11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Eğitim-İş sendikası, son dönemde ülke genelinde alarm veren öğretmene yönelik şiddet olaylarına karşı sert bir çıkış yaparak eylem kararı aldığını duyurdu. Sendika, bu şiddetin "tesadüf değil, yıllardır biriken sistematik bir ihmal zincirinin" doğrudan ürünü olduğunu vurguladı ve sorumluluğun siyasi iktidar ile Millî Eğitim Bakanlığı'nda olduğunu belirtti. Öğretmenlik mesleğinin itibarını yeniden güçlendirmek ve okulları güvenli ortamlar haline getirmek amacıyla, 8 Aralık 2025 Pazartesi günü ikinci dersin teneffüsünde tüm Türkiye'deki öğretmen odalarında "Artık Yeter!" başlıklı bir bildiri okunacak. Bu eylemle, sendika, ekonomik, sosyal ve mesleki hakların geliştirilmesi talebini de güçlü bir şekilde dile getirmeyi hedefliyor.
Eğitim camiasında uzun süredir büyüyen bir endişe dalgası hakim: Öğretmene yönelik şiddet vakaları artmaya devam ediyor. Eğitim-İş, bu tabloya karşı daha yüksek bir ses çıkarmak amacıyla dikkat çeken bir çağrı yaptı. Sendika, 8 Aralık 2025 Pazartesi günü, Türkiye’nin dört bir yanındaki okullarda ikinci ders teneffüsünde öğretmen odalarında ortak bir bildiri okunacağını duyurdu.
Eğitim-İş’in açıklaması, yalnızca bir tepki değil, aynı zamanda sistematik sorunlara karşı bir manifesto niteliği taşıyor. Sendika, öğretmenlere yönelik saldırıların münferit olaylar olmadığını, aksine yıllardır biriken yanlış politikaların doğal sonucu olarak ortaya çıktığını belirterek “Artık Yeter” başlığı altında sert bir çıkış yaptı.
Sendikanın hazırladığı bildiride öğretmene yönelik şiddetin tesadüf olmadığı açık bir dille ifade edildi. Eğitim-İş, sürecin arkasında öğretmenlik mesleğinin değerini zayıflatan uygulamalar, siyasi söylemler ve okullarda güvenlik zaafı yaratan kararlar olduğunu kaydetti.
Açıklamada dikkat çeken ifadeler arasında şunlar yer aldı:
“Öğretmene uzanan her el, geleceğimize uzanır.”
“Şiddet, mesleğimizi değersizleştiren politikaların doğrudan ürünüdür.”
“Bu düzeni kabul etmiyoruz.”
Bu vurgu, sendikanın konuyu sadece bir güvenlik meselesi olarak değil; toplumun eğitim anlayışını, okul kültürünü ve öğretmenlik mesleğinin itibarını ilgilendiren bir bütün olarak ele aldığını gösteriyor.
Eğitim-İş’in aldığı karara göre, 8 Aralık günü ülkedeki tüm okul işyeri temsilcileri, ikinci ders teneffüsünde bir araya gelerek bildiriyi öğretmen odalarında okuyacak. Bu adım, hem öğretmenlere moral desteği vermek hem de kamuoyuna güçlü bir mesaj iletmek amacı taşıyor.
Sendika, bu kararla üç hedefi öne çıkarıyor:
Öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yeniden güçlendirmek,
Ekonomik, sosyal ve mesleki hakların iyileştirilmesi için toplumsal destek oluşturmak,
Okulları güvenli ve saygılı bir eğitim ortamına dönüştürmek.
Eğitim-İş, öğretmen odalarında yapılacak açıklamanın yalnızca bir duyuru değil, aynı zamanda meslek onuruna sahip çıkan bir dayanışma örneği olacağını ifade ediyor.
Sendikaya göre son yıllarda öğretmenlere yönelik saldırıların sayısında belirgin bir artış yaşandı. Bu durumun nedenleri arasında:
Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması,
Eğitim politikalarında öğretmenin görüşünün yok sayılması,
Veliler ve toplum nezdinde otoriteyi zayıflatan söylemler,
Okullardaki güvenlik önlemlerinin yetersizliği
gibi faktörler bulunuyor.
Eğitim-İş, bu tabloyu “yıllardır biriken ihmal zinciri” olarak tanımlıyor ve 8 Aralık'taki bildiriyle hem kamuoyunu bilgilendirmeyi hem de öğretmene yönelik şiddete karşı toplumsal bilinç oluşturmayı amaçlıyor.
Sendika, atılacak bu kolektif adımın yalnızca öğretmenlerin değil, velilerin, öğrencilerin ve tüm toplumun sorumluluğunu hatırlatan bir nitelik taşıdığını ifade ediyor. Öğretmenlerin kendini güvende hissetmediği bir eğitim sistemi, sağlıklı bir gelecek inşa edilemeyeceği düşüncesiyle hareket eden Eğitim-İş, kararın geniş bir yankı bulacağını öngörüyor.