Sendikalar tarafından normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu yapılan düzenlemenin hukuka uygun bulunduğu ve üst hukuk normlarına aykırılık taşımadığına karar verildi.

Sendikadan Genelgeye Tepki: “Personel Görevlendirmesi Genelge ile Yapılamaz”

Davacı sendika tarafından yapılan açıklamada, rehber öğretmenlerin norm fazlası durumunda olmayanlarının başka okullarda görevlendirilmesi işlemlerinin, Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği'nde belirtilmediği ifade edildi. Sendika, idarenin yalnızca yönetmeliklerle düzenleme yapabileceğini, genelge ile personel görevlendirilmesinin normlar hiyerarşisi ilkesine aykırı olduğunu belirtti.

Ayrıca, bu düzenlemenin, rehber öğretmenlerin asli görevlerini aksatacağını ve okullardaki rehberlik hizmetlerinin niteliğini düşüreceğini savunan sendika, şunları ileri sürdü:

  • Norm fazlası olmayan öğretmenlerin görevlendirilmesi: Yönetmelikte bulunmadığı halde rehber öğretmenlerin başka okullarda görevlendirilmesi hukuka aykırıdır.
  • Genelge yerine yönetmelik çıkarılmalı: Kamu personeline ilişkin düzenlemelerin, Resmi Gazete'de yayımlanacak bir yönetmelik aracılığıyla yapılması gereklidir.
  • Eğitim hakkının ihlali: Öğrencilerin rehberlik hizmetlerinden eksiksiz yararlanabilmesi için rehber öğretmen ihtiyacının asaleten atamalarla karşılanması gerekmektedir.

Sendika, bu gerekçelerle söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya ve milli eğitimin temel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek iptal edilmesi gerektiğini savundu.

MEB’in Savunması: “Eşit Eğitim Hakkı Önceliklidir”

MEB, rehberlik hizmetlerinin önemine vurgu yaparak düzenlemenin üstün kamu yararını gözeterek hazırlandığını ifade etti. Bakanlık, temel insan haklarından biri olan eğitim hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını ve rehberlik hizmetlerinden tüm öğrencilerin eşit şekilde faydalanmasının esas olduğunu belirtti.

Bakanlık savunmasında şu hususlar öne çıktı:

  • Rehberlik hizmetleri bir zorunluluktur: Türk milli eğitiminin temel amaçları doğrultusunda bireylerin eğitsel ve mesleki yönlendirilmesini sağlayan rehberlik hizmetlerinin tüm eğitim kurumlarında sunulması gereklidir.
  • Eğitimde eşitlik hedefi: Rehber öğretmeni bulunmayan okullardaki öğrencilerin, rehberlik hizmetlerinden mahrum kalmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
  • Genelgenin hukuka uygunluğu: İlgili düzenlemenin Anayasa’ya, kanunlara ve hizmet gereklerine aykırı bir yön taşımadığı savunulmuştur.

Danıştay’ın Kararı: Düzenleme Hukuka Uygun

Danıştay 2. Dairesi, rehber öğretmen görevlendirmesiyle ilgili düzenlemeyi hukuka uygun buldu. Kararda, idarenin rehberlik hizmetlerinin verimli şekilde yürütülmesi için gerekli tedbirleri alabileceği ifade edildi. Danıştay, rehberlik hizmetlerinin eşit şekilde sunulmasının kamu yararı açısından önem taşıdığına vurgu yaptı.

Kararda şu tespitlere yer verildi:

  • Norm kadro uygulamasının önemi: Norm kadro belirlemelerinin, kamu hizmetlerinin verimliliği için vazgeçilmez bir araç olduğu belirtildi. Eğitim kurumlarının insan kaynağı ihtiyaçlarının ekonomik ve fiziki imkanlar doğrultusunda belirlenmesinin önemi vurgulandı.
  • Genelge üst hukuk normlarına uygundur: Danıştay, dava konusu düzenlemede Anayasa’ya, yasaya veya yönetmeliklere aykırılık bulunmadığını belirterek düzenleyici işlemin hukuka uygun olduğunu açıkladı.

Danıştay kararında, rehber öğretmeni bulunmayan okullarda görevli öğrencilerin rehberlik hizmetlerinden faydalanması için geçici görevlendirmelerin gerekli olduğu ifade edildi. Bu nedenle, ilgili genelge kapsamında yapılan düzenlemenin, kamu hizmetlerinin etkin yürütülmesi amacıyla alındığı ve üst normlarla uyumlu olduğu sonucuna varıldı.

Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Özel Ders Verme Yasağı Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Özel Ders Verme Yasağı

Kararın Gerekçesi ve Uygulama Esasları

Danıştay, dava konusu Genelge’nin rehber öğretmenlerin geçici görevlendirilmesiyle ilgili hükümlerinin, insan kaynağı dağılımında adalet sağlanması ve hizmetlerin aksatılmaması amacı taşıdığını belirtti. İlgili düzenleme, şu esaslar doğrultusunda hazırlanmıştır:

  • Hizmet puanı düşük olan öğretmenlere öncelik verilmesi,
  • Görevlendirilen rehber öğretmenlerin sadece bir okula destek sağlaması,
  • Görevlendirmelerin haftada en fazla iki günle sınırlı tutulması.

Danıştay, söz konusu düzenlemenin hem eğitim hakkını hem de kamu hizmetlerinin etkin şekilde sunulmasını temin ettiğine karar vererek davanın reddine hükmetti.

Bu karar, rehber öğretmen görevlendirmeleriyle ilgili hukuki tartışmalara son noktayı koyarken, MEB’in rehberlik hizmetlerinde eşitlik ve verimlilik hedeflerine olan bağlılığını da göstermiş oldu.

Kaynak: Özel haber