11238,36%0,44
42,58% 0,04
49,54% -0,04
5761,21% 0,44
9278,67% -0,18
Milyonlarca çalışanın ve hanenin geçim standardını doğrudan etkileyecek olan 2026 yılı asgari ücreti için geri sayım, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 12 Aralık’taki ilk toplantısı öncesinde kritik bir hal aldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işçi ve işveren temsilcilerine yaptığı davetle başlayan bu süreçte, ekonomi yönetiminin sıkı para politikası nedeniyle yüksek oranlı bir artış ihtimali zayıflıyor. SGK Uzmanı Özgür Erdursun’un yaptığı değerlendirmeye göre, komisyonun masasında yer alan ve en güçlü ihtimal olarak görülen zam oranı %25 seviyesinde. Bu oranla birlikte, mevcut 22.107 TL’lik asgari ücretin 27.630 TL’ye yükselmesi bekleniyor. Ancak uzmanlar, beklenen bu rakamın, halihazırda 30 bin TL seviyelerinde seyreden ve 2026 sonunda 35-40 bin TL bandına çıkması öngörülen açlık sınırının oldukça altında kalacağına dikkat çekiyor. Ekonomik daralma, yüksek enflasyon ve ücret skalasındaki daralma riskleri göz önüne alındığında, düşük oranlı bir zammın yıl ortasında ek düzenleme ihtiyacını doğurabileceği uyarısı yapılıyor. 27.500 TL ile 28.000 TL aralığı, en güçlü beklenti olarak öne çıkıyor.
2026 Asgari Ücret İçin Kritik Hafta: Komisyon Toplantısı Öncesi Rakamlar Netleşiyor
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026 yılında geçerli olacak yeni ücreti belirlemek üzere 12 Aralık’ta toplanmaya hazırlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işçi ve işveren temsilcilerine yaptığı resmi davet sonrası gözler, belirlenecek artış oranına çevrilmiş durumda. Ancak bu yılki süreci diğer yıllardan ayıran en önemli unsur, ekonomik programın gerektirdiği sıkı para politikası ve bunun zam hesaplamalarına yansıması olarak öne çıkıyor.
İşçi temsilcilerinin toplantıya katılımı henüz netleşmezken, kulislerde konuşulan rakamlar giderek belirginleşiyor.
Sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun, içinde bulunulan ekonomik koşullar nedeniyle komisyonun geniş bir zam aralığına sıcak bakmadığını vurgulayarak, en güçlü senaryonun yüzde 25 zam olduğunu belirtiyor. Erdursun’a göre bu oran, hem ekonomi yönetiminin politikalarıyla uyumlu hem de işletmelerin mali yükünü artırmayacak “makul tavan” olarak görülüyor.
Uzmanlar, yüzde 25 üzeri bir artışın “sürpriz” kategorisinde değerlendirileceğini dile getiriyor.
Ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamak amacıyla yürüttüğü sıkı para politikası, yüksek oranlı zam ihtimallerini önemli ölçüde sınırlıyor. İş çevreleri, daha yüksek bir artışın işletme maliyetlerini katlayarak enflasyona yeniden olumsuz etki yapabileceğine dikkat çekerken, işçi kesimi ise büyüyen yaşam maliyetleri karşısında daha güçlü bir artış talep ediyor.
Erdursun’un açıklamalarına göre açlık sınırı bugün 30 bin TL seviyesinde seyrediyor. 2026'nın sonu itibarıyla ise bu rakamın 35–40 bin TL bandına yükselmesi bekleniyor. Bu durum, yüzde 25 zam yapılması hâlinde asgari ücretin 27.630 TL seviyelerine geleceği anlamına geliyor. Böylece açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki farkın daha da genişlemesi bekleniyor.
Ekonomistler, sadece asgari ücretin değil, genel ücret skalasının da daraldığını belirtiyor. Asgari ücrete yapılacak sınırlı artışın, daha yüksek gelir gruplarında aynı oranda uygulanmadığı için gelir dengesini bozabileceği ifade ediliyor.
Yüksek enflasyon, artan yaşam maliyetleri ve sıkı para politikası dikkate alındığında, 2026 yılında alım gücünün daha fazla gerileme riski uzmanların ortak uyarıları arasında.
Bu nedenle devletin ek prim, vergi teşviki veya destek paketleri açıklaması beklenmiyor. Bu da çalışanlar açısından tabloyu daha da zorlaştırıyor.
| Zam Oranı | Tahmini Asgari Ücret |
|---|---|
| %20 | 26.524 TL |
| %25 | 27.630 TL |
| %30 | 28.735 TL |
| %35 | 29.840 TL |
| %40 | 30.945 TL |
Mevcut beklentiler, 27.500 – 28.000 TL bandının en güçlü ihtimal olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, düşük zam senaryosunun uygulanması hâlinde yıl ortasında yeniden bir düzenleme ihtimalinin gündeme gelebileceğini ifade ediyor. Ancak ekonomi yönetiminin tek zam politikasını sürdürmekte kararlı olduğu biliniyor. Bu nedenle olası bir ara zam, ancak enflasyonda beklenmeyen bir sıçrama görülmesi durumunda masaya gelebilir.
Ekonomik istikrar ile çalışanların geçim mücadelesi arasındaki makas her yıl biraz daha açılıyor. Masadaki oranlar teknik olarak anlamlı olabilir; ancak sahadaki gerçeklik, mutfakta yanan ışık, dolaba giren gıda ve artan faturalar çok daha sert bir tablo çiziyor. Asgari ücret tartışmaları artık klasik bir yıllık zam tartışmasının ötesine geçti.
Soru şu: Sıkı para politikasının gereklilikleri ile milyonlarca çalışanın geçim ihtiyacı nasıl dengelenecek?
Bu noktada çözüm; sadece tek seferlik zam oranlarında değil, vergi politikalarının yeniden ele alınması, düşük gelir gruplarına yönelik desteklerin güçlendirilmesi, kayıt dışıyla mücadele ve orta vadeli ücret dengesi stratejisinin hayata geçirilmesinde yatıyor.
Peki sizce 2026 için en adil ve sürdürülebilir çözüm ne olmalı?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.