10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
Türkiye'de eğitim sisteminin temel taşlarından biri olan 12 yıllık zorunlu eğitim süresi, kamuoyunda sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlayarak önemli bir noktaya değindi: "12 yıllık eğitimle ilgili karar, nihayetinde Milli Eğitim Bakanlığınca verilmeyecek." Bakan Tekin, bu tür köklü bir değişikliğin ancak yasal düzenlemeyle ve siyasi erkin katılımıyla mümkün olabileceğini belirtti.
Bakan Tekin, 2011 yılında hayata geçirilen ve kamuoyunda "4+4+4" olarak bilinen zorunlu eğitim sisteminin iki ana gerekçeyle yürürlüğe konulduğunu hatırlattı. Bu gerekçeler; 28 Şubat sürecinin getirdiği anti-demokratik ve dayatmacı mantığın ortadan kaldırılması ile Türkiye'nin o dönemde düşük olan ortalama eğitim süresinin artırılması idi.
Tekin, gelinen noktada Türkiye'nin artık bu iki gerekçenin de aşıldığı bir dönemi yaşadığını vurguladı: "Hem ortalama eğitim süresinin üzerindeyiz hem de 28 Şubat'ın yasakçı zihniyetinin getirdiği dayatmacı mantık artık ortadan kaldırılmış durumdadır." Bu ifadeler, Bakanlığın mevcut sistemin getirilişindeki temel motivasyonların artık geçerli olmadığını düşündüğünü ortaya koyuyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 12 yıllık zorunlu eğitim süresi hakkındaki kamuoyu tartışmalarını yakından izlediklerini belirtti. Ancak bu konuda nihai kararın tek başına Bakanlık tarafından alınamayacağını net bir dille ifade etti. Tekin, bu çapta bir değişikliğin yasal bir düzenlemeyi ve siyasi iradenin ortak kararını gerektirdiğinin altını çizdi.
Bakan, "Bu konudaki kanaatlerimizi ilgili ortamlarda dile getireceğiz. Ondan sonra da nasıl bir adım atacağımızı görmüş olacağız" diyerek, sürecin şeffaf bir şekilde işleyeceğini ve kararın ortak bir zeminde şekilleneceğini işaret etti. Bu açıklama, 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminde olası bir değişikliğin uzun vadeli ve geniş katılımlı bir tartışma sürecinin ardından, TBMM'nin onayıyla gerçekleşebileceği anlamına geliyor.
Bakan Tekin, yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1 milyon 200 bin öğretmen ve 75 bine yakın okulla devasa bir aile olduklarını belirterek, bu kadar büyük bir yapıda olumsuz uygulamaların olabileceğini kabul etti. Ancak medya mensuplarına önemli bir çağrıda bulundu:
“Medyanın sorumluluğu kötü örnekleri değil, iyi örnekleri haberleştirerek yaygınlaştırmak. Bu hem medya etiği açısından çok saygın bir davranış hem de öğretmen arkadaşlarımızın hukuku, emeklerine saygı açısından çok önemli.”
Tekin, öğretmenlerin ve okulların iyi uygulamalarının haberleştirilmesi konusunda basın mensuplarına teşekkür etti. Bu mesaj, eğitimdeki olumlu gelişmelere odaklanmanın önemini vurguluyor.