Dilan ve Engin Polat çiftinin davasında tanıklar dinlendi

İSTANBUL (AA) - Dilan ve eşi Engin Polat'ın 3 ayrı suçtan toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği, 28 sanık hakkında açılan davanın duruşmasında tanıklar dinlendi.

Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Engin Polat, Dilan Polat, Sinem Sıla Doğu, Can Doğu, Alper Kürşat Polat ve Sezgin Polat'ın da aralarında bulunduğu bir kısım sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen, 2013 yılından beri başka suçtan tutuklu bulunan Emre Çiftçi, Dilan ve Engin Polat'ı 2017 yılından itibaren Veysel Şahin aracılığıyla tanıdığını belirterek, "Veysel Şahin, Engin'i yasa dışı bahis sistemine soktu. Derkan Başer, Engin Polat'a kefil oldu. Engin'e, Jasminbet sitesinin müdürlüğünü verdik. Bizim sistemimiz geniş olduğu için asıl amacımız bu sistemden gelen paraları aklamaktı. Ben Gürcistan ve Yunanistan üzerinden çalışıyordum." ifadelerini kullandı.

Herhangi bir operasyona karşı her zaman tedbirli olduklarını kaydeden Çiftçi, sisteme giren paraların yüzde 50'sinin nakit, yüzde 50'sinin ise soğuk cüzdanda olduğunu anlattı.

Başka suçtan tutuklu tanık Aygün Yıldırım, sanıklardan Mustafa Özalp'ı tanıdığını söyleyerek, Yunus Sedat Aydın'ın Türkiye'de illegal bahsin reklamlarını alan tek kişi olduğunu ve Özalp'in bu kişiyle haftada 3 gün görüştüğünü dile getirdi.

Yıldırım, Özalp'in kendisine Dilan Polat ile husumeti olan Neslim Güngen'in hesabını kapatması için 5 bin lira teklif ettiğini, kendisinin ise kabul etmediğini anlattı.

Başka suçtan tutuklu tanık Erkan Şahin ise sanıklardan Engin ve Dilan Polat ile Mustafa Özalp'ı tanıdığını belirterek, şunları kaydetti:

"Dilan abla ve Engin abi ile 2021 yılında Mustafa Özalp aracılığıyla tanıştım. Ben sosyal medya fenomeniydim. Mustafa ile reklam işleri paslıyorduk birbirimize. Dilan abla ile belli bir süre çalıştık. Sonra ayrıldık, aramız bozuldu. Kendi yazılımlarım vardı, şirketlere özel yazılım yapıyordum. Engin abinin telefonuna rat atmıştım. Ondan habersiz telefonuna erişmek oluyor bu. Dilan abla ve Engin abinin telefonlarına attım. Bu işlem için telefon numarasını bilmem yeterli, telefonu fiziki olarak ele geçirmeme gerek yok. Sonra Dilan abla benim hesaplarımı kapattırdı. Dilan abla Mustafa üzerinden sosyal medya hesaplarımı kapattırdı. Engin abi Dilan abla ile otururken, Engin abinin illegal bir uygulamadan sürekli farklı isimlerle muhabbetleri oluyordu. Yüksek meblağlar geçiyordu bu konuşmalarda. Sonrasında telefona rat attığımda internet sitelerinin isimlerini gördüm."

- "Tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyorum"

Duruşmada, tanık beyanlarının alınmasının ardından sanıklara bir diyeceklerinin olup olmadığı soruldu.

Sanık Sinem Sıla Doğu, lupus hastası olduğunu, konuşan tanıkları ve Derkan Başer'i tanımadıklarını savunarak, hakkındaki tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etti.

Sanık Engin Polat da tanıkları tanımadığını ve anlattıkları şeylerle alakalarının olmadığını öne sürerek, "Yaşanan süreçte 30-40 şubemizi kaybettik. Ticaretimizin başına geçmek istiyoruz. TMSF'de olan şirketlerin verilmesini istiyorum." dedi.

Sanık Dilan Polat ise kendilerine iftira atıldığını iddia ederek, "Namusum, şerefim ve çocuklarım üzerine yemin ederim ki kimseyi tanımıyorum. Ekmek yiyen bir sürü insan var. Tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyorum." diye konuştu.

Söz verilen Dilan ve Engin Polat'ın avukatı Sevinç Horoz, tanıkların yalan beyanlarla mahkemeyi yanıltmaya çalıştıklarını savundu. Dosya kapsamında uygulanan orantısız tedbirler yüzünden onlarca insanın mağdur durumda olduğunu kaydeden Horoz, 3 hükümlü tanığın beyanıyla dosyanın bu hale geldiğini öne sürdü.

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tedbirlerin kaldırılmasına yönelik taleplerin bu aşamada reddine karar verilmesini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar hakkındaki tedbir kararlarının kaldırılması talebini reddetti.

Mahkeme, bir sonraki celse gizli tanığın dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

- Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında Dilan Polat, Engin Polat ve Sinem Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmış, hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol hükümleri uygulanıp tahliye edilmesine hükmetmişti.

Dilan Polat'ın avukatı Sevinç Horoz, 19 Ağustos'ta Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine tutukluluğa itiraz dilekçesi sunmuştu. Bu kapsamda Dilan Polat'ın tahliyesine karar verilmişti.

Davanın ilk celsesinde ise Engin Polat'ında aralarında bulunduğu tüm tutuklu sanıklar tahliye edilmişti.

- İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasa dışı yollardan edinilen paraların "soğuk cüzdan yöntemi" ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.

Delillerle sabit olan yasa dışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve işlemlere ilişkin sahte faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici gizli kayıtların tutulduğu belirtiliyor.

İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor.

Dilan ve Engin Polat'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilen iddianamede, diğer sanıkların da farklı suçlardan değişen oranlarda hapsi isteniyor.