Bugün, 19 Aralık 2025 Cuma
14182,78%0,27
42,72% 0,00
50,19% 0,03
5953,41% -0,02
9607,06% 0,00
Kamu bürokrasisinde haftalardır beklenen ve yaklaşık 30 bin üst düzey personelin maaşında ciddi bir iyileştirme yapması öngörülen 30 bin TL’lik seyyanen zam düzenlemesinde flaş bir gelişme yaşandı. 2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinin sürdüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, "diğer ödemeler" kaleminde yer alan ve kariyer personelini heyecanlandıran o kritik madde, verilen bir önergeyle metinden tamamen çıkarıldı. Müfettişlerden uzmanlara, denetçilerden yöneticilere kadar geniş bir kesimi doğrudan etkileyen bu geri adım, Ankara kulislerinde "bütçe disiplini" tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Peki, büyük tepki çeken bu iptal kararının arkasında ne var? Hükümet yeni bir formül mü hazırlıyor yoksa zam tamamen mi rafa kalktı? İşte bütçe görüşmelerine damga vuran o kararın tüm ayrıntıları...
Kamuda görev yapan uzman, denetçi, müfettiş ve yönetici pozisyonlarındaki 30 bini aşkın kariyer personelini yakından ilgilendiren 30 bin TL’lik seyyanen zam düzenlemesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) komisyon görüşmelerinde geri çekildi. Karar, kamuoyunda ve ilgili meslek gruplarında geniş yankı uyandırdı.
2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifi’nin TBMM Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında alınan kararla, kariyer personeline yönelik ek ödeme düzenlemesi teklif metninden çıkarıldı. Komisyon tutanaklarına yansıyan kararda, 226 sıra sayılı bütçe teklifinin 4’üncü maddesine bağlı “Diğer Ödemeler” bölümünde yer alan 17, 18, 19 ve 20’nci sıralardaki cetvel metinlerinin teklif kapsamı dışına alındığı belirtildi.
Bu adımla birlikte, daha önce bütçe çalışmaları sırasında gündeme gelen ve kariyer personeline seyyanen artış öngören düzenleme, resmen askıya alınmış oldu.
Tekliften çıkarılan düzenleme; başta bakanlık uzmanları olmak üzere denetçiler, müfettişler, kontrolörler ve çeşitli üst düzey yönetici kadrolarında görev yapan kariyer personelini kapsıyordu. Söz konusu personel grupları, kamuda yüksek sorumluluk ve uzmanlık gerektiren görevleri yürütmelerine rağmen ücret dengesizliği yaşandığını uzun süredir dile getiriyordu.
30 bin TL’lik seyyanen artış, bu dengesizliğin giderilmesine yönelik önemli bir adım olarak görülüyordu.
Düzenlemenin komisyonda geri çekilmesi, kariyer personeli arasında ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Sosyal medya ve meslek örgütleri üzerinden yapılan değerlendirmelerde, kararın “çalışma barışını zedeleyici” olduğu yönünde eleştiriler öne çıktı.
Sendikalar ve kariyer meslek derneklerinin önümüzdeki günlerde ortak ya da ayrı ayrı açıklamalar yaparak sürece itiraz etmeleri bekleniyor. Bazı temsilciler, düzenlemenin bütçe disiplininden ziyade tercih meselesi olduğuna dikkat çekiyor.
En çok merak edilen başlıklardan biri ise düzenlemenin ilerleyen süreçte yeniden gündeme gelip gelmeyeceği. Meclis kulislerinde, söz konusu artışın bütçe kanunundan çıkarılmış olmasının, tamamen rafa kaldırıldığı anlamına gelmeyebileceği konuşuluyor.
Alternatif bir kanun teklifi, torba düzenleme ya da ek ödeme modeliyle konunun yeniden ele alınabileceği ihtimali masada duruyor. Ancak şu aşamada net bir takvim ya da siyasi irade beyanı bulunmuyor.
Uzmanlık ve kariyer mesleklerde yaşanan ücret farklarının, kamuda motivasyon ve nitelikli personel tutma açısından risk oluşturduğu uzun süredir dile getiriliyor. Bu nedenle gözler, hükümetin ve ilgili bakanlıkların atacağı yeni adımlara çevrilmiş durumda.
