11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Eğitim-Bir-Sen’in girişimleriyle açılan davalar neticesinde, norm kadro fazlası oldukları gerekçesiyle ailelerinden uzak bölgelere resen (zorunlu) atanan binlerce öğretmen için İzmir ve Tokat İdare Mahkemelerinden emsal niteliğinde kararlar çıktı. Mahkemeler, atama işlemlerinde aile birliğinin korunması ve ölçülülük ilkesinin ihlal edildiğini belirterek, atamaların yürütmesini durdurdu. Kararlar, özellikle eşi zorunlu yer değiştirmeye tabi olan memurlar için norm fazlalığının atama gerekçesi yapılamayacağını hukuken tescilledi.
Yargıdan Öğretmenlere Emsal Karar: Aile Birliğini Bozan Zorunlu Atamalar Durduruldu
Eğitim-Bir-Sen’in girişimleriyle açılan davalar sonucunda, norm kadro fazlası oldukları gerekçesiyle ailelerinden uzakta görevlendirilen öğretmenler için yargıdan yüzleri güldürecek kararlar geldi.
İzmir ve Tokat İdare Mahkemeleri, öğretmenlerin aile bütünlüğünü koruyan ve binlerce kamu çalışanı için emsal teşkil edecek iki önemli karara imza attı.
İzmir 5. İdare Mahkemesi, görev yaptığı ilçeden 120 kilometre uzaktaki bir okula resen atanan öğretmenin açtığı davada, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Mahkeme, atama işleminde ilçeler arası mesafe, ulaşım koşulları ve aile birliği unsurlarının göz ardı edildiğini belirterek bu uygulamanın ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu vurguladı.
Kararda, öğretmenin ailesinden uzun süre ayrı kalmasına yol açan bu işlemin, hem kamu yararı hem de birey menfaati arasında olması gereken hassas dengeyi bozduğu ifade edildi.
Mahkeme, “Aile bütünlüğü kamu yararının bir parçasıdır” tespitiyle, benzer mağduriyet yaşayan öğretmenler için yeni bir hukuki yol açtı.
Benzer bir karar da Tokat İdare Mahkemesi’nden geldi.
Eşi astsubay olan ve zorunlu yer değiştirmeye tabi bir kamu görevlisiyle evli bir öğretmenin, “norm kadro fazlası” gerekçesiyle başka bir ilçeye atanması hukuka aykırı bulundu.
Mahkeme, Anayasa’nın 41. maddesinde yer alan “Ailenin korunması” hükmüne ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıfta bulunarak, “Eşi zorunlu yer değiştirmeye tabi olan kamu görevlisinin, norm kadro fazlalığı gerekçesiyle yerinden edilmesi kamu vicdanını zedeler” değerlendirmesinde bulundu.
İki farklı mahkemeden çıkan bu kararlar, son yıllarda resen atama nedeniyle ailelerinden ayrı düşen binlerce öğretmen için umut ışığı niteliğinde.
Hukukçular, bu kararların gelecekteki benzer davalarda emsal teşkil edeceğini, kamu kurumlarının da atama süreçlerinde aile birliğini koruma yükümlülüğünü daha fazla gözetmesi gerektiğini belirtiyor.
Eğitim camiası, yargının bu yaklaşımını, “aile birliğinin korunması” ve “insan merkezli kamu yönetimi anlayışı” açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor.
Eğitim-Bir-Sen yetkilileri, mahkeme kararlarını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, ailelerinden koparılan öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetlerin artık son bulması gerektiğini vurguladı.
Sendika temsilcileri, “Aile birliği, sadece insani bir ihtiyaç değil; anayasal bir haktır. Yargının bu yöndeki kararları, öğretmenlerimizin sosyal ve psikolojik dengesini koruyacaktır.” ifadelerini kullandı.
Son dönemde artan norm fazlası atamalar, eğitim sisteminde yalnızca idari değil, sosyal travmalar da doğuruyor.
Yargının bu kararı, kamu yönetiminde insan unsurunun yeniden merkeze alınması gerektiğini hatırlatan güçlü bir mesaj niteliğinde.
Öğretmenlik, sadece bir meslek değil; aile bağlarıyla güçlenen bir toplumsal değerdir.
Bu karar, eğitim sisteminde vicdanla hukukun el sıkıştığı bir örnek olarak tarihe geçebilir.
Sizce, norm kadro fazlası gerekçesiyle yapılan zorunlu atamalar eğitimde verimliliği artırıyor mu, yoksa aile düzenini bozarak öğretmen motivasyonunu mu düşürüyor?
Yorumlarınızı paylaşın — bu karar, yalnızca öğretmenleri değil, tüm kamu çalışanlarını ilgilendiren önemli bir tartışmanın kapısını aralıyor.