Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 2025 başında sunulması beklenen yeni bir kanun teklifiyle sosyal medya kullanımında yaş sınırı getirilmesi gündemde. Teklife göre, 13 yaşından küçük çocukların sosyal medya hesapları açmaları yasaklanacak. Bu düzenlemeyle çocukların zararlı içeriklerden korunması ve dijital bağımlılık risklerinin azaltılması amaçlanıyor.
Sosyal medya platformlarının çocukların psikolojik sağlığı, eğitim hayatı ve sosyal ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri uzun süredir tartışılıyor. Siber zorbalık, yanlış bilgi ve uygunsuz içerik gibi sorunlar, çocukları dijital dünyada önemli risklere maruz bırakıyor. Bu durum, hem aileleri hem de uzmanları endişelendiriyor.
Türkiye'de sosyal medya platformları başta olmak üzere, 13 yaş sınırı ihlal eden tüm dijital platformlara idari para cezaları getirilmesi planlanıyor. Bu düzenlemenin, çocukların dijital dünyadaki güvenliğini artırma amacı taşıdığı oldukça açık.
Yeni düzenlemeyle birlikte sosyal medya platformlarının da daha fazla sorumluluk alması bekleniyor. Yaş doğrulama mekanizmalarının güçlendirilmesi, çocuklara özel ayarların sunulması ve şikayetlere daha hızlı yanıt verilmesi gibi önlemler alınması öngörülüyor.
Düzenlemenin Olumlu Yönleri
- Çocukların mahremiyetinin korunması: 13 yaş altındaki çocuklar, gelişim düzeyleri gereği online ortamlardaki riskleri tam olarak kavrayamayabilirler. Bu yaş grubunun hesap açmasının engellenmesi, kişisel bilgilerinin kötüye kullanılma riskini azaltmayı amaçlıyor.
- Hedefli reklamların azaltılması: Çocuklara yönelik hedefli reklamların önlenmesi, tüketim alışkanlıklarının şekillenmesinde olumsuz etkilerin azalmasına katkı sağlaması düşünülüyor.
- Psikolojik etkilerin azaltılması: Sosyal medyanın yoğun kullanımı, özellikle ergenlik çağındaki bireylerde psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu yaş sınırı, çocukların psikolojik gelişimine olumlu etkilerde bulunabilir.
Ebeveyn kontrolünün güçlendirilmesi: Bu düzenleme, ebeveynlerin çocuklarının internet kullanımını kontrol etmelerine ve yönlendirmelerine yardımcı olabilir.
Bu düzenlemenin çocukların dijital dünyadaki güvenliğini artırmada önemli bir adım olduğu söylenebilir. Ancak, düzenlemenin uygulanabilirliği, etkinliği ve uzun vadeli etkileri dikkatle takip edilmelidir. Özellikle yaş doğrulama yöntemleri, gizlilik endişeleri, küresel platformlarla uyum sağlama ve istisnalar gibi konuların detaylı bir şekilde ele alınması gerekmektedir.
Türkiye'de sosyal medya platformlarında çocukların sahte hesap açmasının önüne geçmek amacıyla yeni bir kimlik doğrulama sistemi geliştirilmesi planlanıyor. Bu sistemin detayları, BTK'nın yapacağı çalışmaların ardından netleşecek.