz! Eğitim Sen Yönerge İçin Dava Açtı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Nisan 2025 tarihli Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan yeni yönerge ile öğretmenlerin sınıf içi etkinlikleri ve öğretim faaliyetlerinin okul yöneticileri ve zümre başkanları tarafından değerlendirilmesini gündeme aldı. Ancak bu yeni düzenleme eğitim camiasında büyük tartışmalara yol açtı. Eğitim Sen, yönergenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtığını duyurdu.
Eğitim Sen tarafından açılan dava, yönergede yer alan düzenlemelerin mevcut kanun ve yönetmeliklerle çeliştiği gerekçesine dayanıyor. Sendika yetkilileri, öğretmenlerin sürekli gözlem altında tutulmasının pedagojik açıdan verimsiz olacağını ve öğretmenler üzerinde baskı yaratacağını vurguluyor.