9715,58%4,48
37,96% -0,01
40,99% 0,00
3692,76% 0,41
5964,06% 0,02
Memur-Sen, Anayasa'nın 41. maddesinde değişiklik yapılmasını önererek aileyi koruma konusunda önemli bir adım attı. Genel Başkan Ali Yalçın'ın öncülüğünde başlatılan imza kampanyası, ailenin değerlerini güçlendirmek ve toplumu korumak adına dikkat çekiyor. İşte kampanyanın detayları..
Aileyi Korumak İçin Yeni Anayasa Düzenlemesi: Memur-Sen'den Tarihi Adım
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın öncülüğünde başlatılan "Aile Yılında Anayasa Değişsin, Aile Korunsun" kampanyası, Türkiye'de aile kurumunun korunmasını ve güçlendirilmesini hedefliyor. Anayasa'nın 41. maddesinde önerilen değişiklik, ailenin kadın ve erkek temeline dayalı bir yapı olarak anayasal güvence altına alınmasını amaçlıyor.
Aile Kurumu ve Toplumun Temel Taşı
Yalçın, ailenin yalnızca bireysel bir yapı olmadığını, aynı zamanda toplumun değerlerini taşıyan ve aktaran temel bir unsur olduğunu sözlerine ekledi.. Aile üzerinde oynanan küresel oyunlara dikkat çeken Yalçın, bu yapı üzerinde kültürel ve ahlaki dejenerasyon girişimlerinin giderek arttığını açıkça ifade etti.
Sapkınlıklara Karşı Net Tavır
Toplumsal cinsiyet ideolojisi ve çeşitli sapkın hareketler üzerinden aileyi hedef alan girişimlere karşı mücadele çağrısında bulunan Yalçın, "Aile, kadın, erkek ve çocuklardan oluşur. Başka bir tanımı kabul etmiyoruz," diyerek bu konuda alınması gereken anayasal tedbirlerin altını çizdi.
Başörtüsü Özgürlüğü Anayasada Güvence Altına Alınmalı
Başörtüsü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması gerektiğini de vurgulayan Yalçın, "Yeni 28 Şubatlar yaşanmasın," diyerek bu düzenlemeye yönelik de bir imza kampanyası başlattıklarını duyurdu.
Türkiye genelinde 81 ilde kurulan stantlarla destek toplanacak olan kampanya, imza.memursen.org.tr adresi üzerinden de katılım alıyor. Yalçın, tüm vatandaşları bu kampanyaya destek vermeye davet etti.
Bu Değişiklikler Toplumda Nasıl Yankı Bulacak?
Anayasal düzenlemelerin ailenin korunmasında ne derece etkili olacağı, kamuoyunda geniş bir tartışma yaratacak gibi görünüyor. Sizce bu adımlar toplumsal yapıyı güçlendirmek adına yeterli olacak mı?