Eğitim-Bir-Sen’in (EBS) Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile ilgili görüşlerini dile getirdiği son açıklamalar, kanunun bazı kritik eksiklikleri olduğu konusunda sendikanın endişelerini ortaya koyuyor. TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda yapılan görüşmelere katılan EBS, bu eksikliklerin giderilmesi için çeşitli önerilerde bulundu. EBS’nin bu önerileri, hem öğretmenlerin haklarını korumak hem de öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak amacıyla dile getirildi. Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, sendikanın bu konudaki tutumunu net bir şekilde ifade etti ve mevcut teklifin bazı önemli unsurları barındırmadığını belirtti.
Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlikte Sınav Şartı
ÖMK’daki en önemli eksikliklerden biri, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için öngörülen sınav şartı olarak öne çıkıyor. EBS, bu şartın kaldırılmasını önemli buluyor. Çakırcı, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için aranan öğretmenlikte geçmiş hizmet süresinin daha önce beyan edildiği gibi 5 ve 10 yıl olarak düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Bu sürelerin uzun tutulmasının, öğretmenlerin kariyer gelişiminde bir engel oluşturduğuna dikkat çekiliyor.
Yönetici Kadrolarındaki Eksiklikler
Bakanlık bünyesindeki çeşitli yönetici kadrolarına atanan kişilere uzman ve başöğretmenlik unvanı verilmesi gerektiğini belirten EBS, bu konuda bir düzenleme yapılmasının elzem olduğunu ifade ediyor. Çakırcı, bu kadrolarda bulunanların uzmanlık unvanına sahip olmasının, hem mesleki yeterlilik açısından hem de mali haklar açısından önemli olduğunu vurguladı. Yönetici kadrolarına yapılan atamaların, mevcut tecrübe ve bilgi birikimini aktarmak adına düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Sözleşmeli ve Ücretli Öğretmenlik
EBS, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının öğretmenlik mesleğini zedelediğini ve bu uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini savunuyor. Çakırcı, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi gerektiğini belirtti. Bu uygulamaların, öğretmenlerin aile bütünlüğünü bozduğunu ve mesleğin itibarını zedelediğini dile getiriyor.
Ek Ders Ücretlerindeki Adaletsizlikler
EBS’nin dile getirdiği bir diğer önemli konu ise ek ders ücretlerindeki adaletsizlikler. Çakırcı, ek ders ücreti birim miktarındaki adaletsizliklerin giderilmesi gerektiğini belirtti. Ek ders birim ücretine esas gösterge rakamının, EBS’nin toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme getirdiği şekilde (230) düzenlenmesi gerektiğini savundu. Bu düzenlemenin, öğretmenlerin mali haklarının iyileştirilmesi adına önemli bir adım olacağını ifade etti.
Öğretmenlerin Aile Bütünlüğü
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yanı sıra, öğretmenlerin aile bütünlüğünün sağlanması için 3 yıl çalışma şartının kaldırılması gerektiği belirtiliyor. Çakırcı, öğretmenlerin eşleriyle birlikte yaşama hakkının korunmasının, öğretmenlerin motivasyonu ve mesleki performansı açısından kritik önemde olduğunu vurguladı. Bu konuda bir düzenleme yapılmasının, öğretmenlerin sosyal yaşamını olumlu etkileyeceği belirtiliyor.
Akademik Kadrolar ve Hazırlık Eğitimi
EBS, öğretmen adaylarının akademide geçirdikleri sürelerin hizmet süresine dâhil edilmesi gerektiğini savunuyor. Akademide gerçekleştirilecek hazırlık eğitimi süresinin bir yılı geçmeyecek şekilde tasarlanmasının önemine dikkat çekiliyor. Ayrıca, akademiye alınan öğretmen adaylarına verilecek ücretin, 9/1 kadrolu öğretmen için öngörülen ücret kadar olması gerektiği ifade ediliyor.
Öğretmen Yeterlilikleri ve Teftiş Raporları
Sağlık sorunları sebebiyle mesleğin gereğince ifasının mümkün olmadığı hâller dışında, öğretmen yeterliliklerinin tek boyutlu ve sınırlı bir inceleme/teftiş raporuyla tespit edilmesinin yanlış olduğunu belirten Çakırcı, bu konuda adil bir düzenleme yapılması gerektiğini dile getirdi. Mesnetsiz ve delilsiz ithamların, öğretmenler üzerinde haksız baskılar oluşturduğuna dikkat çeken EBS, bu tür durumlara karşı öğretmenlerin korunması gerektiğini savunuyor.
Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atanması
EBS, eğitim kurumları yöneticilerinin kadrolu olarak atanması gerektiğini ve bu yöneticilere iller arası yer değişikliği hakkı tanınması gerektiğini belirtiyor. Mevcut taslakta eğitim kurumu yöneticiliğine görevlendirmede ön sınav, yönetici yetiştirme programı ve program sonrası sınav gibi üç aşamalı bir süreç öngörülmüş olmasına rağmen, yöneticiliğin devamı ve yöneticilik hakkının müktesebatı konusunda bir düzenleme getirilmemesi önemli bir eksiklik olarak görülüyor.
Diğer Öneriler ve Düzenlemeler
EBS, uzman öğretmenlikte 10 yıl, başöğretmenlikte 20 yıl şartının uzun bir süre olduğunu ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in vaat ettiği gibi bu sürelerin 5 ve 10 yıl olarak düzenlenmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan yönetici ve öğretmenlere ilave tazminat verilmesi, öğretmenler gününde tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ikramiye ödenmesi gibi çeşitli öneriler de dile getiriliyor.
EBS’nin bu önerileri, öğretmenlik mesleğinin daha itibarlı bir konuma gelmesi ve öğretmenlerin haklarının korunması adına önemli adımlar olarak görülüyor. Ancak, bu önerilerin TBMM’de nasıl karşılanacağı ve hangi ölçüde hayata geçirileceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.