10548,80%-0,75
42,33% 0,19
49,22% -0,08
5652,26% -0,06
9354,40% -1,49
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlerin mesleki saygınlığa uygun giyinmeleri için yeni bir genelge yayımlayarak kılık kıyafet yönetmeliğini yeniden sıkı takibe aldı. Genelge sonrası ilk somut adım Bolu'dan geldi; İl Milli Eğitim Müdürlüğü, kot pantolon, tayt, mini etek, şalvar ve uzun sakal gibi unsurlara yönelik inceleme ve yasak uygulamasını başlattığını duyurdu. Bu uygulama, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artırmayı hedeflerken, Türkiye genelinde yayılıp yayılmayacağı merak konusu oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2025/63 sayılı genelgesiyle öğretmenlerin mesleki görünümünü yeniden düzenliyor. Bolu’da başlayan denetimlerde kot pantolon, tayt, kısa etek gibi kıyafetler yasaklanıyor; bakanlık, öğretmenlerden “toplumsal ahlaka uygun, mesleğe yakışır” giyinmelerini talep ediyor.
MEB’den Öğretmenlere Kıyafet Uyarısı: “Mesleki Saygınlık İçin Yeni Dönem Başlıyor”
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlerin kıyafetlerine ilişkin yeni bir denetim süreci başlattı. Bakanlık, okullarda artan “serbest giyim” anlayışının öğretmenlik mesleğinin itibarına zarar verdiği yönündeki geri bildirimler üzerine, kılık kıyafet yönetmeliğinin titizlikle uygulanmasını isteyen bir genelge yayımladı.
Bakanlığın 2025/63 sayılı yazısına göre öğretmenler, görev esnasında mesleğin vakarına uygun, sade ve örnek teşkil eden bir görünüm sergilemekle yükümlü olacak.
Genelgenin ardından ilk uygulama Bolu’da görüldü. Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmenlerin derslere “kot pantolon, tayt, mini etek, şalvar ve tişört” gibi gündelik kıyafetlerle girmesini yönetmeliğe aykırı bularak inceleme başlattı.
İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, yaptığı açıklamada, “Bu adım bir yasaklama değil, öğretmenlik mesleğinin toplumdaki itibarını koruma çabasıdır. Amacımız, eğitim camiasının örnek bir duruş sergilemesidir.” ifadelerini kullandı.
Yetkililer, sadece kadın öğretmenlerin değil, erkek öğretmenlerin de bu kapsamda değerlendirileceğini belirtti. Uzun sakal, düzensiz saç ve aşırı sportif kıyafetler de inceleme kapsamına alınacak.
MEB yetkilileri, yapılan düzenlemenin yeni bir yasa getirmediğini; hâlihazırda yürürlükte olan kılık kıyafet yönetmeliğinin hatırlatıldığını vurguluyor.
Son yıllarda bazı eğitim kurumlarında öğretmenlerin serbest kıyafet tercihleri nedeniyle velilerden ve okul idarelerinden gelen şikâyetlerin arttığı belirtiliyor.
Bakanlık kaynaklarına göre amaç, “disiplin cezalarıyla değil, farkındalıkla ve toplumsal hassasiyetle” mesleki saygınlığı yeniden tesis etmek.
Yeni uygulama eğitim camiasında farklı tepkilere yol açtı.
Bazı öğretmenler, bu tür kısıtlamaların kişisel özgürlüğe müdahale niteliği taşıdığını savunurken; diğer bir kesim, “meslek onuru ve kamu görevi bilinci” açısından bu düzenlemeyi yerinde buluyor.
Eğitim sendikaları da ikiye bölünmüş durumda.
Bir grup sendika, genelgenin mevcut yönetmelik hükümlerini hatırlatma amacı taşıdığını, dolayısıyla hukuken bir sorun oluşturmadığını dile getirirken; diğerleri “kişisel tercihlerin denetlenmesi”nin pedagojik ilişkilere zarar verebileceğini ifade ediyor.
MEB’in genelgesinde en dikkat çekici nokta, öğretmenlerin toplum içindeki rol modeli statüsüne yapılan vurgu oldu.
Yazıda, öğretmenlerin sadece ders anlatan kişiler değil; öğrencilere davranış, konuşma ve görünüm açısından örnek olması gereken bireyler olduğu hatırlatılıyor.
Bu çerçevede, gösterişli takılar, iddialı makyaj, aşırı renkli veya dar kıyafetler de “mesleki ciddiyete uygun düşmeyen unsurlar” olarak değerlendiriliyor.
Bakanlık, özellikle veli şikâyetleri ve sosyal medya paylaşımlarında öğretmenlerin giyim tarzına yönelik olumsuz yorumların artmasının ardından böyle bir hatırlatma ihtiyacı duyduğunu belirtiyor.
Kamu kurumlarında görev yapan öğretmenler hâlâ 1982 tarihli “Kamu Kurumlarında Çalışan Personelin Kılık Kıyafet Yönetmeliği” kapsamına giriyor.
Bu yönetmelik, kadın personelin diz üstü etek, şeffaf veya yırtmaçlı kıyafet giymemesini, erkek personelin ise tıraşlı ve düzgün giyimli olmasını şart koşuyor.
Yıllardır fiilen esnetilerek uygulanan bu kurallar, yeni genelgeyle birlikte yeniden gündeme taşındı.
Bolu’daki denetimlerin ardından diğer illerde de benzer uygulamaların başlayabileceği konuşuluyor.
İl milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, “okullarda kılık kıyafet denetimlerinin periyodik olarak yapılması, rehberlik yaklaşımıyla öğretmenlere bilgilendirme yapılması” istendi.
Bu çerçevede, 2025-2026 eğitim yılı boyunca her okulda “mesleki görünüm farkındalık çalışmaları” planlanıyor.
Eğitim sosyologları, öğretmenin görünümünün öğrencinin algısını doğrudan etkilediğini, “saygı” kavramının yalnızca bilgiyle değil, dış görünümle de pekiştirildiğini savunuyor.
Ancak aynı uzmanlar, kıyafet denetimlerinin katı bir yasak listesine dönüşmesi hâlinde, öğretmen motivasyonunu zedeleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Uzmanlara göre, en ideal yaklaşım, “yasaktan çok rehberlik ve ortak bilinç oluşturma” yönünde olmalı.
Sosyal medyada gündem olan uygulama, kısa sürede binlerce yorum aldı.
Bazı kullanıcılar “öğretmenlik mesleği yeniden saygı kazanmalı” derken; bazıları “kılık kıyafetle saygınlık ölçülmez” görüşünü paylaştı.
Konu, sadece bir kıyafet meselesi olmaktan çıkıp, öğretmenlik mesleğinin toplumdaki konumuna dair derin bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
MEB’in yeni genelgesi, aslında köklü bir dönüşüm değil; unutulan bir disiplin kültürünün yeniden hatırlatılması olarak görülüyor.
Eğitimde kalite, yalnızca müfredatla değil, öğretmenin duruşu, dili ve görünümüyle de şekilleniyor.
Dolayısıyla bu adım, bir yasak listesinden çok, öğretmenlik kimliğinin yeniden tanımlanması sürecinin ilk sinyali olarak değerlendiriliyor.
Editörden Değerlendirme
Bu gelişme, sadece kıyafetle ilgili bir düzenleme değil, öğretmenlik mesleğinin itibarına dair derin bir sorgulama olarak da görülüyor.
Bakanlığın amacı, öğretmeni sınıfın merkezine yeniden yerleştirmek; onu toplumsal saygının sembolü hâline getirmek.
Ancak bu süreçte çizginin nerede başlayıp nerede biteceği, uygulamanın adil ve dengeli yürütülüp yürütülmeyeceği, tartışmaların ana eksenini oluşturacak gibi görünüyor.
Sosyal medyada binlerce kullanıcı, MEB’in kıyafet genelgesine ilişkin görüşlerini paylaştı.
Bazıları “öğretmenlik mesleği yeniden ciddiyet kazanmalı” derken; bazıları “görünüm değil, bilgi saygı kazandırır” yorumunda bulundu.
Veliler arasında ise genel eğilim, “öğretmenin okulda saygın, sade ve ölçülü bir duruş sergilemesi gerektiği” yönünde.