14182,78%0,27
42,72% 0,00
50,19% 0,03
5953,41% -0,02
9607,06% 0,00
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, LGS sınavında Diyarbakır’da yaşanan soru kitapçığı paylaşımıyla ilgili 29 kişinin görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Sınav güvenliği, imam hatip okullarının başarısı, analiz raporu ve zorunlu eğitim süresi gibi konularda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonu'nun "Anadolu Sohbetleri" programında basın mensuplarıyla bir araya gelerek Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavıyla ilgili tartışmalara ve Diyarbakır'da yaşanan soru kitapçığı paylaşımı olayına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin, olayla ilgili 29 kişinin görevden uzaklaştırıldığını bildirirken, sınav güvenliği, algı operasyonları ve zorunlu eğitim süresi gibi kritik konulara da değindi. İşte Bakan Tekin'in tüm açıklamaları ve LGS tartışmalarının perde arkası...
Bakan Yusuf Tekin'den LGS Açıklamaları: Diyarbakır Skandalında 29 Görevli Açığa Alındı!
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonu'nun "Anadolu Sohbetleri" programı kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelerek kamuoyunda büyük yankı uyandıran Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavıyla ilgili tartışmalara açıklık getirdi. Özellikle Diyarbakır'da sınav esnasında soru kitapçığının sözel oturumdan sonra paylaşılması olayı hakkında önemli bilgiler veren Bakan Tekin, bu skandalla ilgili haklarında soruşturma başlatılan 29 kişinin görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
Bakan Tekin, sınav güvenliği konusunda alınan önlemlerin ÖSYM standartlarında olduğunu vurguladı. Soruların dışarıdan hiçbir iletişimin olmadığı, jammer bulunan kapalı alanlarda hazırlandığını ve emniyet güçlerinin gözetiminde güvenli bir şekilde sınav merkezlerine ulaştırıldığını belirtti. Sınava girişte piercing ve küpe gibi takıların yasaklanmasının da bu tedbirlerin bir parçası olduğunu ifade eden Tekin, "Çünkü kameralar, görüntüleme cihazları minimal hale geldi. Oradan böyle bir sorun çıkabilir diye sınava girişte bunları yasakladık. Olağanüstü bir tedbir süreci aldık." dedi.
Diyarbakır'da ortaya çıkan ve "sınavdan önce ele geçirildiği" iddia edilen PDF dosyasıyla ilgili olarak da açıklama yapan Bakan Tekin, şunları söyledi: “O PDF bizim elimizde de var. Hem kendimiz, hem ilgili siber uzmanlarımız bununla ilgili analizi yaptık. Ve o PDF'in basılı matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen PDF olduğunu tespit ettik. Hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek haksızlık.”
Bakan Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve diğer CHP'li siyasetçilerin LGS üzerinden şahsına yönelik kullandığı ağır ifadelere de değindi. Tekin, kendi ifadelerinin "politik sınırlar içinde" kaldığını belirterek, "Yaklaşık 1 milyon çocuğumuz, bu ülkenin geleceği diye tanımladığımız çocuklar, bunların zihinlerini bulandırıcı, karıştırıcı bu tür ithamlar ortaya çıkınca bir noktadan sonra o ifadeyi kullanmak durumunda kaldık" dedi.
Çocukların siyasal ve ideolojik söylemlerin konusu edilmemesi konusunda uluslararası belgelerin uzlaştığını hatırlatan Tekin, bu tür söylemlerin "ahlaki açıdan da tutarsız" olduğunu ifade etti. Olayın, o dönemde CHP'li belediyelerde yaşanan operasyonları ve "baklava kutularını" konuşulan gündemi manipüle etmek amacıyla çocuklar üzerinden oluşturulduğunu iddia etti.
LGS'de tam puan alan öğrenci sayılarının artışına da değinen Bakan Tekin, 2020'den bu yana tam puan alan öğrenci sayılarındaki artışa dikkat çekerek, bunun nedenini "okullarımız ve öğretmenler üzerinde vesayet uygulayan mekanizmayı elimine ettik" şeklinde açıkladı. Tekin, dışarıdan, nereden mezun olduğu veya ne iş yaptığı bilinmeyen kişilerin kurs vermesini eleştirerek, "Biz o yüzden gittiğimiz her yerde 'Bizim sınavlarımızda soruların tamamı bu kitaplardan çıkacak. Bu kitapların dışında, bu müfredatın dışında çıkmayacak' dedik. Böylece çocuklarımız daha iyi hazırlanmış oldular. Bizim materyallerimizden hazırlanan arkadaşlarımız başarılı oldular bu sınavda. Başarılı olmalarını istiyoruz. Niye başarısız olmalarını isteyelim? Başarılı olmalarından nasıl bir rahatsızlık ortaya çıkabilir?" ifadelerini kullandı.
Tekin ayrıca, 2025 LGS'nin diğer yıllarda yapılan sınavlarla aynı zorluk düzeyine sahip olduğunu ve tam puan alan 719 öğrencinin okul ders notu ortalamalarının da 100'e yakın olduğunu belirtti.
