11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile kamu personeline tanınan refakat izni hakkının güncel detayları netleşti. Memurlar, bakmakla yükümlü oldukları anne, baba, eş, çocuk ve kardeşlerinin zorlu ve hayati tehlike taşıyan hastalıklarında, resmi sağlık kurulu raporuyla toplamda 6 aya kadar refakat izni kullanabiliyor. En çok merak edilen konu ise maaş durumu: Refakat izni, ücretli izin kategorisinde yer aldığı için memurun maaşında hiçbir kesinti yapılmayacak. İzin için tam teşekküllü devlet hastanesi raporu şartı aranıyor.
Refakat İzni Nedir, Kimler Yararlanabilir? 2025 Yılı Güncel Refakat İzni Şartları, Maaş Durumu ve Tüm Detaylar
Devlet memurlarının yakınlarının ağır hastalık dönemlerinde yanında olabilmesine imkân tanıyan refakat izni, kamu personelinin en insani ve sosyal haklarından biri olarak öne çıkıyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 105. maddesi kapsamında düzenlenen bu hak, hem çalışan memurun huzurunu korumayı hem de aile bütünlüğünü gözetmeyi amaçlıyor.
Modern kamu yönetiminde, yalnızca verimlilik değil, çalışanların sosyal refahı da önemseniyor. Bu kapsamda refakat izni, çalışanların hem vicdani hem de insani sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için büyük bir kolaylık sağlıyor.
Refakat izni, memurun anne, baba, eş, çocuk veya kardeşlerinden biri ciddi bir rahatsızlığa yakalandığında verilebiliyor. Ancak bu haktan yararlanmak için hastalığın hayati tehlike taşıması ve refakat edilmediği takdirde sağlık durumunun kötüleşeceğinin tıbben belgelenmesi gerekiyor.
Bu durumun belgelenebilmesi için memurun, Sağlık Bakanlığı’na bağlı tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınmış “refakat edilmesi zorunludur” ibaresi bulunan bir sağlık kurulu raporu sunması gerekiyor.
Özel hastanelerden alınan raporlar çoğu kurumda kabul edilmediğinden, kamu çalışanlarının bu konuda dikkatli davranması önem taşıyor.
Raporun eksiksiz hazırlanması, izin sürecinin gecikmemesi açısından oldukça kritik. Kurumlar, yalnızca resmî sağlık kurulu raporlarını değerlendirmeye alıyor.
Refakat izni süresi, ilk etapta en fazla 3 ay olarak veriliyor. Ancak hastalığın seyrine bağlı olarak bu süre, yeni bir sağlık kurulu raporuyla bir defaya mahsus olmak üzere 3 ay daha uzatılabiliyor.
Böylece memur, toplamda 6 ay süreyle ücretli refakat izni kullanma hakkına sahip oluyor.
Bu izin, ücretli izin kategorisinde yer aldığı için, memurun maaşında veya diğer özlük haklarında herhangi bir kesinti yapılmıyor.
Bu sayede kamu personeli, maddi kaygıya kapılmadan yakınlarının tedavi sürecine aktif şekilde destek olabiliyor.
Bu uygulama, özellikle uzun süreli tedavi gerektiren kanser, kalp, organ yetmezliği veya ciddi ameliyat süreçlerinde memurlara büyük bir psikolojik destek sağlıyor.
Refakat izni almak isteyen personel, öncelikle gerekli sağlık kurulu raporunu temin etmelidir. Ardından raporun bir örneğini içeren dilekçe ile bağlı bulunduğu kuruma başvuru yapar.
Başvurular, kurumun ilgili birimi tarafından değerlendirilir ve atamaya yetkili amir tarafından onaylandığında izin süreci resmen başlar.
İzin onaylandığında, hem personelin özlük dosyasına hem de kurumsal izin sistemine işlenir.
Refakat izni bittikten sonra personel görevine normal şekilde döner. Ancak aynı hastalık veya başka bir yakını için yeniden refakat izni alınabilir. Bunun için her defasında güncel bir sağlık kurulu raporu sunmak gerekir.
