Fransa'da düzenlenen erken genel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un başbakan atadığı Michel Barnier'nin açıkladığı yeni hükümet, seçim öncesi nispi çoğunlukla ülkeyi yöneten Macron iktidarının devamı niteliğinde olduğu gerekçesiyle eleştirildi.
Fransa’da hiçbir parti ya da ittifakın salt çoğunluğa ulaşamadığı seçimlerin ardından Macron'un Mecliste sadece 47 milletvekili bulunan Cumhuriyetçilerden (LR) başbakan olarak atadığı Barnier, dün yeni kabineyi açıkladı.
Kabinede seçimlerde oy kaybeden Macron'un Meclis ittifakındaki partilerden ve Ulusal Meclisin küçük siyasi grubu LR'den isimler yer aldı.
Seçimlerde milletvekili sayısını 89'dan 126'ya çıkaran ancak hiçbir üyesi kabinede yer almayan aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisinin (RN) Başkan Yardımcısı Sebastien Chenu, France 2 kanalına yeni kabineyi değerlendirdi.
Sebastien Chenu, "Fransızların arzu ettiği şeyin çok uzağında" olduğunu belirttiği yeni kabinenin, Macron iktidarının devamı niteliğinde olduğuna işaret etti.
Chenu, "Macronculuğun kalbindeyiz." diyerek, hükümetin "yeni" olmadığını, aksine ufak değişikliklerle bir önceki Macron iktidarının devamı niteliğinde olduğunu belirtti.
Yeni hükümete karşı gensoru önergesi verme haklarını saklı tutacaklarını dile getiren Chenu, bunun bütçe görüşmeleri konusunda uzlaşıya varılıp varılamayacağına bağlı olacağını kaydetti.
Öte yandan milletvekili sayısını iki katına çıkaran, seçimin bir diğer galibi Sosyalist Partiden (PS) eski Cumhurbaşkanı François Hollande da "ağır topların" yer almadığı hükümetin "kırılgan" olduğuna işaret etti.
Barnier hükümetinin aşırı sağcıların desteği ile ayakta kalabileceğini söyleyen Hollande, partisinin de içinde bulunduğu solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakı olarak yeni hükümete karşı gensoru önergesi vereceklerini yineledi.
Uluslararası çevreci örgüt Greenpeace'in Fransa Genel Direktörü Jean-François Julliard da X hesabından yaptığı paylaşımda, iklim krizi ve sosyal sorunlara karşı "radikal ve iddialı eylemlere ihtiyaç" olduğunu belirterek merkez sağcıların ağırlıkta bulunduğu yeni hükümetin "eski dünyanın köhne mantığına hapsolmuş" bir hükümet gibi göründüğünü ifade etti.
Fransa'da dün açıklanan yeni kabine Macron'un Meclis ittifakı ve LR'li isimlerden oluşurken görevine devam edenlerin arasında Kültür Bakanı Rachida Dati ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu yer aldı.
Ülkede erken genel seçimlerin üzerinden iki ayı aşkın zaman geçmesinin ardından yeni hükümet kuruldu.
2022-2024 seçimleri arasında 246 sandalyelik nispi çoğunlukla ülkeyi yöneten ve gensoru önergeleriyle yıpranan bir hükümete sahip olan ve kaybettiği son seçimin ardından yine kendi Meclis ittifakı etrafında bir hükümet kuran Macron, seçim sonuçlarını yok saymakla eleştiriliyor.
- Fransa'daki seçim ve başbakan atama süreci
Macron, aşırı sağın Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerindeki galibiyetinin ardından Meclisi feshederek 30 Haziran ve 7 Temmuz'da genel seçime gitmişti.
Solcu NFP’nin en fazla milletvekili çıkardığı seçimlerde hiçbir parti ya da ittifak salt çoğunluk olan 289 milletvekiline ulaşamamış ve seçimler Fransa tarihinin en parçalı Meclis tablosunu ortaya çıkarmıştı.
Macron, ülkesinin ev sahipliği yaptığı 2024 Paris Olimpiyatları boyunca hükümet kurma müzakerelerini askıya almıştı.
Hükümet kurulmasına ilişkin görüşmeleri 23 Ağustos'ta başlatan Macron, seçimin galibi solcu ittifakın ortak başbakan adayı Lucie Castets'i atamayı reddederek, 5 Eylül’de Michel Barnier’yi başbakan olarak atamıştı.
Fransa'da erken genel seçimlerin ardından Ulusal Meclis'in en büyük siyasi grubunu 193 milletvekili ile NFP ve bağlantılılar oluştururken, onu 166 milletvekili ile Macron'un iktidar koalisyonu ve 142 milletvekili ile aşırı sağcı RN ve ortakları izliyor.
Fransa Anayasası'na göre, cumhurbaşkanının istediği kişiyi başbakan atama yetkisi bulunuyor ancak siyasi geleneklere göre başbakan en fazla oy alan parti ya da ittifaktan seçiliyor.