Bakan Tekin Duyurdu! Akademi, Öğretmen ve Yönetici Yetiştirme Standartlarını Kökten Değiştiriyor!

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlik mesleğini yeniden yapılandıracak “Milli Eğitim Akademisi”ni resmen kurdu. Akademi, öğretmen adaylarına uzun süreli hazırlık eğitimi sunacak, görevdeki öğretmenleri beş yılda bir değerlendirecek ve okul yöneticilerinin yetiştirilmesinde aktif rol oynayacak.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde yaptığı açılış konuşmasında, “Milli Eğitim Akademisi”nin resmi olarak kurulduğunu ilan etti. Akademi, öğretmen adaylarını uzun süreli pratik uygulamalarla mesleğe hazırlayacak, görevdeki öğretmenlerin beş yıllık periyotlarla mesleki gelişimini izleyecek ve 65 bin okul yöneticisini liyakat temelli bir anlayışla yetiştirecek. Bakan Tekin, bu köklü dönüşümün Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sahaya yansıması için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Milli Eğitimde Yeni Dönem: Bakan Yusuf Tekin’den “Milli Eğitim Akademisi” Hamlesi — Öğretmenlik Mesleği Yeniden Tanımlanıyor

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türk eğitim sisteminde köklü bir dönüşüm başlatacak “Milli Eğitim Akademisi”nin resmen kurulduğunu duyurdu.
Yeni akademi, öğretmenlik mesleğini yalnızca bilgi aktarımına dayalı bir alan olmaktan çıkararak, liyakat, sürekli gelişim ve şeffaf yönetim ilkeleriyle yeniden yapılandırmayı hedefliyor.

Eğitimde Yeni Vizyon: “Hazırlık, Gelişim ve Yöneticilik”

Bakan Tekin, Milli Eğitim Akademisi’nin üç temel işlevi olduğunu belirterek, bu yapının eğitim sisteminin omurgasını güçlendireceğini söyledi:

1. Mesleğe Hazırlık Süreci:
   Öğretmen adayları artık görevlerine başlamadan önce uzun süreli uygulamalı bir eğitimden geçecek. Bu dönemde sınıf içi yönetimden dijital pedagojilere, rehberlikten özel eğitim yaklaşımlarına kadar geniş bir yelpazede pratik beceriler kazandırılacak.
   Tekin, “Öğretmenlik bir meslek değil, bir idealin taşıyıcısıdır. Akademimiz bu bilinci sistematik hale getirecek,” ifadelerini kullandı.
2. Beş Yıllık Gelişim Döngüsü:
   Görevdeki öğretmenler, her beş yılda bir mesleki gelişim değerlendirmesine tabi tutulacak. Bu süreçte branş bazlı modüllerle öğretmenlerin alan yeterlilikleri güncellenecek. Üniversitelerle yapılacak iş birlikleriyle öğretmenler, akademik destek alarak kendi mesleki portföylerini oluşturacak.
3. Eğitim Yöneticilerinin Yetiştirilmesi:
   Türkiye genelindeki yaklaşık 65 bin resmi okulda görev alacak yöneticilerin, artık Milli Eğitim Akademisi çatısı altında belirli standartlara göre yetiştirileceği açıklandı.
   Okul liderliği, kriz yönetimi, mevzuat bilgisi ve veri temelli karar alma süreçleri gibi alanlarda kapsamlı eğitimler verilecek.
   Tekin, “Etkili liderlik olmadan eğitimde kalite sürdürülemez. Bu nedenle yönetici yetiştirme süreci artık rastlantısal değil, sistematik olacak.” dedi.
   
   “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile Uyumlu Bir Yapı

Bakan Tekin, yeni akademik yapının Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, modelin öğrencilerin dil, akıl ve karakter bütünlüğünü güçlendirmeyi amaçladığını söyledi.
“Veri temelli ekonomi” ve “yapay zekâ çağında” eğitim politikalarının da buna göre şekillendiğini ifade eden Tekin, şu değerlendirmede bulundu:

“Eğitim artık salt bilgi aktarmak değildir. Eleştirel düşünebilen, estetik duyarlılığa sahip ve merhamet ahlakını taşıyan bireyler yetiştirmek istiyoruz. Öğretmenlerimiz bu vizyonun en güçlü temsilcileridir.”

Akademi, yalnızca öğretmenleri değil, tüm eğitim ekosistemini kapsayacak bir bilgi paylaşım platformu olarak tasarlandı. Üniversitelerin akademik birikimi sahaya taşınacak, saha verileri ise akademik üretimi besleyecek.

“Şeffaf, Liyakat Temelli, Hesap Verebilir Eğitim Yönetimi”

Bakan Tekin, akademinin kurulma felsefesini şu sözlerle özetledi:

“Milli Eğitim Akademisi’nin amacı tek merkezli bir yönetim kurmak değil, kaliteyi ortak akılla ülke geneline yaymaktır. Biz ‘siz olmadan olmaz’ değil, ‘sizlerle olursa daha güçlü olur’ diyoruz.”

Akademinin, öğretmenlik mesleğini bir kariyer basamağı sistemine dönüştürmesi ve yönetici atamalarında şeffaflık getirmesi bekleniyor. Bu adım, eğitim camiasında uzun süredir tartışılan “liyakat sorunu”na da kurumsal bir çözüm sunacak.

Eğitimde Küresel Rekabet ve Yerli Değerler Dengesi

Tekin konuşmasında, Türk eğitim sisteminin küresel ölçekte rekabet edebilmesi için dijital dönüşümün önemine dikkat çekti. Ancak bu dönüşümün, yerli ve milli değerlerden kopmadan yürütülmesi gerektiğini belirtti:

“Biz Batı’dan kopya eğitim modelleri değil, kendi köklerinden beslenen çağdaş bir eğitim inşa ediyoruz. Teknolojiyle insanlık değerini birlikte büyütmek istiyoruz.”

“Öğretmenlik, Bir Milletin Vicdanıdır”

Bakan Tekin, konuşmasının sonunda öğretmenlik mesleğinin toplumsal sorumluluğuna dikkat çekti:

“Öğretmenlik sadece bir meslek değildir; bir milletin vicdanını diri tutan, demokrasinin teminatı olan bir değerdir.”

Törene İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, Rektör Prof. Dr. İbrahim Hakkı Aydın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda eğitimci katıldı.