14182,78%0,27
42,73% 0,03
50,18% 0,01
5990,19% 0,47
9607,06% 0,04
Baba Torpiliyle Kimliksiz Aday AYT Sınavına Alındı!
Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen YKS AYT sınavında Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, eğitim camiasının ve kamuoyunun vicdanını derinden sarsan, devlet ciddiyetini ve sınav güvenliğini açıkça ihlal eden organize bir skandala imza atılmıştır.
Aldığımız bilgilere göre, Ayvalık İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü ve aynı zamanda Eğitim Bir-Sen Ayvalık İlçe Temsilcisi olan Mustafa Kurtuluş, sınav günü kendi çocuğunu kimliksiz şekilde sınav salonuna sokmuş, bunu da organize bir işbirliği ve planlama sonucunda gerçekleştirmiştir. Söz konusu olay Cunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde yaşanmıştır.

Resmi kayıtlara göre sınav saat 10.15'te başlamış, salon kapıları ise 10.01 itibarıyla kapatılmıştır. Ancak buna rağmen Mustafa Kurtuluş, sınav başladıktan dakikalar sonra, 10.22’de oğlunun pasaportunu bizzat sınav salonunun bulunduğu yere getirerek, sınav sorumlusu Vedat Mazgal’a teslim etmiştir. Vedat Mazgal ise pasaportu pencereden alıp, çocuğun sınava devam etmesine göz yummuştur.
Burada altını özellikle çizmek isterim ki; Türkiye’de merkezi sınav süreçleri en küçük ayrıntısına kadar planlanan, her öğrencinin didik didik arandığı, kimlik ve belgelerin defalarca kontrol edildiği, sınav güvenliğinin sağlanması için devletin tüm birimlerinin seferber edildiği bir sistemdir. Vatandaşın çocuğu sınav günü salon kapısında kimliğini unuttuğu için gözyaşlarıyla geri dönerken, sınav dakikalar önce başlamış olduğu için içeri alınmazken; bir kamu görevlisinin kendi çocuğunu kimliksiz şekilde, organize bir şekilde sınav salonuna sokabilmesi ve bu süreçte sınav sorumlusu Vedat Mazgal’ın da buna ortak olması, devletin tüm sınav düzenine, adalet ilkesine ve milyonlarca öğrencimizin hakkına yapılan açık bir saldırıdır.

Geçmişte yaşanan sınav skandalları, FETÖ’nün soru hırsızlıkları ve usulsüzlükler nasıl ülkemizin hafızasında derin izler bıraktıysa; bu olay da aynı ciddiyetle ele alınmalıdır. Çünkü mesele sadece bir kural ihlali değil, sınav sistemine olan toplumsal güvenin kökünden sarsılmasıdır.
Eğitim Gücü-Sen olarak konuyu öğrendiğimiz andan itibaren Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Milli Eğitim Bakanlığı’na resmi başvurularımızı yaptık. Mevcut durumda Ayvalık Cumhuriyet Savcılığı tarafından adli süreç başlatılmış, emniyet birimlerince kamerakayıtları toplanarak soruşturma derinleştirilmiştir. Ancak asıl dikkat çekilmesi gereken nokta, olayın ortaya çıkmasının ardından yaşananlardır.
Ne yazık ki, devlet ciddiyetine ve kamu vicdanına tamamen aykırı şekilde, adı organize sınav skandalına karışan Mustafa Kurtuluş’un, olayın üzerinden yalnızca 48 saat geçtikten sonra Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir tarafından Ayvalık’taki resmi kurum ziyaretlerine katılması, kamuoyunda büyük tepkiye yol açmıştır. Suça karıştığı iddiası resmi makamlara taşınan bir kişinin, hiçbir şey olmamış gibi kamu kurumlarında gezdirilmesi, devletin tarafsızlığına, kurumsal itibarına ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Bu görüntüler haklı olarak “suçun örtbas edilmesi”, “sorumluların korunması” ve “devlet ciddiyetinin zedelenmesi” şeklinde yorumlanmaktadır.

Öte yandan, Mustafa Kurtuluş’un yalnızca bir kamu görevlisi değil, aynı zamanda Eğitim Bir- Sen Ayvalık İlçe Temsilciliği sıfatıyla eğitim kurumları içerisinde sendikal baskı ve yönlendirme faaliyetlerinde bulunduğuna ilişkin çok sayıda ciddi iddia tarafımıza ulaşmaktadır. Banka promosyonlarının artırılması, idari görevlendirmelerde öncelik sağlanması, okul müdürlüğü süreçlerinde kişisel bağlantılarla yönlendirme yapılması ve Öğretmenevi konaklama imkanlarının kişisel ilişkiler üzerinden dağıtılması gibi vaatlerle eğitim çalışanlarının belirli bir sendikaya üye olmaya zorlandığı yönündeki şikayetler, eğitimde tarafsızlık ilkesini zedelemekte, çalışma barışını bozmaktadır.
Bu noktada kamuoyunun ve yetkililerin bilmesini isteriz ki; eğitimde kişisel menfaat ilişkilerine dayalı baskılar, liyakat ilkesini ortadan kaldırmakta, kurumların tarafsızlığını ve güvenilirliğini yok etmektedir. Ayvalık’ta ortaya çıkan bu tablo yalnızca yerel bir sorun değildir. Balıkesir genelinde eğitim ortamını ve çalışma düzenini doğrudan tehdit eden, kurumsal yapıyı zaafa uğratan bir kriz söz konusudur.
Buradan Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Balıkesir Valiliği’ne açıkça soruyoruz: Devletin, hukukun ve eğitimin bu denli açık şekilde hiçe sayıldığı bir durumda, adı organize sınav skandalına karışan bir kamu görevlisi nasıl hala görevde tutulmaktadır?
Kamu vicdanını derinden yaralayan bu olayın ardından öğretmenler susturulurken, ilgili şahıs hangi gerekçeyle resmi programlarda Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir'in yanında yer almaktadır?
Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, devlet ciddiyetini zedeleyen bu tavrı hangi kişisel ilişkiler, hangi baskılar veya hangi çıkar hesapları nedeniyle sergilemektedir?Eğitim Gücü-Sen olarak taleplerimiz nettir:

Mustafa Kurtuluş derhal görevden alınmalı, hakkındaki idari ve adli süreçler şeffaf şekilde yürütülmelidir.
Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, skandalı örtbas etme çabalarının ve kamuoyunda oluşan güvensizliğin hesabını vermelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Balıkesir Valiliği, devletin kurumsal ciddiyetini ve tarafsızlığını korumak adına gerekli idari ve hukuki adımları derhal atmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir organize suçun, kayırmacılığın, sendikal baskının veya eğitimdeki ahlaki çürümenin üzeri örtülemez. Milyonlarca öğrencimizin emeğini, öğretmenlerimizin haklarını ve devletimizin itibarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.
Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı
Oğuz ÖZAT
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.