Eğitim

Atatürk`ün ilginç Öğretmenler günü anısı

Abone Ol

<p>Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretmenlerle ilgili anıları, öğretmenler günü ile ilgili anları... Atatürk, eğitime ne kadar önem verdiğini, Türk gençliğine neler anlatmak istediğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğunu, nasıl mücadele edildiğinin, iyi yetişmiş bir tarih öğretmeni tarafından daha iyi anlatılacağını ve anlatılması gerektiğini düşünen büyük bir liderdi.</p>

<p>Atatürk, yurtiçi gezilerinde her gittiği il ve ilçelerde muhakkak surette okulları ziyaret eden, öğretmen ve öğrencilerle ilgilenen, sınıflara girdiğinde ise, öğretmenin yerine asla oturmayan, öğrencilerle birlikte aynı sırayı paylaşan bir liderdi. Bir okul öğretmeni, Atatürk’e oturması için yerini gösterdiğinde; “Ben Cumhurbaşkanı dahi olsam, sınıfta öğretmenden sonra gelirim,” diyerek öğretmene saygı gösterirdi.      O, Türk gençliğinin her açıdan iyi yetişmesini ve geliştirilmesini hedefleyen, gençlerle iyi diyalog kuran bir liderdi.<br /> Baş öğretmen Atatürk'ün ilginç Öğretmenler günü anısını siz okuyucularımız için yayınlıyoruz</p>

<p>Okuma yazma seferberliğini yurt genelinde başlatan ve bütün çalışmaları yerinde denetleyen büyük önder Atatürk, eğitim alanında yapmış olduğu yenilikler ve bir çok çalışmalar ile Türk Milleti’nin Başöğretmeni olmuştur.</p>

<p>Atatürk’ün eğitime verdiği önemin yanında eğitimciye de verdiği büyük değerin en iyi anlatıldığı anılardan bir tanesi...</p>

<p>Başöğretmen Atatürk ile ilgili anı Başöğretmen Atatürk Yazı devriminden sonra (1928), Atatürk’ün kara tahta başındaki resmi görülünce, O’na “Başöğretmen” denilmeye başlanmıştı.</p>

<p>Aslında, adlandırmada geç kalınmıştı. Kurtuluş Savaşı’ndan hemen sonra, bir İstanbul gazetecisi kendisine şöyle bir soru yöneltmişti: -Yurdu kurtardınız. Şimdi ne yapmak isterdiniz? Hiç duraklamadan şu cevabı vermişti:</p> <p>Milli Eğitim Bakanı olarak Türk kültürünü yükseltmeye çalışmak en büyük amacımdır. Ondan sonra Atatürk nerede görülse, mutlaka orada bir okula girer, öğretmen ve öğrencilerle konuşurdu.</p>

<p>Birgün Atatürk’ün yolu köy okuluna düştü. Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders veriyordu. Atatürk sınıfa girince, öğretmen kürsüsünü terk etti. Atatürk:</p> <p>-Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz, dedi. Eğer izin verirseniz bizde sizden faydalanmak isteriz. Sınıfa girdiği zaman, Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir.</p>

<p><span style="font-size:22px;">Atatürk'ün bir tarih öğretmenine öğüdü</span></p> <p>20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan II. Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Orta Okulu  Tarih Öğretmeni olarak katılmış bulunuyordum. Dolmabahçe Sarayı’nda Kongre çalışmaları devam ederken Afet İnan Hanım, beni bir gün Atatürk’e şöyle tanıttı:<br /> -          “Size, çiçeği burnunda bir Tarih Öğretmeni tanıtmak istiyorum.”<br />  <br /> Atatürk, bu söz üzerine dedi ki:<br /> -          “Çocuk, sen geç kalmışsın, ben, onu tanıyorum.”<br />  <br /> Ben de:<br /> -          “Paşam, ben emrinizi yerine getirdim ve Tarih Öğretmeni olarak hizmetinizdeyim.” dedim.<br />  <br /> Atatürk:<br /> -          “Bak, öğretmen okulu eğitim için yeterli değil, görev şimdi başlıyor. Şunu iyi bil ki, çok iyi bir öğretmen olacaksın. Çok okuyacaksın. Sen, zaten okuyorsun; ama, daha çok okuyacaksın. Öğrencilerini yarınlarımıza çok daha iyi yetiştireceksin. Onlara, Kurtuluş Savaşı’nı çok iyi öğreteceksin. Ve bu arada Çanakkale Savaşları’nı da öğretmeyi sakın unutma !” dedi.<br />  <br /> Ben:<br /> -          “Efendim, biliyorsunuz, ben Geliboluluyum.” dedim.<br />  <br /> Atatürk:<br /> -          “Evet, biliyorum. Bak, çocuk; bunu neden söylüyorum? Bizi, bu günlere getiren Çanakkale Savaşları’dır. Eğer biz o savaşları kaybetmiş olsaydık, bugünkü bağımsız dünya toplulukları şimdiki gibi olmayacaktı.” diye konuşmasına devam etti.</p>

<p>Ben ise:<br /> -          “Tamam, Paşam! Emredersiniz!” şeklinde karşılık veriyordum.<br />  <br /> Atatürk, sözlerine şunları da ekledi:<br /> -          “Bak, çocuk; sana bir şey daha söyleyeceğim: Hep birlikte başardığımız inkılâpları ve onun temeli olan ilkeleri sen yaşatacaksın. Gerektiğinde de bunlar için mücadele edeceksin. Bunları sakın ha, unutma!”<br />  <br /> Ben:<br /> -          “Paşam, nasıl unuturum? Cumhuriyeti nasıl kazandık? Siz, Yüce Kahraman Atatürk’sünüz.” diye cevap verdim.<br />  <br /> Atatürk, sözlerini şöyle bitirdi:<br /> -          “Biliyorum, ama yine de unutma diyorum!”<br />    Kaynak: Dr. Tülay Duran,  Türk Tarihi Araştırmalar Vakfı</p>

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }