Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizi güney sınırlarından kuşatma girişimini, yaptığımız harekatlar ve oluşturduğumuz güvenli bölgelerle önemli ölçüde akamete uğrattık." dedi.
Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 86. yılı dolayısıyla düzenlenen anma törenine katıldı.
Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 22 yılda siyasi istikrar ve güçlü yürütme sayesinde her alanda Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını gerçekleştirirken pek çok saldırıyı göğüslemek mecburiyetinde kaldığını belirtti.
"Terör örgütlerinin üzerimize salınmasından, darbe girişimlerine, siyasi mühendislik projelerinden, ekonomimize yönelik sabotajlara kadar envaiçeşit tehditle yüzleştik." diyen Erdoğan, Allah'ın yardımı ve milletin güçlü desteği sayesinde hepsinin de üstesinden gelmeyi başardıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazi'nin şu ifadesi, 'Arkadaşlar bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu zafer, süngü zaferleri değil, iktisat ve ilim ve irfan zaferleri olacaktır. Şu anda yaşadığımız budur. Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerimizdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşadığımız ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını görüyoruz ve biliyoruz. Hiç heveslenmesinler. Aldığımız tedbirler ve başarıyla uyguladığımız program sayesinde önümüzdeki yıllarda bu sıkıntıyı da geride bırakarak bir sınamadan daha alnımızın akıyla çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizi güney sınırlarından kuşatma girişimini, yaptığımız harekatlar ve oluşturduğumuz güvenli bölgelerle önemli ölçüde akamete uğrattık. İnşallah önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle ülkemiz sınırları arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz. Böylece ülkemizin siyasi ve ekonomik yol haritasını terör örgütleri üzerinden istedikleri gibi yönlendiren emperyalistlerin ve bölgemizdeki kuklalarının 40 yıllık oyununu ilanihaye bozacağız."
Erdoğan, siyasi istikrarıyla, sosyal barışıyla, ekonomik refahıyla, devletle millet arasındaki bağı tahkim ederek, 85 milyonun tek yürek olarak atmasını temin edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünü ülke için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkarmaya yönelik operasyonları çok katmanlı şekilde sürdürürken, ellerinin altındaki tüm araç, imkan ve fırsatları sonuna kadar değerlendireceklerini söyledi.
-"Bizi tek tip toplum hayali kurmakla suçlayan mankurtlara bile rastlıyoruz"
Türkiye Yüzyılı'nın yıldızı yükselirken, geçmişin kısır çekişmelerinin ve kötü hatıralarının izlerinin de silinerek, tarihin tozlu raflarındaki yerini alacağını, bunun için milletçe birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sıkı sıkıya sahip çıkmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz her fırsatta bu hazine değerindeki ilkeyi ve temenniyi hatırlattıkça birileri kendi akıllarınca meseleyi dalgaya alıyor, hatta bizi tek tip toplum hayali kurmakla suçlayan kalbi kara, zihni karanlık mankurtlara bile rastlıyoruz. Halbuki tarih boyunca ve bugün, güçlü toplumların, devletlerin, ülkelerin gerisindeki sır, ortak değerler, ortak idealler ve kurallar etrafındaki sımsıkı kenetlenmeleridir.
Şimdi sizlere belki birilerinin kafalarına dank eder umuduyla 'Fare çuvalı teorisi' adıyla bilinen bir hikayeyi hatırlatmak istiyorum. Ülkenin birinde tarım mühendisi bir kişi ülkenin başkentine gitmek üzere trene biner. Yanındaki koltuğa da yaşlı bir çiftçi oturur. Yolculuk boyunca çiftçi ayakları arasındaki çuvalı her çeyrek saatte bir çevirip içindekileri karıştırır ve sonra tekrar yerine yerleştirir. Bu durum karşısında merakını yenemeyen mühendis, bir süre sonra çiftçiye yaptığı bu işin hikmetini sorar. Çiftçi, tarlalardan fare ve sıçan yakalayıp, bunları laboratuvar deneylerinde kullanılmak üzere başkentteki bir araştırma merkezine sattığını söyler. Çuvaldakiler de işte bu fare ve sıçanlardır. 'Peki' der mühendis. 'Çuvalı niye sürekli sallıyorsun?' Bu soruya çiftçinin cevabı şöyle olur. 'Çuvaldaki fareleri ve sıçanları çeyrek saatten fazla sallayıp içindekileri birbirine karıştırmazsam hayvanlar rahatlayıp çuvalı kemirip delmeye başlarlar. Yaptığım bu işle farelerin ve sıçanların korkularını sürekli canlı tutup, kendi aralarında gerginlik yaşamalarını sağlayarak dikkatlerini çuvala vermelerini engelliyorum. Böylece onları satacağım yere kadar rahatça götürüyorum.'"
