Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Lübnan'da dün "son yılların en ölümcül şiddetinin yaşandığı günün" kayıtlara geçtiğini kaydetti.
Shamdasani ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Lübnan Temsilcisi Abdinasir Abubakar, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların keskin bir şekilde artmasından son derece endişeli olduklarını bildiren Shamdasani, "Tüm taraflara şiddeti derhal durdurma ve sivillerin korunmasını sağlama çağırısında bulunuyoruz." dedi.
Shamdasani, İsrail'in dün Lübnan genelinde gerçekleştirdiği bir dizi hava saldırısının ardından en az 492 kişinin öldüğünün ve 1645 kişinin yaralandığının bildirildiğini hatırlatarak, bunun Lübnan'da dün "son yılların en ölümcül şiddetinin yaşandığı gün" olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.
Lübnan'ın güneyindeki yolların şiddetten kaçan insanlarla dolu olduğunu belirten Shamdasani, son saldırıların geçen hafta Lübnan ve Suriye'de gerçekleşen ölümcül elektronik cihaz patlamaları ve Hizbullah'ın Lübnan'dan İsrail'e yüzlerce roket fırlatmasının ardından başladığını hatırlattı.
Shamdasani, "Uluslararası insancıl hukuk çok açık. Silahlı bir çatışmanın tüm tarafları, her zaman sivil nüfus ile savaşanlar, sivil nesneler ile askeri hedefler arasında ayrım yapmalı. Savaş yasaları ayrıca tüm tarafların orantılılık ilkesine uymasını zorunlu kılıyor." dedi.
Herhangi bir sivilin öldürüldüğü veya ciddi olarak yaralandığı ve potansiyel olarak uluslararası hukuku ihlal eden saldırıların bağımsız, kapsamlı ve şeffaf soruşturmalara tabi tutulması gerektiğini de kaydeden Shamdasani, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün, bölgede ve ötesindeki nüfuz sahibi tüm ülke ve aktörlere daha fazla tırmanmayı önleme ve uluslararası hukuka tam saygıyı sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapma çağrısında bulunduğunu kaydetti.
Shamdasani, AA muhabirinin, "İsrail, Lübnan'ın güneyine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Bu saldırılar, 'Lübnan'ı yeni bir Gazze'ye dönüştürme' riski taşıyor. Siz bu olasılığı nasıl değerlendiriyorsunuz? Zaten gergin olan bölge, İsrail'in bu eylemini kaldırabilir mi?" sorusunu yanıtladı.
Son bir yılda Gazze'de yaşananların Lübnan'a sıçrama riskinden büyük endişe duyduklarına işaret eden Shamdasani, "Bu durum normal değil. İnsanların gözlerini kaybetmesi, hastanelerin uzuv kesmek zorunda kalması ve bu işlemlerle baş edememesi son derece anormal. Tüm bunları daha önce duyduk, değil mi? Geçtiğimiz yıl boyunca duyduk. Bu normal değil ve bunun durması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplanıyor. Dünya liderleri New York'ta toplanıyor. Bu çatışmayı sona erdirmeyi öncelikli gündemlerine almaları gerekiyor." dedi.
- Lübnan'da çatışmalar nedeniyle 105 binden fazla kişi yerinden edildi
DSÖ'nün Lübnan Temsilcisi Abdinasir Abubakar ise Lübnan'da sağlık hizmetleriyle ilgili genel duruma değindi.
Abubakar, son bir yılda olası sağlık ihtiyaçlarının artmasına ilişkin Lübnan Sağlık Bakanlığı ile yakın işbirliği yaptıklarını ve bu hazırlığın ne kadar gerekli olduğunu şimdi daha iyi gördüklerini belirtti.
İsrail'in saldırılarının sürdüğü Lübnan'da 17 Eylül-23 Eylül tarihlerinde yaklaşık 582 ölüm ve 6 bin 400 yaralanmanın kayıtlara geçtiğini bildiren Abubakar, "Ülkede şu anda 777 kişi hastanelerde tedavi görüyor ve 158 kritik vaka yoğun bakımda." ifadelerini kullandı.
Abubakar, çatışmalar nedeniyle şu anda 105 binden fazla kişinin yerinden edildiğini ve bunun da sağlık sistemi üzerinde baskı oluşturduğunu söyledi.
Ayrıca Abubakar, geçen hafta Lübnan'daki elektronik cihaz patlamalarında yaralanmaların yüzde 90'ından fazlasının yüz ve ellerde görüldüğünü, bu vakalar için iki farklı ameliyat gerektiğini de vurguladı.