Fransız Yargıtay'ı, Hint Pasifik'teki sömürge toprakları Yeni Kaledonya'da mayısta başlayan bağımsızlık yanlısı gösterilerin ardından ana kara Fransa'ya getirilen Kanak lider hakkındaki tutukluluk kararının yeniden incelenmesine hükmetti.
Ulusal basında yer alan haberlere göre, Yargıtay, haziran ayında Fransa'nın 17 bin kilometre uzağındaki sömürgesi Yeni Kaledonya'dan Fransa'ya getirilen ve tutukluluğu devam eden bağımsızlık yanlısı lider Christian Tein'in ve beraberindeki Kanak aktivist Steve Une'nin itirazını değerlendirdi.
Duruşmada sanıkların avukatı Claire Waquet, Tein ve Une'nin gözaltına alındıkları Yeni Kaledonya'da avukatları ile yaptığı video konferans görüşmelerinin kayıt altına alınmış olabileceğini dile getirerek, Ada'nın başkenti Noumea'daki Temyiz Mahkemesinin tutukluluk kararından önce "gizlilik ilkesinin" ihlal edildiğini savundu.
Sanıklar, tutukluluk prosedürüne ilişkin itirazlarında haklı bulundu.
Yargıtay, Fransız hükümetinin, Yeni Kaledonya'daki bağımsızlık yanlısı gösterileri organize etmekle suçladığı ve özel bir uçakla tutuklanmak üzere ana karaya getirdiği Tein ve beraberindeki diğer Kanak Steve Une hakkındaki tutukluluk kararının Temyiz Mahkemesi tarafından yeniden incelenmesine karar verdi.
Yargıtay'ın yeniden incelenme kararında, Yeni Kaledonya'nın bağımsızlık yanlısı liderinin özgür bırakılmasına yönelik bir ifadeye yer verilmedi.
Ayrıca Yargıtay, Tien ile birlikte Fransa'ya getirilen diğer 3 Kanak aktivist Dimitri Quenegei, Guillaume Vama ve Erwan Waetheane'nin tutukluluklarına yönelik itirazlarını reddetti.
- Kanak lider özel bir uçakla Fransa'ya getirilmişti
Fransa'nın güç kullanarak bastırmaya çalıştığı bağımsızlık yanlısı harekette yer alan ve mayıs ayında başlayan gösterileri organize etmekle suçlanan Tien, 19 Haziran'da başkent Noumea'da gözaltına alınmış ve sonrasında özel bir uçakla Fransa'ya getirilmişti.
Tien ve beraberindeki 4 aktivist, Fransa'da farklı hapishanelere yerleştirilmişti. Avukatları, Yeni Kaledonya'dan Fransız ana karasına transferleri sırasında aktivistlerin hak ihlallerine uğradıklarını dile getirmişti.
Fransa'nın Mulhouse kentine getirilen Tien hakkında 22 Haziran'da geçici tutuklama kararı çıkarılmıştı.
Tien, Yeni Kaledonya’da bağımsızlık yanlısı gösterilerin organize edilmesinde etkin rol oynayan Saha Eylemleri Koordinasyon Birimine (CCAT) liderlik ediyor.
- Yeni Kaledonyalılar bağımsızlık yanlıların geri gönderilmesini istiyor
Fransız hükümetinin yerli halkın seçimlerdeki etkisini azaltacak bir anayasal reformu yürürlüğe koymak istemesi üzerine mayıs ayında sokaklara inen bağımsızlık yanlıları, Tein'in de aralarında bulunduğu 5 aktivistin geri gönderilmesini ve Fransız hükümetinin anayasal reformunun geri çekmesini istiyor.
Yerliler ayrıca bağımsızlık yanlılarını bastırmak için Fransız hükümetinin Ada’ya sevk ettiği 3 bin kişilik Fransız güvenlik güçlerinin yanı sıra Yeni Kaledonya’daki Fransız Yüksek Komiseri Louis Le Franc ve savcı Yves Dupas'ın Ada'dan ayrılmasını talep ediyor.
Fransız hükümeti bağımsızlık yanlısı eylemleri bastırmayı sürdürürken, Ada'da gece saatlerinde uygulanan sokağa çıkma yasağı 4 aydır sürüyor.
Güvenlik güçlerinin operasyonlarında mayıs ayından bu yana 13 kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi tutuklandı.
- BM raportörleri Yeni Kaledonya'da Fransız hükümetinin "baskı" yolundan endişeli
Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri ağustosta yayınladıkları ortak bildiride, on binlerce bağımsızlık yanlısı Kanak'ın şubat ayından bu yana Fransız hükümetinin anayasal reform girişimine karşı barışçıl protestolar düzenlediğini ancak Fransız hükümetinin, anayasal reformu hayata geçirmekte ısrarcı davrandığını dile getirmişti.
Raportörler, Ada'daki bağımsızlık yanlıları ile daha önce imzalanan anlaşmalara aykırı olan bir anayasal reformun yürürlüğe koyulmak istemesi üzerine Fransa'yı "Kanak halkının haklarını ve bugüne kadarki dekolonizasyon sürecinin bütünlüğünü ciddi şekilde baltalamakla" suçlamıştı.
Fransa'nın bağımsızlık yanlılarına karşı aşırı güç kullandığını bildiren raportörler, mayıstan bu yana keyfi gözaltılar dahil 2 bin 235 Kanak'ın tutuklandığını, 500'den fazla da kaybolma vakası yaşandığını bildirmişti.