11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, resmi anma ve kutlama törenlerindeki katı anlayışa dair sert eleştiriler içeren dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Cumhuriyet Bayramı’nda askeri nizamda yürüyen bir öğretmeni örnek gösteren Yavuz, şekilsel gösterilere dayalı eski anlayış yerine, ülkenin bilimsel başarılarını ve teknolojik üretimlerini öne çıkarmanın asıl saygı olduğunu vurguladı. Yavuz, eğitimin kronik sorunlarına odaklanılması gerektiğini belirterek, "Asıl mesele güncellenemeyen zihniyette" ifadesini kullandı.
Talat Yavuz: “Anma kültürünü şekille değil, akılla yaşatalım”
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Türkiye’de uzun yıllardır tartışma konusu olan resmi tören kültürüne dikkat çeken bir değerlendirme kaleme aldı.
Yavuz, özellikle Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım gibi özel günlerde, anma ve kutlama biçimlerinin yeniden düşünülmesi gerektiğini belirterek, “Gerçek saygı, askeri nizamda yürümekle değil; akıl, bilim ve üretimle olur” mesajını verdi.
Yazısında, çocukluk döneminde katıldığı törenlerde yaşadığı zorlukları hatırlatan Yavuz, bu tecrübelerin öğrenciler üzerinde zaman zaman baskı ve travma yarattığını söyledi.
“Cumhuriyet Bayramı’nda askeri nizamda yürüyen bir öğretmen gördüm; beni çocukluğumun katı ve korkutucu törenlerine götürdü” diyen Yavuz, bazı çevrelerin hâlâ duygudan çok şekle dayalı tören anlayışına dönmek istediğini ifade etti.
Yavuz, bayramların özünü kaybederek zorunlu gösterilere dönüştürülmesinin, hem öğrencilerin hem öğretmenlerin ruhunu yorduğunu belirtti.
“Bir çocuğun aklında kalan şey marşın ritmi değil, içindeki coşku olmalı. Oysa yıllar geçtikçe coşkunun yerini komutlar aldı” sözleriyle dikkat çekti.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri, son dönemde kamuoyunda gündeme gelen Cumhurbaşkanı posteri tartışmaları ve ara tatilin 10 Kasım’a denk gelmesi gibi konulara da değindi.
Yavuz, bu tür gündemlerin toplumu oyaladığını belirterek, “Cumhurbaşkanı posteriyle, tören yürüyüşüyle, sloganla uğraşmak yerine, neden bilimde, teknolojide ve eğitimde geldiğimiz noktayı konuşmuyoruz?” ifadelerini kullandı.
“Gerçek saygı, şekilsel gösterilerde değil; bu ülkenin başarılarında, üretiminde ve gençlerinin zekâsında saklıdır” diyen Yavuz, İHA’lar, bilimsel projeler ve teknolojiye yön veren genç beyinlerin Atatürk’ün vizyonunu yaşattığını söyledi.
Yavuz, eğitimin siyaset üstü bir alan olduğunu vurgulayarak, okulların sürekli ideolojik tartışmaların merkezine çekilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
“Yapay gündemlerle okullar yıpratıldığında, en büyük zararı çocuklarımız görüyor” diyen Yavuz, eğitim sisteminin gerçek problemlerinin güvenlik, temizlik, kırtasiye, öğle yemeği ve kaynak yetersizliği gibi yapısal konular olduğunu hatırlattı.
“Bizim asıl meselemiz, şekli değil özü düzeltmek olmalı. Okullarda konuşulması gereken şey; öğrencinin aç mı tok mu geldiği, sınıfta yeterli araç gereç olup olmadığıdır” diyerek net bir eleştiride bulundu.
Talat Yavuz, Türkiye’nin ne anma ne de kutlama kültüründe bir eksiklik yaşamadığını, asıl problemin zihniyet yenilenmesinde olduğunu belirtti.
“Gerçek saygı, geçmişi taklit etmek değil, ondan ilham alarak geleceği inşa etmektir” diyen Yavuz, gençlere şu çağrıda bulundu:
“Gençlerimiz geçmişin yükünü değil, Atatürk’ün bilime ve üretime dayalı vizyonunu taşımalıdır. Ülkemizin geleceği, geçmişin gölgesinde değil; yeniliğin, aklın ve bilimin ışığında yükselecektir.”
Talat Yavuz’un çıkışı, aslında yıllardır eğitim sisteminde konuşulmayan bir gerçeği hatırlatıyor: gösteriş değil, içerik.
Türkiye’nin gelecek nesillerini yetiştiren okullar, ideolojik çatışmaların değil; üretimin, yaratıcılığın ve bilimin merkezi olmalı.
Anma törenleri elbette kıymetli; ancak saygı, sadece alkışla değil, ülkesine katma değer sağlayan bir nesil yetiştirmekle gösterilir.
1. Talat Yavuz neden resmi törenleri eleştirdi?
Yavuz, törenlerin şekilsel bir gösteriye dönüşmesinin öğrencilerde baskı yarattığını ve anma kültürünün özünü zedelediğini savunuyor.
2. Eğitim-Bir-Sen’in bu konudaki genel yaklaşımı nedir?
Sendika, eğitimin siyasetten uzak, bilim temelli ve çocuk merkezli bir sistem üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor.
3. Yavuz’un öne çıkardığı çözüm önerisi nedir?
Gerçek saygının üretim, teknoloji, bilim ve yenilikte olduğunu; okulların bu vizyonla donatılması gerektiğini söylüyor.