ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İktidarımızın cumhurbaşkanının atacağı ilk imza, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden Meclise yollamak olacak. Türkiye Büyük Millet Meclisinin geçirdiği ilk kanun, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe koyacak." dedi.

Özel, partisinin Kadın Kolları Başkanlığınca Genel Merkez'de düzenlenen "Çare Eşitlikte Çalıştayı"nın kapanışında yaptığı konuşmada, pazartesi günü 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olduğunu anımsatarak, bu çalıştayın sonuç bildirgesinin 25 Kasım'da kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nün ortaya çıkış hikayesini hatırlatan Özel, her yıl 25 Kasım'da, kadınların özel yaşamında, aile içinde, sokakta, iş yerinde maruz kaldığı şiddete dikkat çekmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini bildirdi.

Tüm dünyada artan kadınların yaşadığı sorunların, Türkiye'de özellikle batı ülkelerinden çok daha fazla yaşandığını söyleyen Özel, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2023 Aralık'tan 2024 Ekim sonuna kadar yani 10 ayda tam 371 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 207'sinin ölümünün şüpheli olduğunu... Yani yılın ilk 10 ayında 600'e yakın kadının katledilmesinin ortada olduğunu ifade etti. 2023 yılında 28 kadın koruma kararına rağmen, 2024'ün ilk 6 ayında 16 kadın tedbir kararına rağmen öldürüldü." diye konuştu.

Dünya Ekonomik Forumu'nun "Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi" yayımladığını belirten Özel, şöyle devam etti:

"146 ülkeyi incelemişler. Kötü olduğunu biliyordum. İyi bir yerde olmadığımızı biliyordum. 20 yıldır ciddi bir gerileme içinde olduğumuzu biliyordum. Ama 146 ülke arasında 129'uncu olduğumuzu ben dahi tahmin etmiyordum. Ben bunu bilmiyordum. Türkiye'nin önündeki ülkelere baktığımda inanamadım. Küresel cinsiyet uçurumunda yani kadın-erkek arasındaki eşitsizliğin uçuruma dönüştüğünü ifade ediyorlar ve biz burada 146 ülke içinde en kötü 129'uncu ülkeyiz."

OECD verilerine göre, kadınların şiddete maruz kalma oranında Türkiye'nin yüzde 38 ile tüm Avrupa'nın en kötü oranına sahip olduğunu bildiren Özel, "Türkiye'deki kadınların yüzde 70'inin gece sokakta tek başına ilerlerken korktuğunu" ifade ettiğini aktardı.

Özel, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ndeki 18 isimden sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın kadın olduğunu aktararak, "Mesaj net. Dışişlerinden anlamazsın. İçişleri Bakanlığı senin için değil. Kültür Sanat sana ne? Milli Eğitim'i sen mi bileceksin? Hele hele ekonomiyi nasıl yönetebilirsin? Sen kadınsın, evdesin, aileden sorumlusun. Bir tane kadın bakan var, o da hepinizin adına aileden sorumlu." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kadınların yüzde 70'i korkarak yürüyor"

Erkekler tarafından öldürülen bazı kadınları hatırlatan Özel, "Şu anda Türkiye'de sokakta yürüyen kadınların yüzde 70'i arkasından biri saldıracak mı diye korkarak yürüyor. O yüzden yüzde 38'e vardı bugün kadına karşı şiddet. O yüzden kadın cinayetleri bu halde." dedi.

Bu çalıştayın sonuç bildirgesinin kadına şiddetle mücadele konusunda yeni çerçevelerini oluşturacağını dile getiren Özel, "Bir ülkede eşitlik gelsin diye atılması gereken ne adım varsa hep birlikte buralarda konuştuğunuz, tartıştığınız, ürettiğiniz tüm çözüm önerilerini hayata geçireceğiz. İlk iş, iktidarımızın cumhurbaşkanının atacağı ilk imza, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden Meclise yollamak olacak. Türkiye Büyük Millet Meclisinin geçirdiği ilk kanun, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe koyacak." ifadelerini kullandı.

