9181,72%0,88
39,68% 0,18
45,71% 0,09
4296,95% 0,14
6933,62% 0,33
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Çalışma Takvimi, eğitim camiasında geniş yankı uyandırdı ve önemli tartışmaları beraberinde getirdi. Özellikle takvimde yer alan ara tatil tarihleri, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü gibi milli ve manevi öneme sahip günlere denk gelmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu durum, eğitim sendikalarının sert tepkisine neden oldu.
Eğitim İş Sendikası, yayımladığı yazılı açıklamayla MEB'in yeni takvimine sert tepki gösterdi. Sendika, bu planlamanın Cumhuriyet'in temel değerlerine karşı "bilinçli bir ihmal" olduğunu savundu.
Eğitim İş tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“MEB’İ UYARIYORUZ: 10 KASIM ATATÜRK HAFTASI VE KURTULUŞUN ÖNSÖZÜ 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ GÖLGELENEMEZ!”
"Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla yayımlanan 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Çalışma Takvimi, yalnızca bir eğitim planlaması değil, Cumhuriyetimizin temel değerlerine karşı bilinçli bir ihmalin göstergesidir. Genelgeye göre, 10 Kasım'ı içine alan tarihlerde ara tatil ilan edilmiştir. Bu durum, Atatürk Haftası'nı doğrudan hedef almakta, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün anısını gölgede bırakmayı amaçlamaktadır.
Ancak durum bununla da sınırlı değildir!
İkinci dönemdeki ara tatilinin 16 Mart 2026’da başlamasıyla, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü de öğrencilerden ve öğretmenlerden uzaklaştırılmaktadır. Oysa 18 Mart, yalnızca bir zaferin değil, vatan uğruna can veren kahramanların anıldığı kutsal bir gündür. Bu günü tatille gizleyerek unutulmaya terk etmek, tarihimize ve şehitlerimize saygısızlıktır.
Üst üste gelen bu uygulamalar tesadüf olarak değerlendirilemez. Geçtiğimiz yıl benzer bir planlama tepkimiz üzerine geri çekilmişken, aynı hamlenin tekrar edilmesi kasıtlı bir yönelimi işaret etmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaklaşımı, geçmişteki 10 Kasım ve ulusal bayramlara yönelik kararlarla birlikte değerlendirildiğinde, Atatürk ilke ve devrimlerini eğitim politikalarından sistemli biçimde dışlama çabasının bir parçası olarak görülmektedir.
Unutulmamalıdır ki, bu ülkenin evlatları Atatürk’ün izinde yürümeyi, onun düşünce sistemini ve Cumhuriyet değerlerini öğrenmeyi hak etmektedir. Bakanlığın temel sorumluluğu da bu değerleri korumak ve genç nesillere aktarmaktır.
Milli Eğitim Temel Kanunu açıkça belirtmektedir: Öğrencilere Atatürk ilke ve devrimlerini öğretmek bir görev değil, bir zorunluluktur.
MEB’i uyarıyoruz; 10 Kasım’ı ve 18 Mart’ı kapsayan ara tatil kararını geri çekin! Cumhuriyet’e ve şehitlerimize saygı, söylemlerle değil, somut adımlarla gösterilir! Bu halk, Atatürk’ü de, Çanakkale’yi de unutturmanıza izin vermez!”
MEB tarafından açıklanan 2025-2026 eğitim öğretim yılı takvimine göre:
Takvimde yer alan bu ara tatil tarihleri, özellikle 10 Kasım gibi ulusal anma günlerinin ders dışı bir döneme denk gelmesiyle, bu özel günlerde okullarda düzenlenen anma törenlerinin ve farkındalık çalışmalarının nasıl yapılacağı sorusunu gündeme getiriyor. Aynı şekilde, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nün de ikinci ara tatil dönemine denk gelmesi, benzer endişeleri beraberinde taşıyor.
Eğitim camiası ve ilgili sivil toplum kuruluşları, Bakanlığın bu takvimdeki "tesadüfi" çakışmaları gözden geçirmesini ve milli bayramların ve anma günlerinin ruhuna uygun şekilde kutlanabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmasını talep ediyor. Milli ve manevi değerlerin gelecek nesillere aktarılmasında okulların rolü düşünüldüğünde, bu konudaki hassasiyetin artarak devam etmesi bekleniyor.