10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde başlayan ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandıran seyahat yasağı politikaları, yeniden gündeme geldi. The Washington Post'un ele geçirdiği bir iç yazışmaya göre, Trump yönetimi, 36 ülkeyi daha potansiyel seyahat yasağı listesine eklemeyi değerlendiriyor. Bu ülkelerin, belirli güvenlik kriterlerini 60 gün içinde karşılamamaları halinde, vatandaşlarına ABD'ye girişte tam veya kısmi yasak uygulanabileceği belirtiliyor. Ancak dikkat çekici nokta, Türkiye'nin bu genişletilmiş listede yer almaması.
Washington Post tarafından incelenen belgeye göre, seyahat yasağı kapsamına alınması düşünülen bu 36 ülke, güvenlik standartları konusunda yetersiz görüldü. Söz konusu ülkelere, belirlenen eksiklikleri gidermeleri için 60 günlük bir süre tanınacak. Bu süre zarfında gerekli iyileştirmeleri yapamayan ülkelerin vatandaşları, ABD'ye girişlerinde ciddi kısıtlamalarla karşılaşabilirler.
Listede yer alan ülkeler şunlar: Angola, Antigua ve Barbuda, Benin, Bhutan, Burkina Faso, Cabo Verde, Kamboçya, Kamerun, Fildişi Sahili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Dominika, Etiyopya, Mısır, Gabon, Gambiya, Gana, Kırgızistan, Liberya, Malavi, Moritanya, Nijer, Nijerya, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, São Tomé ve Príncipe, Senegal, Güney Sudan, Suriye, Tanzanya, Tonga, Tuvalu, Uganda, Vanuatu, Zambiya ve Zimbabve.
Donald Trump'ın ilk başkanlık döneminde de benzer seyahat yasağı girişimleri büyük tartışmalara yol açmıştı. Başlangıçta İran, Irak, Suriye, Somali, Sudan, Yemen ve Libya vatandaşlarına yönelik getirilen kısıtlamalar, havalimanlarında kaos ortamı yaratmış ve dünya genelinde sert tepkilerle karşılanmıştı. Bu uygulamaya karşı birçok hukuki itirazda bulunulmuş, ancak 2018 yılı Haziran ayında ABD Yüksek Mahkemesi, yasağın üçüncü ve revize edilmiş versiyonunu onaylamıştı.
Yeni genişleme planı, Trump'ın ulusal güvenlik ve göç politikalarına dair sert duruşunun devamı niteliğinde değerlendiriliyor. Bu tür kısıtlamaların, ABD'nin uluslararası ilişkileri ve küresel hareketliliği üzerindeki potansiyel etkileri yakından takip ediliyor. Türkiye'nin bu listede olmaması, iki ülke arasındaki ilişkiler açısından olumlu bir gelişme olarak yorumlanabilirken, listenin güncellenme ihtimali de göz ardı edilmiyor.