EĞİTİM İŞ: MEB’in plansızlığı öğretmenleri mağdur ediyor

Eğitim-İş Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan 2025 yılı Öğretmenlerin İsteğe Bağlı İller Arası Yer Değiştirme (İl Dışı Atama) kontenjanlarının öğretmenlerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak olduğunu belirterek, Bakanlığın bu süreçteki plansızlığını, adaletsizlikleri ve liyakatsizlikleri bir kez daha gözler önüne serdiğini açıkladı. Sendika, açıklanan kontenjanların öğretmenleri mağdur ettiğini ve özlük haklarının kısıtlandığını vurguladı.

Büyükşehir Hayali İmkansızlaşıyor: Atama Kontenjanları Hayal Kırıklığı Yarattı

Eğitim-İş'in açıklamasına göre, belirlenen iller arası yer değiştirme kontenjanlarıyla, öğretmenlerin özellikle büyükşehirlere ve Batı illerine tayin olmaları neredeyse imkansız hale geliyor. Birçok branş için tercih edilebilecek açık norm kadro bulunan il sayısının yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekildi. Bu durum, görev yeri değişikliği için açıklanan kontenjanların azlığı nedeniyle binlerce öğretmeni mağdur ediyor.

Sendika, öğretmenlerin yıllarca aynı yerde kalmaya, zor koşullarda ve istekleri dışında uzatılmış zorunlu hizmet koşullarında çalışmaya mahkum edildiğini belirtti. Oysaki zorunlu hizmet süresini tamamlamış, yıllarca aynı ilde görev yapmış öğretmenlerin görev yeri değişikliği taleplerinin en doğal çalışma ve özlük haklarından biri olduğu vurgulandı.

"Ben Yaptım Oldu" Anlayışı ve Kamusal Eğitimin Nitelik Kaybı

Eğitim-İş, kamusal eğitimin öğretmene sağladığı temel haklardan birinin, zorunlu hizmetini tamamladıktan sonra görev yeri değişikliği talebinde bulunabilmesi ve istediği koşullarda çalışabilmesi olduğunu ifade etti. Sendikaya göre, eğitim-öğretimin niteliğinin yükselmesi doğrudan öğretmen refahının artmasına bağlıdır. Ancak MEB'in "ben yaptım oldu" mantığıyla hiçbir planlama ve ön çalışma yapmadan uygulamaya koyduğu değişiklikler, öğretmenleri mağdur etmeye devam ediyor.

Bu yılki il içi yer değiştirmelerde uygulanan "sıraların çalıştırılması" usulünün, zaten az olan iller arası atama kontenjanlarını daha da düşürdüğü belirtildi. Ayrıca, kamuda tasarruf tedbirleri adı altında uygulanan ücretli öğretmenlik gibi uygulamaların, hem kamusal eğitimin niteliğini düşürdüğü hem de iller arası yer değiştirmede kontenjanları sınırlı tutarak öğretmenlerin çalışma refahını ve barışını baltaladığı, özlük hakları olan yer değiştirme haklarını ellerinden aldığı dile getirildi.

Eğitim-İş'ten MEB'e Dört Maddelik Çağrı

Eğitim-İş Sendikası, öğretmenlerin özlük haklarının korunması ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için MEB'e yönelik somut taleplerini sıraladı:

• Planlı ve Koordineli Yer Değiştirme Süreçleri: Öğretmenlerin il içi ve iller arası yer değiştirme süreçleri, planlı, programlı ve koordineli bir şekilde yürütülmelidir.
• Kadrolu Atama ve Tasarrufun Eğitime Etkisi: "Eğitimde tasarruf olmaz, öğretmenin ücretlisi olmaz" ilkesi benimsenmeli, tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır.
• Şeffaf Norm Kadro Güncellemesi: Norm kadrolar şeffaf bir şekilde güncellenmeli ve açık olan tüm okullar yer değiştirme listelerine eksiksiz eklenmelidir.
• İkinci İl Dışı Atama Hakkı: İl içi isteğe bağlı yer değiştirmelerin 12 Ağustos 2025 tarihinde sona ermesinin ardından, kontenjanlar tekrar düzenlenmeli ve öğretmenlere ikinci bir il dışı yer değiştirme hakkı tanınarak mağduriyetleri giderilmelidir.

Bu talepler, öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve kamusal eğitimin kalitesinin artırılması hedefiyle, sendikanın önümüzdeki dönemdeki mücadelesinin temelini oluşturacak.