9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde ilk kez gerçekleştirilen yönetici atama sözlü mülakatları, bazı il müdürlüklerinin sonuçları şeffaf bir şekilde yayımlamamasıyla tartışmalara neden oldu. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, bu durumu sert bir dille eleştirerek, "Gereksiz tartışmalara meydan verecek, meslektaşlarımızın kuruma karşı güvenini olumsuz etkileyecek bir takım yersiz spekülasyonlara yol açan böylesi bir tutuma ne gerek var?" diye sordu. İşte, yönetici adayları arasında endişe yaratan bu şeffaflık krizi ve Geylan'ın dikkat çeken açıklamaları...
MEB Yönetici Atama Mülakatlarında Şeffaflık Krizi: Türk Eğitim-Sen'den Sert Çıkış!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ilk defa gerçekleştirilen yönetici atama sözlü mülakatlarının sonuçları, eğitim camiasında önemli bir tartışma konusu haline geldi. Özellikle bazı il milli eğitim müdürlüklerinin mülakat sonuçlarını şeffaf listeler halinde yayımlamaması, yönetici adayları ve sendikalar arasında ciddi endişelere yol açtı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, bu duruma sert tepki göstererek, şeffaflık eksikliğinin "yersiz spekülasyonlara" ve "kuruma karşı güvenin sarsılmasına" neden olduğunu belirtti.
Genel Başkan Talip Geylan, yaptığı açıklamada, 2025 yılında ilk kez uygulanan bu yönetici atama sözlü mülakatlarının sonuçlarının iller arasında farklılık gösterdiğine dikkat çekti. Geylan, "Bazı il müdürlükleri sonuçları şeffaf şekilde liste halinde yayınladı. Ancak kimi il milli eğitim müdürlükleri ise aynı tutumu sergilemiyor" ifadelerini kullandı. Bu çifte standardın, yönetici adayları arasında büyük bir belirsizliğe ve hakkaniyet endişesine yol açtığını vurguladı.
Talip Geylan, sonuçların gizlenmesi durumunun gereksiz tartışmalara zemin hazırladığını ve öğretmenlerin kuruma olan güvenini olumsuz etkilediğini belirtti. Geylan, bu tutumu eleştirerek "Gereksiz tartışmalara meydan verecek, meslektaşlarımızın kuruma karşı güvenini olumsuz etkileyecek bir takım yersiz spekülasyonlara yol açan böylesi bir tutuma ne gerek var? Devlet sırrı mı gizliyoruz?" sözleriyle MEB'e şeffaflık çağrısında bulundu.
Bu açıklama, yönetici atamalarında liyakat ve şeffaflık prensiplerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı. Öğretmenler ve sendikalar, atama süreçlerinin tüm aşamalarında açıklığın esas alınmasını talep ediyor. Mülakat sonuçlarının şeffaf bir şekilde yayımlanması, hem adayların endişelerini giderecek hem de atama sürecine duyulan güveni artıracaktır. MEB'in bu çağrılara nasıl bir yanıt vereceği ise eğitim camiasında merakla bekleniyor.
Eğitimde Şeffaflık ve Güven: MEB Yönetici Atama Mülakatları Üzerine
Eğitim sisteminin temel taşlarından biri adalet ve şeffaflık ilkesidir. Özellikle yönetici atamalarında, liyakat esasına dayalı bir süreç yürütülmesi, hem eğitim kurumlarının sağlıklı yönetilmesi hem de öğretmenler arasında güven ortamının oluşması açısından büyük önem taşır. Ancak son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yönetici atama sözlü mülakatlarıyla ilgili şeffaflık tartışmaları gündeme gelmiş durumda.
Şeffaflığın Önemi ve Eğitimde Güven Krizi
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın da belirttiği gibi, bazı il müdürlüklerinin sözlü mülakat sonuçlarını liste halinde yayınlamaması, gereksiz spekülasyonlara zemin hazırlıyor. Bir eğitimci için en büyük motivasyon kaynaklarından biri adil bir sistem içerisinde yer almaktır. Şeffaf şekilde açıklanmayan sonuçlar, öğretmenlerin sisteme duyduğu güveni sarsarak liyakat esasına dayalı bir yapı yerine soru işaretleri doğuracak belirsizlikler oluşturuyor.
Devlet Yönetiminde Hesap Verilebilirlik İlkesi Eğitim yönetimi, yalnızca bürokratik işlemlerden ibaret değildir. Gelecek nesilleri yetiştiren yöneticilerin belirlenmesi süreci, devletin eğitim politikalarının en kritik unsurlarından biridir. Bu nedenle şeffaflık, hesap verebilirlik ve objektiflik, yönetici atamalarında vazgeçilmez ilkeler olmalıdır. Eğer bir sistem, katılımcılarını ikna edemiyorsa, bu sistemin başarısından söz etmek mümkün değildir.
Liyakat Temelli Bir Atama Süreci Mümkün mü?
Türkiye’de eğitim yönetiminin daha güçlü hale gelmesi için yönetici atamalarında ölçülebilir ve objektif kriterlerin esas alınması şarttır. Eğer yönetici adayları şeffaf bir süreçten geçtiklerine inanırlarsa, görevlerine olan bağlılıkları ve çalışma verimlilikleri de artacaktır. Eğitim gibi toplumu doğrudan etkileyen bir alanda, şeffaf ve adil süreçlerin işletilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Sonuç olarak… MEB’in yönetici atamalarında birlikte hareket edilmesi gereken en temel ilke adalettir. Bu süreç, öğretmenlerin mesleki güvenini ve öğrencilerin eğitim kalitesini doğrudan etkileyecek güçtedir. Eğer eğitim sistemimizde gerçekten liyakat esasına dayalı bir yapı oluşturulmak isteniyorsa, yönetici atamalarında tam şeffaflık sağlanmalı ve eğitimcilerin endişeleri giderilmelidir.