9313,58%-0,09
38,26% 0,12
43,90% -0,41
4249,54% 0,96
6878,34% 1,27
Danıştay, Eğitim Gücü Sen’in açtığı dava sonucunda, MEB’in 1 Mart 2024 tarihli Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’nde yer alan bazı maddelerin yürütmesini durdurdu. Özellikle yüksek lisans ve doktora alanları arasında yapılan ayrım ile değerlendirme formlarından "cezalar" bölümünün çıkarılmasına yönelik düzenlemeler, Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edildi.
Eğitim Gücü Sen’in Başvurusu Sonrası Danıştay Kararı
Eğitim Gücü Sen, MEB'in yeni düzenlemelerinin öğretmenler ve yönetici adayları açısından haksız uygulamalara yol açacağı gerekçesiyle Danıştay’a başvurmuştu. Sendika, özellikle yönetici adaylarının lisansüstü eğitimlerinin branşlarına göre ayrım yapılmasının, eğitimde fırsat eşitliğini ihlal ettiğini ve cezaların değerlendirme dışı bırakılmasının ise objektiflik ilkesine aykırı olduğunu savundu. Danıştay, başvuruyu değerlendirerek, MEB'in yönetmelikteki bazı değişikliklerinin hukuka aykırı olduğuna karar verdi ve bu düzenlemelerin yürütmesini durdurdu.
Yüksek Lisans ve Doktora Alanları Arasında Ayrım Yapılması Hukuka Aykırı Bulundu
Danıştay'ın kararının en dikkat çeken kısmı, yönetici adaylarının yüksek lisans ve doktora eğitimlerinin yapıldığı alana göre yapılan ayrım oldu. Yönetmelikteki 7. ve 8. maddelerinde, lisansüstü eğitimlerin alanına göre değerlendirilmesi öngörülüyordu. Ancak Danıştay, bu düzenlemeleri hukuka aykırı bularak durdurdu. Mahkeme, yönetici adaylarının lisansüstü eğitimlerinin branşlarına bakılmaksızın, eşit bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu karar, tüm öğretmenlerin, hangi branşta olurlarsa olsunlar, yaptıkları yüksek lisans ve doktoranın değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiğini ortaya koydu. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin korunması adına önemli bir adım atılmış oldu.
Cezaların Değerlendirme Dışında Bırakılması da İptal Edildi
Danıştay’ın bir diğer kritik kararı ise yönetici atamaları için kullanılan değerlendirme formlarından "cezalar" bölümünün çıkarılmasıyla ilgiliydi. MEB'in yönetmeliği, geçmişte verilen disiplin cezalarının yönetici atama sürecinde değerlendirilmemesini öngörüyordu. Ancak Danıştay, disiplin cezalarının, öğretmenlerin ve yönetici adaylarının geçmişteki başarı ve ödülleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Mahkeme, bu düzenlemenin kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğunu belirterek, "H. CEZALAR" başlığının formdan çıkarılmasını hukuka aykırı buldu ve yürütmesini durdurdu.
Eğitim Gücü Sen'den Yeni Düzenleme Çağrısı
Danıştay'ın verdiği bu karar sonrası Eğitim Gücü Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, hukuka aykırı bulunan düzenlemelerle ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Sendika, yaptığı açıklamada, “Danıştay’ın bu kararı, öğretmenlerimizin ve yönetici adaylarımızın yaşadığı mağduriyetleri azaltacak önemli bir gelişmedir. Eğitim Gücü Sen olarak, eğitim çalışanlarının tüm haklarını korumak için hukuki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz,” ifadelerine yer verdi.
MEB’e Yeni Düzenlemeler İçin Zaman Tanındı
Danıştay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı, MEB’e bu düzenlemeleri gözden geçirme ve hukuka uygun hale getirme fırsatı tanımış oldu. MEB, bu süreçte düzenlemeleri yeniden ele alarak, eğitim camiasının tepkilerini dikkate alacak şekilde yeni bir yasal düzenleme yapması bekleniyor.
Eğitim Camiasında Tepkiler ve Beklentiler
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetici atama yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, eğitim camiasında geniş yankılar uyandırmıştı. Özellikle öğretmenler ve yönetici adayları, yüksek lisans ve doktora alanlarına yapılan ayrımın, fırsat eşitliğini ihlal ettiğini ve bazı adayları haksız yere dışladığını dile getirmişti. Ayrıca, disiplin cezalarının değerlendirme dışı bırakılmasının, geçmişteki hataların göz ardı edilmesi anlamına geldiği de sıkça ifade edilmişti. Danıştay’ın verdiği karar, eğitim camiasının bu eleştirilerinin haklı olduğunu ortaya koydu.
Sonuç Olarak
Danıştay’ın bu kararı, eğitimdeki yönetici atamalarıyla ilgili düzenlemelerde önemli bir dönüm noktası oldu. Bakanlık, hem öğretmenler hem de yöneticiler için adil ve eşit bir değerlendirme süreci oluşturulması adına yeni bir düzenleme yapmak zorunda kalacak. Eğitim Gücü Sen, hukuki mücadelelerini sürdürerek, öğretmenler ve yönetici adaylarının haklarını savunmaya devam edeceğini vurguladı. Bu gelişme, eğitim sistemindeki şeffaflık ve adaletin sağlanması adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.