Erdoğan, bir çiftçinin pratik zekasının ürünü bu yöntemin daha sonra bir teori haline getirilip siyasete de uyarlandığını, emperyalistler tarafından sömürülecek ülkeler ve toplumların, terör başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle sürekli karıştırılıp, birbirleriyle çatıştırılarak, asıl amaçlarına odaklanmalarının önüne geçildiğini söyledi.
Türkiye'nin uzunca bir süre, bu teorinin adeta tepe tepe uygulandığı yerlerden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, kimi zaman sağ-sol, Alevi-Sünni, ilerici-gerici, Kürt-Türk denilerek toplum kesimlerinin birbirine düşman edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kazanan, siyasetiyle, diplomasisiyle, ekonomisiyle, güvenliğiyle emperyalistler, kaybeden ise topyekun milletimiz ve ülkemiz olmuştur. Hamdolsun bu devri bitirdik. Her ne kadar birileri eski Türkiye özlemi kisvesi altında ülkemizi yeniden emperyalistlerin güdümüne sokmak istiyor olsa da Allah'ın izniyle başaramayacaklar. Bunu faili meçhul cinayetler ve Cumhuriyet mitingleri gibi hezeyanlarla denediler olmadı. Bunu Gezi olayları gibi provokasyonlarla denediler olmadı. Bunu bölücü örgütü şehirlerimize ve insanlarımızın üstüne saldırtarak denediler olmadı. Bunu FETÖ'nün hain elemanları vasıtasıyla giriştikleri emniyet, yargı ve askeri darbe girişimiyle denediler olmadı. Bunu ülkemizi diplomatik yalnızlığa, ekonomik krize, siyasi kaosa sürüklemeye çalışarak denediler olmadı. Küresel salgından, bölgesel savaşlara, orman yangınlarından depreme kadar her hadiseyi bu doğrultuda fırsata çevirmeye kalktılar yine olmadı. İnşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklar."
Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak gelecek asrı Türkiye Yüzyılı yapma hedeflerine kararlılıkla yürümeye devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, dünyayı biçimlendiren siyasi, ekonomik ve güvenlik paradigmalarının yeniden yapılandığı şu dönemde geçmişteki hataları tekrarlamamakta, fırsatları kaçırmamakta kararlı olduklarını söyledi.
-"Hiçbirimizin böyle bir geleceğe razı olmayacağına inanıyorum"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgemizi kasıp kavuran yıkımların sınırlarımıza dayanmasını, bizi de yakmaya başlamasını beklemeyeceğiz. Biz diyoruz ki, gelin hep birlikte karşımızdaki tehditlerle yüzleşip, mücadele ederek gelecek nesillere büyük ve güçlü bir Türkiye mirası bırakalım. Aksi takdirde bir asır daha korkarak, birbirimizi tüketerek yaşayacağımız bir iklimin bizi esir alması kaçınılmazdır. Hiçbirimizin gönlünün böyle bir geleceğe razı olmayacağına inanıyorum. Tarihin tekerrür etmemesi için dünyanın ve bilhassa bölgemizin içinde bulunduğu durum hepimize ibret olmalıdır. Bunun için siyaset kurumu başta olmak üzere her birimiz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekle mükellefiz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 86. yıl dönümünde rahmetle ve yad etti.
- Kurumun yeni yerleşkesi hizmete açıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anma töreni öncesinde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yeni yerleşkesinin açılışını, kurdele keserek yaptı.
Açılışta konuşan Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun bu muhteşem, güzel, mücehhez binasının bugün açılışını yapıyoruz. 10 Kasım'da böyle bir açılış törenini gerçekleştirmek de bizler için özellik arz ediyor. Milli bütçeden herhangi bir harcama yapmadan burası yapıldı. Bundan dolayı da ayrıca mutluyuz. Bu tesislerimiz milletimize, ülkemize hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Atatürk'ün sevdiği şarkılardan oluşan müzik dinletisinin sunulduğu törende, Kurumun tanıtım filmi gösterildi.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Kabine üyeleri, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ile davetliler katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan Kore Gazisi Pirağa Uzun'un elini sıkarak, bir süre sohbet etti.
(Bitti)