11008,07%-0,59
42,19% 0,22
48,73% 0,01
5433,84% 0,84
8953,99% 0,00
Ankara’da 23 yaşındaki kreş öğretmeni Kevser Çuhadar, safra kesesi ameliyatı için başvurduğu özel hastanede hayatını kaybetti. İddialara göre, ameliyat sırasında bağırsağı yanlışlıkla kesilen genç öğretmen, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Çuhadar, geride iki aylık bebeğini bıraktı. Ailesi, ihmalkâr uygulamaların ölümde etkili olduğunu öne sürerken, kesin ölüm nedeni otopsi raporu ile netleşecek.
Ankara’da genç bir öğretmenin trajik ölümü, sağlık camiasında ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. 23 yaşındaki Kevser Çuhadar, safra kesesi rahatsızlığı nedeniyle başvurduğu özel hastanede ameliyat olurken iddialara göre bağırsağı yanlışlıkla kesildi. Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan genç öğretmen, geride iki aylık bebeğini bıraktı.
Ankara'da, kreş öğretmeni Kevser Çuhadar, safra kesesi ameliyatı için gittiği özel bir hastanede hayatını kaybetti. Yalnızca 23 yaşında olan ve geride 2 aylık bir bebek bırakan Çuhadar'ın ölümü, ailesinin ve yakınlarının yüreğini dağladı. Aile, genç kadının ölümünün ardında büyük bir ihmal zinciri olduğunu iddia ediyor.
Kevser Çuhadar'ın annesi Durhanım Çetinkaya, kızının ameliyat sonrası durumunun hızla kötüleştiğini ancak doktorların durumu geç bildirdiğini söyledi. Anne Çetinkaya, "Ameliyat olsam, iyileşsem, işime geri dönsem diyordu. Hiçbir hastalığı yoktu, gayet sağlıklıydı. Ameliyat oldu ama doktor bağırsağını yanlışlıkla kesmiş, bize söylemedi. Kızım birinci gün çok kötü oldu. Doktora durumu iyi değil dedim, 'gayet iyi' dedi. Hemşirelere de söyledim, 'her şey normal' dediler. Tansiyonu ikiye düştü, 'normal, biz onu yükseltiriz' dediler" diyerek yaşadıkları çaresizliği anlattı.
Kevser Çuhadar'ın son sözlerinin "Ben ölüyor muyum?" olduğu iddia edildi. Annesi, doktorun kızını başka bir hastaneye sevk etmek için ambulans çağırmayı geciktirdiğini ve genç öğretmenin yolda hayatını kaybettiğini öne sürdü. Baba Fatih Çetinkaya ise hastanede gerekli kanın ve yoğun bakım koşullarının olmadığını belirterek, "Kan yoktu. Kan verelim dedik, bizim kanımızı almıyorlar. Bizim kanımız da 0 pozitif. 'Kanların tahlilleri gerekiyor' falan dediler. Oradan kurtulmak için resmen yalvarıyorduk" ifadelerini kullandı.
Daha önce de benzer ihmallerin yaşandığını iddia eden aile, hastanenin kapatılmasını ve sorumlular hakkında hukuki süreç başlatılmasını talep etti. Olayın kesin nedenini belirlemek için otopsi raporu bekleniyor.
Baba Çetinkaya, başka canların yanmaması için yetkililere çağrıda bulunarak, bir çocuğun da aynı hastanede diş çekimi sırasında yüksek doz narkozdan hayatını kaybettiğini iddia etti. Bu olay, özel hastanelerdeki denetim ve hasta güvenliği konularını yeniden gündeme getirdi.