Önümüzdeki haftalarda bütçe görüşmelerinin seyri ve sendikal baskının düzeyi, bu dosyanın yeniden açılıp açılmayacağını belirleyecek temel unsurlar arasında gösteriliyor.
“30 Bin TL’lik Zam Neden Geri Çekildi?” – Perde Arkasında Ne Var?
TBMM kulislerinde konuşulanlara göre, 30 bin TL’lik seyyanen zam düzenlemesinin geri çekilmesinde tek bir gerekçe değil, birden fazla başlık etkili oldu. Edinilen bilgilere göre öne çıkan faktörler şöyle:
🔹 Bütçe Zincirleme Etkisi:
Seyyanen artışın sadece kariyer personeliyle sınırlı kalmayacağı, benzer taleplerin diğer meslek gruplarından da hızla geleceği öngörüldü. Bu durum, bütçede “kontrol edilemeyen yayılma riski” olarak değerlendirildi.
🔹 Emsal Endişesi:
Düzenlemenin hayata geçmesi halinde, aynı nitelik ve sorumluluk düzeyinde olduğunu savunan diğer kadroların da dava ve toplu talep yoluna gidebileceği ihtimali masaya yatırıldı.
🔹 Toplu Sözleşme Dengesi:
Hükümet kanadında, böylesi yüksek bir artışın toplu sözleşme süreci devam ederken yapılmasının, müzakere masasındaki dengeyi bozacağı görüşü ağırlık kazandı.
🔹 Zam mı Reform mu Tartışması:
Bazı bürokratların, “parça parça zam” yerine kamu ücret sisteminin bütüncül şekilde ele alınması gerektiğini savunduğu, bu nedenle düzenlemenin zamansız bulunduğu ifade ediliyor.
Kulislerde konuşulan ortak kanaat şu: Düzenleme tamamen rafa kalkmadı, fakat zamanı ertelendi.
Geri çekilen seyyanen artışın hayata geçmesi durumunda oluşacak aylık kayıplar, ünvan bazında şöyle özetleniyor:
🔹 Bakanlık Uzmanları:
Aylık ortalama 30.000 TL
Yıllık toplam kayıp: 360.000 TL
🔹 Müfettişler ve Denetçiler:
Aylık ortalama 30.000 TL
Yıllık toplam kayıp: 360.000 TL
🔹 Kontrolörler ve İç Denetçiler:
Aylık ortalama 25.000 – 30.000 TL
Yıllık toplam kayıp: 300.000 TL’ye kadar
🔹 Daire Başkanı, Şube Müdürü, Üst Düzey Yönetici Kadroları:
Aylık ortalama 20.000 – 30.000 TL
Yıllık toplam kayıp: 240.000 – 360.000 TL
Bu rakamlar yalnızca maaş farkını değil, emekliliğe yansıyacak uzun vadeli gelir kaybını da beraberinde getiriyor.
Kariyer meslekler kamunun “aklıdır”. Mevzuatı yazan, denetleyen, raporlayan, riskleri yöneten kadrolar bu gruplardan çıkar. Ancak garip bir şekilde, konu ücret düzenlemesine geldiğinde bu meslekler hep “sonra bakılacaklar” listesine eklenir.
Sorun yalnızca bütçe değil.
Sorun, kamuda nitelik ile ücret arasındaki bağın kopmuş olmasıdır.
Kariyer personeli, yıllar süren sınav süreçlerinden geçiyor, ağır sorumluluk taşıyor, imza atıyor; fakat ücret politikalarında bu yükün karşılığı sistematik biçimde görmezden geliniyor. Her seferinde aynı gerekçe öne sürülüyor: “Şimdi olmaz.”
Oysa ertelenen her düzenleme, kamuda motivasyon kaybını, nitelikli personelin sistemden uzaklaşmasını ve kurumsal hafızanın zayıflamasını beraberinde getiriyor.
Eğer bu mesele yalnızca geçici zamlarla değil, kalıcı bir ücret rejimi reformuyla ele alınmazsa, bugün ertelenen sorun yarın çok daha yüksek maliyetle geri dönecek.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
