Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuştu: (1)

Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yeni adli yılın ülkeye, millete, hakim ve savcılara, avukatlara ve tüm adalet teşkilatına hayırlı olmasını diledi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde tüm yargı organlarımız milletimizin adalet talebinin karşılanmasına daha rahat odaklanabilecek. Biz de bu süreçte devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin başta olmak üzere Anayasamızın Cumhurbaşkanlığı makamına verdiği görev ve yetkileri harfiyen yerine getirmeye devam edeceğiz." dedi.

Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yeni adli yılın ülkeye, millete, hakim ve savcılara, avukatlara ve tüm adalet teşkilatına hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin tecellisi için görev yaparken teröristler tarafından kalleşçe şehit edilen Cumhuriyet savcıları Murat Uzun ve Mehmet Selim Kiraz ile birlikte adliye teşkilatının tüm şehitlerini rahmetle yad etti.

Erdoğan, asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 231 yargı çalışanını rahmetle andı, geçen günlerde vefat eden Yargıtay 11. Ceza Dairesi üyesi, 15. Ceza Dairesi eski Başkanı Sami Öztürk'e de rahmet diledi.

Bu sene Yargıtay Başkanlığının seçim yılı olduğunu hatırlatan Erdoğan, demokratik bir iklimde, rekabetçi bir atmosferde yapılan seçimlerde Ömer Kerkez'in, üyelerin teveccühüyle Yargıtay Başkanı olarak seçildiğini hatırlattı.

Yargıtay Başkanı Kerkez'i tebrik eden Erdoğan, görevi devreden Yargıtay Onursal Birinci Başkanı Mehmet Akarca'ya teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'den bayrağı devralan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk'e de muvaffakiyet diledi.

Erdoğan, mesai mefhumu gözetmeden adaletin tecellisi için fedakarca çalışan yargı teşkilatının bütün mensuplarına şükranlarını sundu.

- "Kurduğumuz devletlerin tamamı adil yönetimleriyle tebarüz etmiştir"

Seçim atmosferinin geride bırakılmasını, yargı sisteminin hızlı ve etkin işleyişi bakımından önemsediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"İnşallah önümüzdeki dönemde tüm yargı organlarımız milletimizin adalet talebinin karşılanmasına daha rahat odaklanabilecek. Biz de bu süreçte devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin başta olmak üzere Anayasamızın Cumhurbaşkanlığı makamına verdiği görev ve yetkileri harfiyen yerine getirmeye devam edeceğiz. Uyumun güçlendirilmesi için şayet atılması gereken hukuki adımlar varsa Meclisimizle birlikte bunları da inşallah yerine getireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun huzuru, iç barışı, refahı ve güvenliği için vazgeçilmez kavramların bulunduğunu, bunların en başında da adaletin yer aldığını belirtti.

Mahkeme salonlarının duvarlarında yazan "Adalet mülkün temelidir" ifadesinin, devletin adalet üzere ayakta durduğunun sembolü ve delili olduğunu dile getiren Erdoğan, Hazreti Ömer'e atfedilen bu hikmetli sözün, devletin orduyla değil, güçle parayla maddi imkanlarla değil adaletle yaşadığını hatırlattığını kaydetti.

İslam medeniyetinin ayırıcı vasfının adalet olduğunu belirten Erdoğan, "Tarih boyunca kurduğumuz devletlerin tamamı adil yönetimleriyle tebarüz etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, toprağı orduların kontrol altına aldığına, ancak gönülleri ahlak, vicdan ve adalet gibi yüce değerlerin fethettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Merhum Sultan Birinci Murat'ın Hacı Gazi Evrenos Bey'e gönderdiği mektuptaki şu tavsiyeleri hepinize hatırlatmak istiyorum. 4 Kasım 1386 tarihli mektubunda Murat Hüdavendigar şunları söylüyor: 'Kardeşim Emir Sultan Gazi ile Rumeli bölgesine geçip vilayetler fetheden gazilerin ve mücahitlerin lideri Hacı ve Gazi Evrenos Bey sana bildiririm ki; kılıcınla ele geçirdiğin bölgeyi tek bir sancak kabul edip sana verdim. Ama sakın Rumeli vilayetlerini kendi kılıcımla ele geçirdim diye gururlanma. Bunu iyi bil ki, o vilayetler Allahutaala hazretlerinin ve ondan sonra Resulü'nündür. Allahutaala hazretlerinin rızasının emrinin ve onun yüce Peygamberi'nin buyruğunun dışına çıkma. Ve bunu da bilmelisin ki birçok vilayetlere hakim olup elde tutmak iki kefeli bir teraziye benzer.

Bir kefesi cennet ve bir kefesi cehennemdir. Ne yaparsan yap, gözleri uyusa da gönülleri uyanık olan kimselerden ol. Bütün eylemlerin en faziletlisi ve kaynağı, adalettir. Daima adaletle davran, zira Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam, adaletin her bir günü bin yıllık ibadetten faziletlidir diye buyurmuştur.' Osmanlı'yı küçük bir beylikten üç kıta yedi iklimde hakimiyet kurmuş bir cihan imparatorluğu haline getiren ve altı asır yaşatan formül işte budur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Farabi'den Kınalızade'ye kadar devlet idaresine yön veren hukukçu, alim ve filozofların da adalet üzerine tefekkür ettiklerinin, eserler verdiklerinin, düşünce dünyalarının temeline adalet idealini koyduklarının görüldüğünü kaydederek, Kınalızade Ali Çelebi'nin, Ahlak-ı Alai adlı meşhur eserinde "Adalettir dünyanın nizamını ve kurtuluşunu sağlayan" diyerek başladığı daireyi, "Halkı idare altına alan ancak adalettir" tespitiyle tamamladığını söyledi. Erdoğan, o büyük alimin, toplum ve devlet hayatının başına da sonuna da adaleti yerleştirdiğini dile getirdi.

- "Adalet, toplumsal birliğin, bütünlüğün korunmasının güvencesidir"

Farabi'nin ise insanın biyolojik varlığının bile belirli bir adalet yani itidal, denge içinde yaratıldığını ifade ettiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her şeyin yerli yerine konulması demek olan adalet, toplumsal birliğin, bütünlüğün, ahengin korunmasının da güvencesidir. Gerek kendi külliyatımıza, gerekse insanlığın ortak birikimine baktığımızda devlet ve toplum hayatında adaletin yerine dair benzer tespitlere rastlıyoruz.

Tüm bu tespitlerin özeti şudur: Devletin temel direği, varlık sebebi, meşruiyet kaynağı adalettir. Toplumda huzuru sağlamanın, insanları barış içinde yaşatmanın, refah toplumunu inşa etmenin yolu da yine adaletten geçer. Tabii burada adalet konusunda şu ince ayrımı da yapmamız gerekiyor. Kanun, hukuk ve adalet birbiriyle bağlantılı kavramlar olmakla birlikte aynı manaya gelmez. Hukuk, toplumun temel değerlerini koruyan bir kılavuzken adalet ise hukukun doğru tatbikinin ödülüdür. Bu bakımdan adalet yalnızca bir kavram değil, toplumun tüm dinamiklerini şekillendiren bir ülküdür, yüce bir idealdir."

(Sürecek)

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }