Eğitim-İş Sendikası, proje okullarında görevli öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetlere karşı sürdürdüğü hukuki mücadelede önemli bir başarıya imza attı. Uşak İdare Mahkemesi, sendikanın açtığı davada, "aynı unvanla sürenin tamamlanması gerektiği" ilkesine vurgu yaparak, bir proje okulu öğretmeninin görevlendirmesinin sonlandırılması işlemine karşı yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu karar, yüzlerce öğretmeni ilgilendiren emsal niteliğinde bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Eğitim-İş Sendikası, proje okullarında görevli öğretmen ve yöneticilerin görev sürelerinin hesaplanması konusundaki belirsizlikler ve mağduriyetler üzerine uzun süredir hukuki mücadele yürütüyordu. Sendika, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği'nin 8. maddesinde yer alan hükmün hatalı yorumlandığını savunuyordu.
Söz konusu yönetmeliğin 8. maddesi şu şekildedir: "Öğretmenlikte veya yöneticilikte geçen dört ve sekiz yıllık sürenin hesabında; aynı proje okulunda aynı unvanla geçirilen hizmet sürelerinin toplamı esas alınır. Görevin sona ereceği tarih; ders yılının içinde olması hâlinde dört yıllık veya sekiz yıllık sürenin dolduğu tarihin içinde bulunduğu ders yılının son günü, ders yılının dışında olması hâlinde dört yıllık veya sekiz yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden ders yılının son günüdür."
Uşak İdare Mahkemesi, Eğitim-İş Sendikası'nın üyeleri adına açtığı davada, bu maddenin yorumlanmasında idarenin hatasını ortaya koydu. Mahkeme, özellikle başöğretmenlik unvanı alan bir üye öğretmenin görev süresi hesaplamasında, "aynı unvanla 4 yıllık sürenin tamamlanması" hususuna dikkat çekti.
Mahkeme, öğretmenin başöğretmenlik unvanı almasıyla birlikte, proje okulundaki süresinin bu unvana göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve süresi henüz dolmadan görevinin sonlandırılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verdi. Bu karar, öğretmenin görevine devam etmesini sağlayacak önemli bir adımdır.
Eğitim-İş Sendikası yetkilileri, yayımladıkları duyuruda, proje okullarında yaşanan mağduriyetlerle ilgili olarak açtıkları yüzlerce davayla hukuki mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini belirtti. Sendika, bu kararın, benzer durumda olan diğer öğretmenler için de emsal teşkil edeceğini ve hak arayışlarında yol gösterici olacağını vurguladı.
Bu karar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okullarına ilişkin yönetmelik uygulamalarında yaşanabilecek yorum farklılıklarının önüne geçilmesi ve öğretmenlerin hukuki güvencelerinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Eğitim-İş'in bu konudaki kararlılığı ve mahkemeden gelen destek, öğretmenlerin sendikal mücadeleye olan inancını pekiştirdi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
