Bugün, 9 Aralık 2025 Salı
11189,50%1,65
42,55% 0,07
49,50% 0,01
5734,37% -0,20
9297,33% 0,17
Ankara merkezli sahte diploma operasyonunda tutuklanan İsa Can E.’nin, dolandırıcılık başta olmak üzere tam 44 ayrı suç kaydına sahip olduğu ortaya çıktı. Zanlının sahte e-imzalarla üniversite ve kamu sistemlerine sızdığı belirlendi. Ankara merkezli sahte diploma ve ehliyet operasyonu, tutuklanan sanıklardan birinin şoke eden geçmişiyle yeni bir boyut kazandı. Gözaltına alınan 35 yaşındaki İsa Can E.'nin, çoğu dolandırıcılık olmak üzere tam 44 ayrı suç kaydının bulunduğu ortaya çıktı. Sadece üniversite sistemlerine değil, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kritik birimlerine bile sızdığı iddia edilen sanığın faaliyetleri, soruşturmanın kapsamını genişletti. İşte "suç makinesi" lakaplı sanığın kirli geçmişi ve operasyonun detayları...
Sahte Diploma Operasyonunda Gözaltına Alınan Sanık Suç Makinesi Çıktı: 44 Suç Kaydı Var!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve Türkiye gündemine oturan sahte diploma operasyonunda tutuklanan zanlılardan birinin, adeta bir "suç makinesi" olduğu ortaya çıktı. Operasyonun kilit ismi olduğu düşünülen 35 yaşındaki İsa Can E.'nin, emniyet kayıtlarında çoğunluğu dolandırıcılık olmak üzere tam 44 ayrı suç kaydının bulunduğu belirlendi.
Yapılan incelemelerde, İsa Can E.'nin sadece sahte diploma üretmekle kalmayıp, çeşitli devlet kurumlarının dijital sistemlerine sızmak için de sahte e-imzalar oluşturduğu tespit edildi. Sanığın, Atatürk Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı adına sahte e-imza üreterek, işletme, hukuk ve beden eğitimi gibi bölümlerden diploma düzenlediği iddia ediliyor.
Şüphelinin, bu kirli faaliyetlerini sadece kendi için değil, operasyonda gözaltına alınan diğer şüpheliler için de yürüttüğü ve yüksek mevkideki kamu görevlilerinin kimlik bilgilerini kullanarak sistemlere erişim sağladığı belirtildi.
Soruşturmanın en çarpıcı detayı ise İsa Can E.'nin, üniversitelerle sınırlı kalmayıp daha da ileri giderek Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı gibi hassas birimlerin sistemine bile sızması oldu. Zanlının, bir başkomiserin kimliğini kullanarak sahte e-imza ile yetkisiz erişim sağladığı öne sürüldü.
Güvenlik kaynakları, bu tür kişilerin örgütlü yapılarla hareket ettiğini ve dijital sistemlerdeki güvenlik açıklarını suistimal ettiğini belirtiyor. Soruşturmanın, sanığın tüm bağlantılarını ve sistemdeki zafiyetleri ortaya çıkarmak için derinleştirilerek devam ettiği öğrenildi.
Editör Yorumu
Bu olay, dijital güvenlik sistemlerinin ne kadar kırılgan olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Sahte e-imza ile devletin en hassas kurumlarına erişim sağlanması, sadece bireysel suç değil, ulusal güvenlik açısından da ciddi bir tehdit. Bu tür vakalar, dijital altyapının daha güçlü ve denetimli hale getirilmesi gerektiğini gösteriyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
