Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail'in, Gazze'nin kuzeyinde faaliyette olan hastanelerin yakıt ikmali başvurularına son bir haftada 5 kez olumsuz yanıt verdiğini belirtti.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki insani durum hakkında gazetecileri bilgilendirdi.
Dujarric, "O bölgedeki (Gazze'nin kuzeyindeki) hastanelere yakıt sağlama planları, son bir haftada 5 kez erişimin reddedilmesiyle sonuçlandı ve bazı hastaneler 10 günden fazla bir süre boyunca yeni yakıt tedarikinden mahrum kaldı." dedi.
İsrail'in tahliye kararları aldığını hatırlatan Dujarric, sürekli yerinden edilmeler sonucu, Gazze'nin güneyinde aşırı kalabalık oluştuğunu aktardı.
Dujarric, ayrıca çocuk felci aşılarının uygulanması kapsamında 1000'den fazla sağlık çalışanı ve gönüllüyü bölgedeki 11 sağlık merkezine yerleştirme ve eğitme çalışmalarının sürdüğü bilgisini paylaştı.
Sözcü, aşı kampanyasının ilk turunda Gazze'deki 10 yaş altı 640 binden fazla çocuğun en az yüzde 95'ine ulaşılmasının hedeflendiğini belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (Human Rights Watch) Filistinli sağlık çalışanlarının işkence ve gözaltına alınmasıyla ilgili raporu hakkındaki soruya Dujarric, "Bunu son derece dikkatli bir şekilde takip edeceğiz." sözleriyle cevap verdi.
Dujarric, "7 Ekim'den bu yana sivillere yönelik tüm ihlallerin hesap verebilirliğinin sağlanması gerektiğini" vurguladı.
- BM, Güvenlik Konseyinin reform sürecini sonuca ulaştıracağından umutlu
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Güvenlik Konseyinin üye sayısının artırılması ile ilgili soruya, "Genel Sekreter (Antonio Guterres), üye devletlerin, bilgelikleriyle, Güvenlik Konseyi reform sürecini bir sonuca ulaştıracaklarından çok umutlu." diye cevap verdi.
Dujarric, Guterres'in, son zamanlarda, reform ihtiyacı konusunda, özellikle de Güvenlik Konseyinde "Afrika ülkeleri için bir koltuk bulma ihtiyacı konusunu yüksek sesle" dile getirdiğini belirtti.
Güvenlik Konseyinin daimi üyelik yapısının "1945 dünyasının bir yansıması" olduğunu hatırlatan Dujarric, o dönemde Afrika ülkelerinin çoğunun "sömürge yönetimleri altında acı çektiğini", bu nedenle Konsey mimarisi müzakere edilirken "masada olmadıklarını" ve mevcut yapıda temsil edilmediklerini kaydetti.