Kadın cinayetlerinde iyi hal indirimi, haksız tahrik gibi durumlara ilişkin yasal düzenleme yapacaklarını belirten Özel, kadın cinayetleriyle mücadele için özel birimler oluşturacaklarını söyledi.

CHP'nin, gelecekte Türkiye'yi nasıl yönetecekse bugün öyle yönetilmeye çalışıldığını ifade eden Özel, CHP'nin yeni oluşacak meclis grubundaki kadın-erkek sayısının çok yakında eşit olacağını bildirdi.

- "Etki ajanlığını aklınızdan geçtiği haliyle geçirmeye kalkarsanız ne yapmaya çalıştığınız belli"

Afyonkarahisar'da kar yağışı etkili oluyor Afyonkarahisar'da kar yağışı etkili oluyor

Kadın örgütlerinin, geçen hafta kendilerine "Etki ajanlığı yasası geliyor. Bunu geçirmeyin. Meclise geldiğinde de terk edin. Bu suça alet olmayın." dediğini anlatan Özel, bu düzenlemeyi Meclisten geçirmemek için ellerinden geleni yapacaklarını söylediklerini ve söz konusu düzenlemenin geri çekildiğini kaydetti.

Bu düzenlemenin, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) istediği gibi yazılması çağrısında bulunan Özel, şu ifadeleri kullandı:

"MİT şöyle söylüyor, 'Efendim üçüncü dünyadan birileri gelip buradan taşeron tutup bir üçüncü ülkeye bir operasyon yapıyor. Yakalayınca kanun yok.' Onu yaz. Bu hafta çalışmalarının yapılacağını söylüyorlar. Bir kez daha söylüyorum, etki ajanlığı yasasını hele hele de dezenformasyon yasası da ortada duruyorken o ilk aklınızdan geçtiği haliyle geçirmeye kalkarsanız bu ülkeye ne yapmaya çalıştığınız belli. Öğrenciyi, gazeteciyi, sivil toplumcuyu, dernekçiyi, muhalifleri, akademisyenleri ajan ilan edip hepsini içeri atmaya kalkarsınız. O yüzden devletin hangi kurumuna ne lazımsa... Ajanlık, suç mu suç? Bununla ilgili hal düzenlenmiş mi? Düzenlenmiş. Nitelikli halini düzenle ve gerçekten yabancı devletin ajanlık faaliyetiyle ilgili ispatıyla, kanıtıyla hep olur, lehlerine haber yapmak, lehlerine bilmem ne yapmak diye bir şeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz."

Gazeteciler Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında başlatılan soruşturmaya değinen Özel, "Bakın, memleket distopik romana döndü. Memlekette 3 MHP'li milletvekili var, fazlasının da olduğu söyleniyor, AK Parti'den de olduğu söyleniyor. Bunlar altın kaçakçılığı yapmışlar. Partilerinden atılıyorlar, yük partiye kalmasın diye. Haklarında soruşturma yok. Fezleke gelmiyor. Dokunulmazlıkları kaldırılsın, hesap verilsin denmiyor. Bununla ilgili bir görüntü olduğu, bunun da Sayın Bahçeli'ye Sayın Erdoğan tarafından izletildiğinin iddiası olduğunu söylüyor iki gazeteci. Bunlara dezenformasyon kanunundan işlem yapıyorlar, dava açmaya kalkıyorlar. Altını kaçırana değil ki partiden atarken de o sebeple atıyorlar, dava açmıyorlar. Ama bunu haber yapana dava açıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Eski Arama Kurtarma (AKUT) Derneği Başkanı Nasuh Mahruki'nin tutuklanmasına da işaret eden Özel, "Yaptığı paylaşımlardan rahatsızlık duymuşlar. Düşünce özgürlüğüdür. Nasuh Mahruki, Beşiktaş Belediye Başkanlığında bizim rakibimizdi. Çok ağır eleştirilerde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisine çok ağır eleştirilerde bulunuyor. Ben bugün Nasuh Mahruki'nin, Silivri zindanından çıkıp Özgür Özel'i özgürce eleştirebilme hakkını savunuyorum." dedi.

