9700,17%-0,48
38,78% 0,00
43,39% -0,03
4021,78% -0,78
6535,31% 0,00
Deprem anlarında hayati öneme sahip iletişim altyapısı, bir kez daha yetersizliğiyle gündeme geldi. İstanbul’da yaşanan panik sırasında, GSM hatlarının kilitlenmesi nedeniyle vatandaşlar yakınlarına ulaşmakta büyük zorluk yaşadı. Mobil iletişim hizmetlerinde yaşanan bu çöküş, vatandaşların tepkisini çığ gibi büyüttü. ‘Depremde değil sistemde çöküyoruz’ diyen kullanıcılar, sosyal medyada mağduriyetlerini dile getirirken, GSM operatörlerine duyulan güven bir kez daha sorgulandı. Peki, bu kriz nasıl yönetilemedi?
Deprem Anında İletişim Krizi: GSM Altyapısı Yine Sınıfta Kaldı
İstanbul’da meydana gelen deprem, sadece fiziki yıkımla değil, iletişim alanındaki büyük bir çöküşle de hafızalara kazındı. Depremin hemen ardından oluşan panik havasında, vatandaşlar yakınlarına ulaşmak için cep telefonlarına yöneldi. Ancak GSM operatörleri, böylesi kritik bir anda sınıfta kaldı. Hatların kilitlenmesi nedeniyle iletişim neredeyse tamamen kesildi ve bu durum, altyapı eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kullanıcıların büyük kısmı, iletişim hizmetlerinin böylesi anlarda tamamen devre dışı kalmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Türkiye’de mobil iletişim hizmetlerine ödenen yüksek faturaların karşılığında bu tür aksaklıkların yaşanması, kamuoyunda büyük hayal kırıklığı yarattı.
Bedava Paket Çözümü Neden Yetersiz?
Deprem sonrası oluşan kamuoyu tepkilerini azaltmak için GSM operatörleri, abonelerine bedava internet, kısa mesaj ve dakika paketleri tanımladı. Ayrıca bazı şirketler, kullanıcılarına "İnternet tabanlı uygulamaları tercih edin" şeklinde mesajlar gönderdi. Ancak bu geçici çözümler, vatandaşların öfkesini dindirmek bir yana daha da alevlendirdi.
Uzmanlar, kriz anlarında iletişimin kesintisiz sağlanmasının hayat kurtarıcı olduğunu belirterek, GSM şirketlerinin altyapı yetersizliklerini "bedava paketlerle" kapatmaya çalışmasının yanlış bir yaklaşım olduğuna dikkat çekiyor.
İletişim Altyapısının Hayati Önemi
Doğal afetlerde etkili bir iletişim altyapısının varlığı, yalnızca bilgi akışını değil, hayati müdahaleleri de etkiler. Yetkililer, deprem sırasında en az 151 kişinin panikle pencerelerden ya da balkonlardan atlayarak yaralandığını bildirdi. Bu yaralanmaların birçoğu, yakınlarıyla iletişim kuramayan vatandaşların paniğe kapılması nedeniyle meydana geldi.
GSM altyapısının yetersizliği, afet durumlarında halkın güvenliğini doğrudan tehlikeye atan bir sorun olarak kabul ediliyor. Uzmanlara göre, Türkiye’deki iletişim şirketlerinin kriz yönetimi planlarını ve altyapı kapasitelerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
Daha Güvenilir Bir Altyapı İçin Ne Yapılmalı?
Mobil iletişimde yaşanan aksaklıkların önüne geçmek için şu öneriler öne çıkıyor:
Vatandaşlar, GSM firmalarından "bedava paket" yerine, kriz anlarında gerçekten güvenilir ve kesintisiz bir hizmet sunmalarını bekliyor.
İletişimde Geçici Değil Kalıcı Çözümler Şart
İstanbul’da yaşanan deprem, Türkiye’nin iletişim altyapısındaki sorunları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Kamuoyu, yüksek mobil iletişim ücretleri ödemenin karşılığında kesintisiz bir hizmet almayı beklerken, GSM firmalarının bu talebi karşılamakta yetersiz kaldığı bir kez daha görüldü. Deprem gibi olağanüstü durumlarda, iletişim hatlarının kilitlenmesi sadece bir teknik aksaklık değil, aynı zamanda bir güvenlik meselesidir.
Türkiye’nin iletişim altyapısını güçlendirmek için atılması gereken adımlar artık daha fazla ertelenemez. Aksi takdirde, yaşanan mağduriyetler hem vatandaşlarda hem de toplum genelinde ciddi bir güven kaybına yol açacaktır.