BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Tunus’ta, “keyfi olarak tutuklanan herkesin serbest bırakılması” çağrısında bulundu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk, Tunus’taki son siyasi süreci değerlendiren yazılı bir açıklama yaptı.
Türk, “Muhalefete, bağımsız aktivistlere ve gazetecilere yönelik baskılarıyla gölgelenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, Tunuslu yetkililere, ülkedeki demokratik süreci ve temel özgürlükleri desteklemeye, keyfi olarak tutuklanan herkesin serbest bırakılması” çağrısında bulundu.
Tunus’ta 6 Ekim’de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 100’ün üzerinde potansiyel aday veya bu adaylara destek verenlerin ve muhalif siyasi figürlerin, seçim belgelerini tahrif etmek, ulusal güvenliği tehlikeye atmak gibi suçlamalarla karşı karşıya geldiğini belirten Türk, “Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu, 17 adaydan yalnızca 3’ünü kabul etti ve bazı potansiyel cumhurbaşkanı adayları ise çeşitli suçlamalarla hapis cezasına çarptırıldı. Diğer endişe verici olay ise seçim kurulunun adaylığını kabul etmediği 3 kişi, seçim anlaşmazlıklarına bakan Tunus İdari Mahkemesinin bu adayların seçime kabul edilmesi kararının uygulanmamasıdır.” dedi.
Mahkemenin hukuki açıdan bağlayıcı olan kararının reddedilmesinin “hukukun üstünlüğüne saygı ilkesine aykırı olduğunu” belirten Türk, “2011 yılından bu yana Tunus’ta, Hakikat ve Onur Komisyonu’nun çalışmaları da dahil olmak üzere, geçmişteki suistimallerin hesap verebilirliğini ve tazminini sağlama çabalarında öncü oldu. Ne yazık ki bu kazanımların birçoğu kaybedildi ve komisyonun eski başkanı da tutuklandı. Tunus’a kişisel haklar ve uluslararası insan hakları ile hukukun üstünlüğünü sağlayacak reformlara girişme çağrısında bulunuyorum.” ifadelerini kullandı.
- Tunus’ta 6 Ekim’de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimi süreci
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, 10 Ağustos'ta yaptığı açıklamayla, cumhurbaşkanlığı için başvuruda bulunan 17 adaydan sadece 3'ünün başvurusunun kabul edildiğini, 6 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde Cumhurbaşkanı Kays Said, Halk Hareketi lideri Zuheyr el-Mağzavi ve siyasi hayatına 2020’de Yaşasın Tunus Partisinden milletvekili olarak katılan iş adamı Ayaşi Zamal'ın yarışacağını açıklamıştı.
Adaylıkları kabul edilmeyen 6 cumhurbaşkanı aday adayı Tunus İdari Mahkemesine başvurdu.
Başvurusu değerlendirilen adaylardan, Said öncesi hükümet koalisyonunu oluşturan Nahda Hareketi Partisinden ayrılan Çalışma ve Başarı Partisi lideri Abdullatif el-Mekki, eski bakanlardan El-Munzir ez-Zenadi ve eski Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki’nin çalışma arkadaşı İmar Deymi hakkında Tunus İdari Mahkemesi 2 Eylül’de adaylıkları önünde herhangi bir engel olmadığı yönünde kararını kamuoyuyla paylaştı.
Mahkemenin kararına rağmen, Buasker 3 Eylül’de yaptığı açıklamada, seçim kuruluna herhangi bir mahkeme kararının gelmediğini, nihai karar olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 3 adayın yarışacağını belirtti.
- Seçimlere 10 gün kala seçim yasasında değişikliğe gidildi
Tunus İdari Mahkemesi’nin 3 adayın tekrar seçimlere dönmesi gerektiği konusundaki tüm ısrarlarına rağmen herhangi adaylıklarda herhangi bir değişiklik olmadı.
Yargı ile seçim kurulu arasındaki gerginliğin ardından 20 Eylül’de Tunus Halk Meclisi üyesi 34 milletvekili, seçimlere ilişkin karar yetkisinin Tunus İdari Mahkemesinden alınarak İstinaf Mahkemesine devredilmesini içeren seçimlere ilişkin yasa tasarısını parlamentoya sundu.
Parlamento tatilde olmasına rağmen 27 Eylül’de olağanüstü oturumla toplanarak seçim yasa tasarısını onadı.
- Tutuklu aday Ayaşi Zamal
Cumhurbaşkanlığı adaylığı 10 Ağustos’ta kesinleşen Ayaşi Zamal,” sahte beyanda bulunmak" suçundan açılan dava ile bağlantılı olarak 2 Eylül'de gözaltına alınmasının ardından, 4 Eylül'de tutuklandı.
Yapılan itirazın ardından 6 Eylül'de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Zamal, cezaevinden çıkmasının ardından güvenlik güçlerince tekrar gözaltına alındı.
Zamal’ın avukatı Abdussettar el-Mesudi, 11 Eylül'de Silyana Asliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığının, cumhurbaşkanı seçiminde aday olan müvekkili hakkında “sahte “beyanda bulunmak” suçlamasıyla beş tutuklama emri çıkarıldığını açıkladı.
Mesudi, müvekkili Ayaşi’nin “sahte beyanda bulunmak” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını 19 Eylül’de kamuoyuyla paylaştı.
Tunus 2. Asliye Mahkemesi 1 Ekim’de Zamal hakkında 4 farklı davadan 12 yıl hapis cezası vermesini duyurmasının ardından seçimlere 3 gün kala Tunus İstinaf Mahkemesi 1 yıl 8 aylık cezayı onayladı.