Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hangi konumda olursa olsun, makamının gücünü kullanarak hiç kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez, hor ve hakir göremez." dedi.
Şişli'deki bir otelde düzenlenen İstanbul Muhtarlar Buluşması'nda konuşan Erdoğan, muhtarların yerel düzeyde vatandaşın gündelik hayatına dokunan mesaileriyle, toplumda huzurun, barışın, sosyal dayanışmanın, milli birlik ve bütünlüğün teminatı olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şunu da söylemek istiyorum; ülkemizde birileri halen anlamasa da milletin teveccühüne mazhar olmak, dünyada ulaşılabilecek en şerefli payelerden biridir. İster muhtar, ister meclis üyesi, ister belediye başkanı, ister milletvekili, isterse Türkiye Cumhurbaşkanı olsun bu durum değişmez. Demokrasinin halka dönük yüzü muhtarla başlar, devletin başı olan reisicumhurla sona erer." diye konuştu.
- "Kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez, hor ve hakir göremez"
Muhtarların bu yönleriyle demokrasinin de nüvesini teşkil ettiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaşın tercihiyle göreve gelenler ne kadar hürmete layıksa, halkın oyuyla seçilmiş olan siz muhtarlarımız da aynı saygıyı hak ediyorsunuz. Bizim sizinle yakın diyaloğumuzu eleştirenlerin anlayamadığı işte budur. Onlar seçilmenin, halktan oy almanın, milletin emanetini taşımanın ve bu aziz millete hizmet etmenin ne manaya geldiğini idrak edemiyor. Biz ise bunun önemini, zorluğunu ve değerini çok çok iyi biliyoruz. Bunun için de muhtarlarımızın ve muhtarlık kurumunun üzerine titriyoruz. Şu hususun da altını çizmek durumundayım; bulunduğu yere atamayla gelen tüm kamu görevlileri, devletin imkanlarını millet için, millete hizmet için kullanmakla mesul ve mükelleftir. Dolayısıyla hangi konumda olursa olsun makamının gücünü kullanarak hiç kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez, hor ve hakir göremez."
- "Eski Türkiye'nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Köyünün ve mahallesinin sorunlarına çözüm arayışında yerel yönetimler de dahil bütün kurumların kapısı muhtarlara açıktır ve öyle olmalıdır. Ne dediler benim için? 'Muhtar bile olamaz.' Bu manşetleri attılar. E ne oldu? Eski Türkiye'nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz. Bakınız bu fakir, eski Türkiye'yi iliklerine kadar yaşamış, adaletsizliği, hukuksuzluğu, ayrımcılığı bizzat tecrübe etmiş bir kardeşinizdir." ifadelerini kullandı.
Yarım asrı geçen siyaset yolculuğunda pek çok zorluklarla karşılaştığının altını çizen Erdoğan, halkın seçtiklerine tepeden bakan bürokratik oligarşiyi gördüğünü söyledi.
Elitist, seçkinci, halka rağmen halkçılık yapan jakoben zihniyeti de gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Millete hizmetkarlık yerine efendilik taslayanların ülkemize nasıl büyük zararlar verdiğini gördüm. İdareimaslahatçılığın, nemelazımcılığın, aman konforum bozulmasın, aman başım ağrımasın, bu yaklaşımların kalkınma ve refah hamlelerimizi nasıl tökezlettiğini gördüm. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, milletvekili, başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak, siyasi hayatım boyunca Türkiye'yi ve Türk demokrasisini paçasından aşağı çeken bütün bu marazlarla mücadele ettim. Şairin ifadesiyle söyleyecek olursak, 'Nar-ı beyza ateş, çekiç, su ile döve döve pusat etti dert bizi. Kıvılcımdan güller açtı bu çile namert bilmez, bilir gardaş mert bizi.' Evet biz de önümüze çıkan engellere aldırmadan, baskılar ve yasaklar karşısında geri adım atmadan çalıştık, ter döktük."
- "Muhtarlarımızın güçlendirilmesi adına sayısız adım attık"
"Aşkınan koşan yorulmaz." diyerek, tüm Türkiye'ye hizmet etmenin peşinden koştuğunu dile getiren Erdoğan, "Bundan sonra da mücadelemizi sizlerle birlikte kararlılıkla devam ettireceğiz. Savrulmadan ve sarsılmadan Türkiye'yi bugüne kadar olduğu gibi yine demokrasiyle, kardeşlikle, adaletle ve özgürlükler temelinde büyüteceğiz. İnanıyorum ki bunu da siz muhtar kardeşlerimin desteğiyle yapacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin kalkınma hamlelerinden diğer tüm kesimler gibi muhtarların da hak ettikleri payı aldıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son 22 yılda muhtarlarımızın güçlendirilmesi adına sayısız adım attık. İçişleri Bakanlığımız bünyesinde bir Muhtarlar Daire Başkanlığı kurduk. Büyükşehir belediyelerinde Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlıkları, diğer belediyelerde de Muhtarlık İşleri Müdürlükleri ihdas ettik. 19 Ekim'i tüm Türkiye'de 'Muhtarlar Günü' olarak biz ilan ettik. Muhtarlarımızın maaşlarını, sigorta primlerini ve diğer özlük haklarını yaptıkları görevin seviyesine uygun hale getirdik. 2002 yılında muhtar aylığı neydi, 97 liraydı. Bugün ne oldu, 20 bin 285 lira oldu. Nereden nereye?"
- "100 muhtar hizmet binasının yapımını tamamladık"
Muhtarların ödemekle yükümlü oldukları 8 bin 233 liralık Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini şimdi devletin karşıladığını aktaran Erdoğan, "En az bir dönem muhtarlık yapan kardeşlerimizi bugün 55 bin lirayı bulan silah ruhsatı harcından muaf tutuyoruz. 30 büyük şehirde yöreye özgü 100 muhtar hizmet binasının yapımını tamamladık. 51 ilimizde 2024 yılı için planladığımız 179 hizmet binasından 98'i hizmete girdi. Kalan 81 tanesinin inşaatı ise hızla devam ediyor. 2 sene önce hizmete açtığımız Ankara Muhtar Evi ile Ankara'yı ziyaretlerinde muhtarlarımızın üzerinden büyük bir yükü aldık." diye konuştu.
Kadın muhtarların görev yaptığı yerlerdeki hizmet binalarının güvenlik kamerası ihtiyaçlarını da talepleri doğrultusunda karşıladıklarına vurgu yapan Erdoğan, "Başlattığımız Muhtar Bilgi Sistemi sayesinde ihtiyaçlarınızı daha hızlı bir şekilde karşılama yanında, merkezdeki birimlerimizle bağınızı güçlendirdik. Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'ni muhtarlarımızın kullanımına açtık. Türkiye Muhtarlar Konfederasyonunun kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasını sağladık." şeklinde konuştu.
Erdoğan, İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında imzalanan protokol doğrultusunda Muhtar Akademisi projesini devreye aldıklarını anımsatarak, akademide eğitim gören 813 muhtarı temsilen sertifika alan 41 muhtarı da tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu imkanların yanı sıra turizmden kültüre ve enerjiye kadar geniş bir yelpazede muhtarların yanında olduklarını söyledi.
(Sürecek)