11189,50%1,65
42,55% 0,07
49,50% 0,01
5734,37% -0,20
9297,33% 0,17
Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, kamu kurumlarına gönderdiği ve Genel Sekreter Hakkı Susmaz imzası taşıyan kapsamlı bir genelgeyle, disiplin iş ve işlemlerinde sıklıkla yapılan usul hatalarına dikkat çekerek acil uyarılarda bulundu. Genelgede, disiplin soruşturmalarının hatalı yürütülmesi nedeniyle idare aleyhine sonuçlanan dava sayısındaki artışın, kamuya ek maliyet ve kamu düzeninde zaafiyet yarattığı vurgulandı. Yöneticilerin keyfi uygulamalardan kesinlikle uzak durması talimatı verilirken, süreçlerin tarafsızlık, hukuka uygunluk ve objektiflik ilkeleri doğrultusunda titizlikle yürütülmesi zorunlu kılındı. Cumhurbaşkanlığı, 11 kritik başlık altında soruşturma başlatma süresinden (ivedilik), savunma isteme yazılarının içeriğine (somut delil), disiplin cezası miktarlarının açıkça belirtilmesine kadar dikkat edilmesi gereken hayati hususları tek tek sıraladı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan Kamuya Kritik Uyarı: Disiplin İşlemlerinde Hatalar Artıyor
Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, tüm kamu kurumlarına gönderdiği kapsamlı yazıyla disiplin soruşturmalarında giderek Yaygınlaşan usul hatalarına dikkat çekti. Genelgede, hatalı yürütülen süreçler nedeniyle idare aleyhine açılan davaların arttığı, bunun hem kamu düzenini hem de kamu çalışanlarının haklarını olumsuz yönde etkilediği vurgulandı.
Genel Sekreter Hakkı Susmaz imzasıyla yayımlanan metinde, disiplin süreçlerinin hukuka tam uygun şekilde yürütülmesinin zorunlu olduğu belirtilerek yöneticiler “azami dikkat” göstermeye davet edildi.
Cumhurbaşkanlığı’nın yazısında, tüm kurumların titizlikle uyması gereken 11 önemli nokta tek tek sıralandı. Bunlar arasında en çok öne çıkan maddeler şunlar oldu:
1. Disipline Aykırı Fiilin Öğrenilmesiyle Birlikte Derhâl Soruşturma Başlatılması
Kurumlara, disiplin cezasını gerektiren her davranış öğrenildiği anda gecikmeden işlem başlatılması gerektiği hatırlatıldı.
Gecikmeler, hem mevzuata aykırılık oluşturuyor hem de açılan davalarda idare aleyhine “zamanında işlem yapılmadı” biçiminde sonuçlara yol açıyor.
Bu nedenle yöneticilerin herhangi bir tereddüt yaşamadan, fiilin öğrenildiği gün süreci başlatmaları istendi.
Görevlendirilen soruşturmacı, kendisine tevdi edilen konunun dışına çıkarak yeni iddialar üzerinden işlem yapmamalı.
Eğer soruşturma sırasında başka bir fiil ortaya çıkarsa, mevcut soruşturmacı bunu raporlamalı ve kurum tarafından ayrıca ek görevlendirme yapılmalıdır.
Bu uygulama, hem çalışan haklarını koruyor hem de soruşturmanın hukuki geçerliliğini güçlendiriyor.
Kişiden savunma istenirken, isnat edilen fiilin sadece “genel ifadelerle” belirtilmesi hukuka aykırı kabul ediliyor.
Cumhurbaşkanlığı, her olayın tanıkları, delilleri, tutanakları ve ilgili mevzuat maddeleriyle birlikte açık biçimde yazılması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca çalışanlara en az 7 gün süre verilmesi, sürecin hukuka uygunluğu açısından zorunlu hale getirildi.
Hazırlanan soruşturma raporlarında soyut ifadeler, tahminler veya varsayımlar bulunmamalı.
Tüm değerlendirmeler net, delilli ve her aşaması belgelenmiş olmalı.
Cumhurbaşkanlığı ayrıca raporların içinde “şüpheye yer bırakacak ifadeler” kullanılmamasının altını çizdi; çünkü bu tür hatalar idari yargıda iptal nedeni oluşturuyor.
Disiplin kurullarının karar verirken mevzuat hükümlerini eksiksiz uygulaması, hem cezayı hukuken geçerli kılıyor hem de olası davalarda idarenin elini güçlendiriyor.
Hukuki hata yapılması, yalnızca cezanın iptali değil, aynı zamanda kamu zararına yol açan tazminat yükümlülüklerini de beraberinde getiriyor.
Cezaya itiraz eden personelin başvurusu değerlendirilirken, süreler, usul adımları ve kurul işleyişi tam uyum içinde işletilmeli.
İtirazların eksik işlenmesi, cezanın kendiliğinden hükümsüz hale gelmesine ve idarenin davayı kaybetmesine yol açabiliyor.
Bu iki ceza türü, diğer cezalara kıyasla daha ağır sonuçlar doğurduğu için alınan kararın oranı ve miktarı net biçimde yazılmalı.
Belirsiz ifadeler hem çalışanın mağduriyetine hem de idarenin hukuken zor durumda kalmasına neden oluyor.
Mevzuat değişikliği sonucu çalışanın lehine bir düzenleme ortaya çıkmışsa, yeni hüküm mutlaka dikkate alınmalı.
Bu uygulama hukukun genel ilkeleri arasında olup, göz ardı edilmesi ciddi usul hatası kabul ediliyor.
Cumhurbaşkanlığı; kurumların dava süreçlerinde savunma metinlerini özenle, tüm tutanak ve belgeleri ekleyerek hazırlaması gerektiğini belirtti.
Hukuk birimleriyle koordinasyonun zorunlu olduğu, eksik savunma yapılmasının idare aleyhine sonuç doğurduğu ifade edildi.
İdare mahkemelerinin verdiği kararların zamanında uygulanmaması, hem hukuki hem mali açıdan yeni sorunlar doğuruyor.
Bu nedenle tüm yöneticilere, mahkemeden gelen kararların bekletilmeden yerine getirilmesi talimatı verildi.
Cumhurbaşkanlığı, disiplin hatalarının büyük bölümünün bilgi eksikliğinden kaynaklandığını belirterek kurum içi eğitimlerin önemini vurguladı.
Personelin güncel mevzuat ve yargı kararlarından haberdar olması, hatalı cezaların önüne geçiyor ve kurumların hukuki riskini azaltıyor.
Genelgede yapılan tüm uyarıların temel hedefi şu başlıklarda toplandı:
İdare aleyhine açılan davaların azaltılması
Kamu kaynaklarının korunması ve tazminat yüklerinin düşürülmesi
Disiplin süreçlerinin tarafsız, hukuka uygun ve şeffaf yürütülmesi
Kamu görevlilerinin haklarının korunması
Kurum içi disiplinin objektif biçimde sağlanması
Cumhurbaşkanlığı, tüm kurumları titiz ve düzenli işlem yapmaya davet ederek disiplin süreçlerinde keyfi uygulamalara kesinlikle yer verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.