İmam hatip ortaokullarından 63 öğrencinin tam puan alması üzerinden yürütülen tartışmalara da değinen Bakan Tekin, Trabzon ve Antalya'daki Mahmut Celaleddin Ökten Anadolu İmam Hatip Ortaokullarının geçmiş yıllardaki başarı verilerini paylaşarak, son 2 yılda yüzde 5'lik dilimdeki öğrenci sayısının azaldığını, bu okulların geçmişten gelen başarı geleneği olduğunu belirtti.
Soruların başkaları tarafından hazırlandığı iddialarını ise "Bu da yalan" diyerek kesin bir dille yalanladı. Tekin, soruların MEB bünyesindeki öğretmenler tarafından hazırlandığını, sadece binlerce soru havuzuna atılacak sorular için akademik anlamda üniversitelerden öğretim üyelerinin hakemliğine başvurulduğunu açıkladı.
Bakan Tekin, LGS analiz raporunun hazırlanarak yayımlanacağını belirtti. Önceki yıllara göre raporun kısalığını eleştirenlere yanıt olarak, "Önceki yıllarda hazırlanan analiz raporunun teknik bilgi kısmını çıkartıp 3-5 sayfa olarak aynısını yayımladık. Her yıl aynı istatistiki olarak 'Ayırt edicilik düzeyi şudur, zorluk düzeyi şöyle ölçülür', bunun gereği yok. Yine yayımlarız aynı şekilde. Bu anlamda bir raporu hazırladık, yayımlayacağız" dedi.
Tekin, çocukları "yarış atı gibi yarıştırmak" felsefesinden uzaklaşmak istediğini vurgulayarak, "O yaştaki çocuklara 'Sen birinci oldun', 'Sen ikinci oldun' denmez. Hangi ilden kaç tane birinci çıktığını söylemenin şeffaflıkla bir ilgisi yok. Benim başka korumam gereken ilkeler var. Şeffaflık eleştirisi getirilebilecek her türlü veriyi paylaştık, paylaşabiliriz. '719 çocuğun parmak izini alın, isimlerini yayınlayın' diyorlar. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Biz işimizi yaparken daha evrensel temel ilkeleri korumak zorundayız. Çocuğun üstün yararı diye bir şey var" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'da bir öğretmenin cep telefonuyla kitapçığı çekip paylaşmasıyla ilgili olaya yeniden dönen Bakan Tekin, "Biz bu olaydan haberdar olur olmaz o gün soruşturmamızı açtık. O gün hemen bununla ilgili gerekli değerlendirmeleri yaptık. İlgililerin cep telefonlarını alıp, gerekli değerlendirmeleri yaptık. Sınavın güvenliğiyle ilgili herhangi bir sorunun ortaya çıkmadığını gördük. Soruşturma süreci devam ediyor. Konuyla ilgili adli soruşturma süreci de devam ediyor" dedi.
Tekin, olayda tespit edilen 29 kişi hakkında soruşturma açıldığını ve bu kişilerin görevden uzaklaştırıldığını bildirdi. Görevden uzaklaştırılanlar arasında sadece öğretmenlerin değil, polis memurları, hizmetli personel ve okul yöneticilerinin de bulunduğu bir silsile olduğunu belirten Tekin, "O arkadaşlarımızın hepsi soruşturmanın selameti açısından Valilik tarafından görevden uzaklaştırılmış durumda" açıklamasında bulundu. Paylaşımın sözel oturum bittikten sonra yapıldığı ve dershane öğretmenleriyle paylaşıldığı bilgisi de Tekin'in verdiği detaylar arasında yer aldı.
Bakan Tekin, 12 yıllık zorunlu eğitim süresine ilişkin tartışmalara da değindi. Uluslararası göstergeler açısından Türkiye'nin okullaşma oranının dünya ortalamasının üstüne çıktığını belirten Tekin, eğitim teknolojilerindeki gelişmeler, çocukların farklı öğrenme mekanizmaları ve bilgi kaynaklarının çeşitlenmesi gibi faktörlerin, dünyanın her yerinde zorunlu eğitim süresinin tartışılmasına yol açtığını ifade etti.
Türkiye'de de nüfus, aile yapısı, mesleki ve teknik eğitimde nitelikli eleman problemi gibi ek gerekçelerin bu tartışmaya dahil edilebileceğini dile getiren Bakan, "En bu anlamdaki apolitik davranan çocuklar artık ellerindeki cep telefonlarıyla internet üzerinden istedikleri bilgiye erişiyorlar. Dolayısıyla bu kadar çok şey varken 12 yıl çocukları okulda tutmanın çok anlamlı olmadığı, eğitimciler tarafından da dünyada tartışılıyor. Bizde konu gündeme geldiğinde, 'Konu tartışılsın' dedim. Kamuoyundaki tartışmaları arkadaşlar takip ediyorlar. Bunun neticesinde bir karara varırız" diyerek zorunlu eğitim süresi hakkında bir tartışma başlatma sinyali verdi.
Editör Yorumu
Bakan Tekin’in açıklamaları, yalnızca bir sınavın güvenliğiyle ilgili değil; eğitim sisteminin temel yapı taşlarına dair bir vizyonu da ortaya koyuyor. Vesayet eleştirileri, imam hatip başarıları, zorunlu eğitim süresi ve sınav şeffaflığı gibi konular, Türkiye’de eğitimin geleceğine dair önemli ipuçları barındırıyor. Ancak bu açıklamaların sahada nasıl karşılık bulacağı, uygulama süreçleriyle netleşecek.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.