Refakat izni süresince memur, kurum içinde başka bir göreve atanamaz veya farklı bir görevle yükümlendirilemez.
Bu yönleriyle refakat izni, hem hukuki hem de insani bir düzenleme olarak kamu yönetiminde büyük bir önem taşır.
Kamu kurumlarında görev yapan binlerce memur için refakat izni, yalnızca bir hak değil, vicdani bir gereklilik olarak görülüyor.
Zira memur da bir evlat, bir kardeş, bir eş ya da bir anne-baba… Dolayısıyla bu izin, sadece bir idari kolaylık değil, aynı zamanda aile bağlarını güçlendiren bir sosyal koruma mekanizması.
Devletin çalışanına verdiği bu destek, kamu hizmetinde “insan odaklı yönetim” anlayışının en somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
2025 yılı itibarıyla refakat izni uygulaması, çalışanların moralini yükseltirken aynı zamanda kamu hizmetlerinde sürdürülebilirliği de destekliyor.
Refakat izni, devletin çalışanına “yalnız değilsin” mesajı verdiği en anlamlı uygulamalardan biridir.
Bir memurun, hasta annesinin ya da çocuğunun yanında olabilmesi, sadece bir görev hakkı değil; aynı zamanda merhamet, vicdan ve aile birliğine verilen değerin göstergesidir.
Bugün kamu personelinin refakat izni gibi haklara sahip olması, hem çalışan refahının hem de kurumsal aidiyetin güçlenmesini sağlar.
Çünkü güçlü kurumlar, ancak huzurlu çalışanlarla mümkündür.
Bu nedenle refakat izni gibi uygulamaların, gelecekte daha da geliştirilmesi ve çalışanların bürokratik süreçlerde kolaylıkla erişebileceği şekilde sadeleştirilmesi beklenmektedir.
Refakat İzni Hakkında En Çok Sorulan Sorular (SSS)
Hayır. Refakat izni için yalnızca tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınmış sağlık kurulu raporları geçerlidir.
Özel hastane raporları, yönetmelik gereği çoğu kurum tarafından kabul edilmez.
Hayır, refakat izni ücretli izin statüsündedir.
Memurun maaşında, ek ödemelerinde veya sigorta primlerinde herhangi bir kesinti yapılmaz.
Evet. Aynı hastalık için yeni bir sağlık kurulu raporu alınarak, refakat izni en fazla bir kez olmak üzere 3 ay daha uzatılabilir.
Toplam süre 6 ayı geçemez.
Hayır. Refakat izni boyunca personel, kurum içinde başka bir göreve atanamaz veya geçici görevlendirme yapılamaz.
Hayır. Refakat izni yıllık izinden bağımsız bir haktır.
Yıllık izin süresi, refakat izni süresine dahil edilmez.
Evet, alınabilir. Ancak her defasında yeni bir sağlık kurulu raporu ibraz edilmesi zorunludur.
Evet. Personel, kendi talebiyle refakat iznini erken sonlandırabilir.
Bu durumda kurum amirine yazılı olarak bildirimde bulunulması gerekir.
Eğitimciler, sağlık çalışanları ve kamu görevlileri arasında yapılan anketlerde refakat izni, “memurun en anlamlı sosyal hakkı” olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre bu izin, yalnızca bir idari uygulama değil, çalışanın psikolojik dayanıklılığını ve kurumsal aidiyetini güçlendiren bir mekanizma.
Refakat izni, devlet memurlarına yalnızca bir izin değil, aynı zamanda bir vicdan hakkı tanıyor.
Hastalık dönemlerinde yakınlarının yanında olabilmek, her çalışanın insanî bir ihtiyacı.
Bu nedenle refakat izni uygulaması, devletin çalışanına verdiği değerin en güzel göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Kamu kurumları, çalışanlarının hem görev hem de aile sorumluluklarını dengeleyebilmeleri için bu hakkı titizlikle uygulamaya devam ediyor.
Uzmanlar, ilerleyen yıllarda refakat izni sürecinin dijital ortamda başvuru ve takip edilebileceği bir sistemle daha da kolaylaştırılacağını belirtiyor.