Bugün, 9 Kasım 2025 Pazar
10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Anayasa Mahkemesi (AYM), milyonlarca memur ve memur emeklisinin maaş artışlarını etkileyen başvuruyu karara bağladı. Yüksek Mahkeme, 2026-2027 yıllarına ait toplu sözleşme zam oranlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebini oy birliğiyle reddetti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), milyonlarca memur ve memur emeklisinin 2026 ve 2027 yılları için belirlenen maaş zam oranlarının iptali talebini oy birliğiyle reddetti. Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz tarafından yapılan başvuruda, zamların enflasyon beklentisinin altında kaldığı savunulmuştu. AYM, kararında mevcut durumun “yoksulluğun maddi ve manevi bütünlüğe yönelik ciddi bir tehlike oluşturmadığı” gerekçesiyle yürütmeyi durdurma talebini kabul etmedi. Bu kararla birlikte, memurlara 2026 yılında yüzde 9+9, 2027 yılında ise yüzde 8+8 zam yapılması kesinleşti.
AYM’den Memur Maaş Zammı İçin Kritik Karar: İptal Talebi Reddedildi
Anayasa Mahkemesi (AYM), kamu çalışanları ve memur emeklilerinin uzun süredir merakla beklediği kritik dosyada kararını verdi.
Kamu Hakem Kurulu tarafından 2026 ve 2027 yılları için belirlenen toplu sözleşme zam oranlarına yönelik iptal ve yürütmeyi durdurma talebi, yüksek mahkeme tarafından oy birliğiyle reddedildi.
Bu karar, milyonlarca memur ve emekli için 2026-2027 dönemine ait maaş artışlarının resmen kesinleştiği anlamına geliyor.
Başvuru, Yargıtay 7. Ceza Dairesi Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz tarafından bireysel olarak yapılmıştı.
Çilesiz, dilekçesinde belirlenen zam oranlarının hükümetin açıkladığı enflasyon hedeflerinin altında kaldığını, bu durumun memur ve emekli maaşlarında ciddi alım gücü kaybına yol açtığını öne sürmüştü.
Ancak AYM, yürütmeyi durdurma talebini reddederken dikkat çeken bir gerekçeye yer verdi.
Kararda, mevcut ekonomik koşulların “kişinin maddi ve manevi bütünlüğüne doğrudan tehdit oluşturmadığı” ifade edildi.
Yüksek Mahkeme, bu nedenle yürütmeyi durdurma şartlarının oluşmadığına hükmetti.
Kamu Hakem Kurulu’nun kararı doğrultusunda, memur ve memur emeklileri için 2026-2027 dönemi zam oranları şu şekilde belirlendi:
Bu oranlar kümülatif olarak değerlendirildiğinde, iki yıllık toplam zam oranı %36,64’e denk geliyor.
Ancak başvuruda, hükümetin 2026 yılı için açıkladığı %20 enflasyon beklentisine rağmen, toplam zammın %18,8’de kaldığı vurgulanarak “ekonomik dengesizlik” eleştirisi yapılmıştı.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin Onursal Üyesi olan Seyfettin Çilesiz, daha önce de TÜİK’in enflasyon verilerinin doğruluğuna ilişkin yaptığı başvurularla gündeme gelmişti.
Çilesiz, son başvurusunda da aynı çizgiyi sürdürerek kamu çalışanlarının ekonomik koşullara karşı korunması gerektiğini savundu.
AYM’nin son kararı, hem bireysel başvuru yolunun sınırlarını hem de ekonomik düzenlemelere ilişkin yargısal denetim alanını bir kez daha gündeme getirdi.
AYM’nin ret kararıyla birlikte, 2026-2027 yıllarına ait toplu sözleşme zam oranları artık kesinlik kazanmış oldu.
Bu durum, memur maaş artışlarının belirlenen takvimde uygulanacağı, herhangi bir iptal veya ek düzenleme yapılmayacağı anlamına geliyor.
Uzmanlara göre, karar sonrası hükümetin enflasyon farkı uygulamasını gözden geçirmesi veya ek iyileştirme adımları atması gündeme gelebilir.
Ancak mevcut koşullarda toplu sözleşme hükümleri aynen yürürlükte kalacak.
Ekonomi çevreleri, AYM kararının kısa vadede bütçe dengesi ve mali disiplin açısından hükümete avantaj sağladığını, ancak uzun vadede kamu çalışanlarının alım gücü üzerinde baskı oluşturabileceğini değerlendiriyor.
Sendikalar ise önümüzdeki toplu görüşmelerde daha gerçekçi zam oranları için yeniden masaya oturulması gerektiğini savunuyor.
AYM’nin bu kararı, ekonomik koşulların toplumsal etkilerini tartışmaya yeniden açtı.
Memur ve emeklilerin maaş artışlarının yargı denetimine taşınması, Türkiye’de gelir adaleti, enflasyon hesaplaması ve kamu politikalarının sosyal yönü açısından yeni bir dönüm noktası olabilir.
