Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, e-Nabız Kişisel Sağlık Kaydı Sistemi'nin Katar'a satıldığı iddialarının gerçek olmadığını belirterek, "e-Nabız'ın ne dataları satılmıştır ne de projesi başka bir ülkeye satılmıştır. Satılsa da gururla söyleriz. Bu projeleri bu kadar büyük paralara yaptıran ülkelerden alırsınız bedelini ve Türk firmaların orada iş yapmasını da kolaylaştırırsınız." dedi.

Birinci, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

e-Nabız Kişisel Sağlık Kaydı Sistemi'nin Katar'a satıldığı iddialarının gerçek olmadığını belirten Birinci, "Böyle bir şey kesinlikle yok. Ne e-Nabız Katar'a satıldı ne de bilgi satıldı. Sağlık Bakanlığı sisteminde şu anda bir kişi sadece kendi istediği kişiyle sağlık verisini paylaşabilir. Onun dışında hiç kimsenin verisini göremeyiz. Zaten 85 milyonun verisini alan insan bunu 200 dolara mı satmaya kalkar?" ifadesini kullandı.

Pandemi sürecinde bazı insanların verilerinin oltalama yöntemiyle ele geçirildiğini söyleyen Birinci, "200'e yakın insanın şifresini ele geçirerek farklı zamanlarda sistemlerine bakmışlar. İnsanların banka şifresini kaptırdığı gibi düşünün. Zaten pandemi döneminde dünyada çok veri ihlali oldu." diye konuştu.

e-Nabız ile ilgili bir mahkeme süreci olduğunu, bu sürecin de ilk başlarda sistemi geliştiren firma ile sonradan sistemin bakımını üstlenen firma arasında olduğunu dile getiren Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"e-Nabız'ın ne dataları satılmıştır ne de projesi başka bir ülkeye satılmıştır. Satılsa da gururla söyleriz. Bu projeleri bu kadar büyük paralara yaptıran ülkelerden alırsınız bedelini ve Türk firmaların orada iş yapmasını da kolaylaştırırsınız. Bu projeler dünyada bulunan projeler değil. Biz şu anda vatandaşın sağlık verilerine dijital ortamda erişme açısından Avrupa'da 4'üncü sıradayız. Almanya bizim 10 sıra arkamızda. Bu sistemler sayesinde. Bir tane yabancı lisansı yok bu projede. O yüzden hiç hacklenemedi. Hepsi açık kaynak ve Türk mühendisleri yazmış. Biz şimdiye kadar hacklenmeyle alakalı bir tereddüt yaşamadık. e-Nabız'ın içindeki sağlık verilerinin SGK ile entegrasyonu sayesinde yıllık 100 milyara yakın tasarruf ediyorsunuz. Sadece radyolojide 3'te 1 azaldı görüntüleme sayısı. Hekimler hastaların izni doğrultusunda verisine erişiyor. Bu sistem hepimizin. Ama bir tane veri sızıntısı ya da benzeri bir şey şükürler olsun e-Nabız'da yok."

Adalet Bakanlığının 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığının 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

- "1 milyon 700 bin civarında GSS prim borçlusu var"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Adnan Ertem de Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu affına yönelik düzenlemeye ilişkin, "Kanun maddesinin kapsadığı döneme ilişkin 1 milyon 700 bin civarında GSS prim borçlusu var. Toplam alacak da 2 milyar lira civarındadır." dedi.

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, kanun teklifinde toplumun büyük kesiminin beklediği bazı düzenlemelerin bulunmadığını savundu.

Yeni yılda emekli olacak kişilerin aylıklarında, 2024 yılında emekli olan kişilere göre yüzde 30'luk düşüşün söz konusu olduğunu ifade eden Pala, "Bu kaybın önlenmesine ilişkin bir düzenleme yok. Bunun yanı sıra emekli aylıklarındaki adaletsizlikler, intibak düzenlemesi, Bağkur'luların yaşlılık aylığına esas prim günü sayısının diğer sigortalılarla eşitlenme talebi ile çalışanların vergi yükünün azaltılmasına yönelik düzenlemeler de olmalıydı." değerlendirmesinde bulundu.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba da EYT düzenlemesinden yararlanamayan çıraklık ve staj mağdurlarının taleplerine de çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan, teklifle, genel sağlık sigortası kapsamındaki bazı iyileştirmelerin, prim borçlarının yapılandırılmasının ve sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesine yönelik düzenlemelerin, vatandaşların günlük yaşamında karşılaştıkları sorunlara doğrudan çözüm sunmayı amaçladığına dikkati çekti.

Teklifin sadece hukuki ve idari düzenlemelerden ibaret olmadığını, insan hayatını doğrudan ilgilendiren birçok iyileşmeyi de beraberinde getirdiğini vurgulayan Yerebakan, özellikle yurt içinden temini mümkün olmayan hayati ilaçların Sağlık Bakanlığı onayıyla SGK tarafından yurt dışından temin edilmesine olanak sağlayan düzenlemenin önemli olduğunu söyledi. Yerebakan, "SGK'nin bu temini kendi çatısı altında alternatif bir tedarikçi pozisyonunda gerçekleştiriyor olması vatandaşlarımıza doğrudan yansıyacak bir iyileşme." dedi.

Kaynak: aa