Babası, çocuğuna "Sen de ona tekme atacaksın, sana hep söylüyorum, sana vurana sen de vuracaksın, sana kimse tekme atamaz" dedi.
Çocuk, babasına "Attım baba, ben de ona tekme attım, çocuk ağladı" dedi.
Babası, çocuğa iyi etmişsin dedi.
Arkaya döndüm, "Beyefendi, ne kadar yanlış, çocuğa arkadaşına vurmasını öğütlemeniz hiç doğru mu" dedim.
Veli, "Öğretmenler bir şey yapmıyor, tabi ki, vurmasını öğütleyeceğim" dedi.
Beyefendi, olayı gördünüz mü, nasıl görmediğiniz bir olay hakkında böyle kanaat getiriyorsunuz, ayıp gerçekten ayıp" dedim, küçük dağları kendi yaratmış edasıyla yoluna devam etti.
Öğretmen ne yapmalıydı acaba, çocuğa tekme mi atmalıydı, şiddet mi uygulamalıydı?
Ki öğretmen sesini bile yükseltse "Çocuğumun psikoljisi bozuldu" iddiaları CİMER şikayet konusu olurken...
Mevcut sistemde öğretmen öğrencileri sözlü olarak uyarıp, ona davranışının yanlış olduğunu açıklar daha ilerisi rehber öğretmen ve ailesiyle iletişime geçilip konuşulabilir.
Sonunda ne mi olur? Pek değişen bir şey olmaz; ebeveyn genelde hatanın diğer çocukta olduğunu, kendi çocuğunun yapmayacağını ya da kendini savunduğunu söyler ve sorunlar zinciri devam eder…
Öte yandan iyi eğitim veren, güzel ahlak kazandıran, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, yardımseverliği, nezaketi öğütleyen ebeveynlerin çocukları ne olacak?
Okulda, sokakta, trafikte, çarşıda, pazarda bu çocuklar nasıl güvence altında olacaklar?
İyi ve doğru yetişmiş oldukları için bu zihniyetteki insanlar tarafından cezalandırılacaklar mı?
Yorgun ve yoğun geçen bir okul günü üzerine bu olay zihnimi ve yüreğimi kararttı.
Bir merdiven inerken geçer sürede velinin kaç kusurlu hareketine şahit oldum...
-Çocuğa şiddeti aşılamak.
-Çocuğa şiddeti doğru bir çözüm gibi kanıksatmak.
-Çocuğa adaleti, hak ve hukukla değil, kendi yöntemleriyle sağlayabileceğini aşılamak.
-Görmediği bir olay hakkında hüküm vermek.
-Öğretmenlerin görevini yapmadığı ithamında bulunup iftira atmak.
-Hiç çekinmeden yalan söylemek, vs...
Ne tasadüftür ki bu gün sınıfta yaptığımız münazarada öğrencilerim "Çocuk eğitiminde aile daha etkilidir/ Çocuk eğitiminde okul daha etkilidir" konusunu işlemişti.
Ve "Çocuk eğitiminde aile daha etkilidir" diyen takım münazarayı kazanmıştı.
İşte şahit olduğum baba ve çocuk arasında geçen konuşma "Çocuk eğitiminde aile daha etkilidir" görüşüne üzücü bir örnek ne yazık ki...
Böyle bir ebeveyn anlayışı ve aile eğitimi hakimken, MEB de velilerin okul ve öğretmen üzerinde baskısını görmezden gelirken; öğretmenler işini nasıl yapsın?
Ebeveyn tarafından daha ilkokul öğrencisine savunma yöntemi olarak, karşı tarafa şiddet uygulama öğütleniyorsa, şiddete teşvik ediliyorsa; öğretmen bu çocuk üzerinde nasıl etkili olabilir?
Rahatlıkla yalan söyleyen bir ebeveynle büyüyen bir çocuğa öğretmen; yalanın yanlış ve kötü olduğunu nasıl öğretebilir?
Öğretmene saygı göstermeyen bir ebeveynle büyüyen çocuğa,öğretmen, büyüklerine saygı göstermeyi, küçüklerini sevmeyi nasıl öğretebilir?
Okula saygısı olmayan bir ebeveynle büyüyen bir çocuğa, bir öğretmen, okulun önemli ve değerli olduğunu nasıl öğretebilir?
Okulun kurallarına uymayan bir ebeveynle büyüyen çocuğa, bir öğretmen, toplumun kurallarını nasıl kazandırabilir?
Ebeveynler tarafından çocuklara ne yapması gerektiği tembihlenirken, neleri yapmaması gerektiği tembihlenmiyorsa…
Çocuklara kendilerini korumaları için şiddete başvurmaları öğütlenirken, başkalarına zarar vermemeleri gerektiği öğütlenmiyorsa…
Hele hele öğretmenler ve okul yöneticileri CİMER vb. yöntemlerle hedef haline getirilmişse...
Hele hele öğretmenler ve okul yöneticileri öğrenci ve veli tarafından şiddete uğrarken, MEB sessiz sedasız izlerse...
Hele hele öğretmen ve okul yöneticisi üzerinde veli baskısına karşı önlem alınmazsa...
Hele hele öğrenci ve veli memnuniyeti üzerine kurulu bir eğitim anlayışı ile öğretmen ve okul yöneticisi veli karşısında yalnız bırakılıp, etkisizleştirip, yetkisizleştirilmişse...
Çocuklara doğru davranışlar nasıl kazandırılabilir?
Bu toplum geleceğe nasıl güvenle bakabilir?
Unutmayalım ki çocukların gösterdiği yanlış davranışlar düzeltilmezse, çocuklarla beraber yanlışları da büyür.Yanlışların şekli, etkisi ve sonuçları çocukla birlikte gelişir.
İşte bu yüzden yetkililer; çocuk yetiştirme ve aile eğitimi konusunda gerekli tedbirler üzerinde çalışmalı.
Aile Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde yol haritası hazırlanmalı,toplumun geleceğini güvence altına alınmalı.
Ayrıca MEB, okulun eğitim ve öğretim görevini yerine getirebilmesi için, okul yöneticilerini ve öğretmenlerini etkili ve yetkili hale getirecek düzenlemeleri hayata geçirmeli…
Eğer gereken önlemler alınmazsa yanlış yetiştirilmiş çocuklar, tehlikeli yetişkinler olarak; okulda, camide, hastanede, trafikte, parkta, sokakta şiddet saçmaya devam eder…
Bunu istemiyoruz!
Kadriye Demirel
Eğitimci Yazar