- "Taziye ölüye değil diriye yapılır"

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarının yerine görevlendirme yapıldığını anımsatan Özel, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, 12 yıl önce gittiği bir cenazeden dolayı suçlandığını söyledi.

Taziyenin ölüye değil diriye yapıldığını belirten Özel, hiçbir anne ve babanın yitirdiği çocuğunun siyasi görüşünden, işlediği suçtan ya da örgütsel mensubiyetinden sorumlu tutulamayacağını ifade etti.

Anne ve babaya taziyeye gidene, ölen kişi üzerinden suç üretilemeyeceğini dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kaldı ki belediye başkanımızın yaptığı açıklama... Şimdi o savcıyı bulacağız, çıkaracağız ve şahit dinleteceğiz. Diyor ki, 'O günler örgütün Tunceli'de çok güçlü olduğu günlerdi.' Beni savcı aradı, dedi ki 'Bölge sıkıntılı bir bölge. Güvenlik güçlerini oraya gönderip de onları tehlikeye atmak istemem. Sen belediye başkanı olarak, aileyle konuşsan, şu cenazeyi aileye sen teslim etsen de orada terör örgütü bu cenaze götürülürken askere saldırıda bulunur. Boşu boşuna güvenlikli olmayan bir bölgeye, o köye biz gitmeyelim. Rıza gösterirlerse sen al götür cenazeyi.' Aile kabul etmiş. Belediye başkanımız savcının ve valinin bilgisi dahilinde cenazeyi götürmüş ve defin törenine refakat etmiş. Şimdi terörist cenazesine katılmaktan suçluyorlar. O savcıyı bulacağız, çıkaracağız, konuşturacağız. İnsafı, şu kadarcık vicdanı varsa bu doğruları Türkiye'nin önünde söyleyecek."

Özel, 30 Kasım'da 414 seçilmiş belediye başkanı ile bu salonda bir araya geleceklerini, "birlik mesajı" vereceklerini bildirdi.

- "653 kreş açtık"

CHP'nin kreş ve öğrenci yurtları konularına çok önem verdiğini belirten Özel, CHP'li belediyelerin şu ana kadar 653 kreş açtığını söyledi.

İstanbul'da belediyenin sıfır olan kreş sayısının 105'e çıktığını, Ankara'da 36 yeni kreş açıldığını ifade eden Özel, ülke genelinde CHP'li belediyelerin 74 öğrenci yurdu açtığını kaydetti.

Özel, "Yazı yazmış Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre'ye ve İçişleri'ne, İçişleri Bakanlığı da valiliklere. 'Kreş eğitim yuvasıdır. Eğitim, Milli Eğitim'in işidir. Yenisini açtırmayın, eskilerini kapatın.' Hadi gelin, kapatın, hodri meydan bakalım, hadi gelin kapatın. Bir tane gariban insan olacak. Evde çocuğu süt içemeyecek. Alacak o çocuğu o kreşe verecek. Kendi gidecek, o çocuk kreşteyken ekmek parası kazanacak. 17 bin lira kocası alıyor. Kira 20 bin lira. Onun aldığı 17 bin lirayla belki geçim olacak. Sen o kreşi kapat, o çocuğu o kadına ver ondan sonra da dön, 'milli eğitim bizim işimiz' de. Açsaydın, sen her yere kreş açtın da biz yenisini mi açıyoruz? Açsaydın, açsaydın. Sen açmadın diye 1000 tane kreş açtık, açmaya devam ediyoruz, açacağız." diye konuştu.

Bu kreşlerde atanamayan öğretmenlerin de çalıştırıldığını ifade eden Özel, uygulamanın sonuna kadar arkasında duracaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: aa