Meslek hayatıma ilk defa Bursa ilinde matematik öğretmenliği yapmaya başlayarak adım attıktan sonra öğrenim durumumdan (o zamanlar yüksek lisans) Balıkesir’e geldim ve yaklaşık 10 yıl Balıkesir ilinde çeşitli okullarda ilköğretim matematik öğretmenliği yaptıktan sonra son 10 senedir de mülakatında başarılı olup kazandığım ve Bakanlık ataması ile atandığım bilsemde matematik lideri olarak görev yapıyorum.
Hem matematik öğretmeniyim, hem de eş zamanlı olarak eğitimci, gazeteci ve köşe yazarıyım...
Matematik alanında uluslararası sahada tanınan PhD ünvanına sahip bir bilim insanıyım...
BALIKESİR GAZETECİLER CEMİYET BAŞKANLIĞINA İKİ KALEM YAZI YAZMADAN GEÇMEK İSTEMİYORUM...
Gazetecilik köşe yazarlığına ilk adımımı atmak ve konu ile ilgili ilk elden bilgi almak için nişanlım ile kendisini bizzat makamında ziyarete gittik.
O sırada orada olmadığını, öğleden sonra saat 3 gibi geleceğini öğrendik, çevrede biraz oyalandık ve çay, kahve sohbeti eşliğinde o saati bekledik...
Öğleden sonra tekrar gittik, fakat yine yoktu. Telefon ile aramak zorunda kaldık.
Kendisinin çok yakında olduğunu ve çay içtiğini, 15 dakika içinde geleceğini söylemesi üzerine beklemeye başladık.
Tam 1 saat bekledik gazeteciler cemiyeti bahçesinde ve kendisi sonunda geldi...
Ne hoş geldiniz, ne nasılsınız…
Ne, ne iş yapıyorsunuz, ne kimlerdensiniz… Hiçbir soru, sağlıklı bir iletişim emaresi yok...
Ne de içeriye davet etme…
İlginçtir; ne bir bardak su, ne bir çay, ne de bir kahve ikramı…
Nişanlım ve ben ne diyeceğimizi şaşırdık bu tuhaf karşılama karşısında açıkçası…
Tabi ki konu ile alakalı bilgi almak için manava gidecek halim yok…
Haliyle, bir Balıkesirli olarak konunun uzmanı olduğunu ve gazetecilik sektörünün önde gelen isimlerinden biri olduğunu düşündüğüm için kendisini ziyaret ettim...
Bilgi almak ve gazetecilik mesleğine dair aklımıza takılan soruları sorup kendisinin engin tecrübesinden istifade etmekti maksadımız.
Bu kapsamda, Balıkesir yerel basınında köşe yazarlığı yapmak istediğimi söyledim...
Yol yordam danışmak istedim…
Ne dedi, ne söyledi, hiçbir şey anlamadık… Dudağının kenarıyla birkaç gazete ismi söylemek zorunda kaldı ve direkt işim var diyerek ayağa kalktı...
“Olay anlaşıldı” diyerek biz de kalktık, çıktık...
Gazeteciler Cemiyeti Başkanının bazı önde gelen isimleri ve üst düzey yöneticileri makamında nasıl ağırladığını, onlar ile nasıl hasbihal ettiğini, bu fotoğrafları da sosyal medyadan nasıl paylaştığını hepimiz biliyoruz...
Mesleğe yeni başlayacak bir kadın gazetecinin, üstelik de doktoralı bir matematik öğretmeni bilim kadınının da bir çay ikramı eşliğinde ve bir sohbet edecek kadar önemi ve değeri yok sanırım gazeteciler cemiyet başkanlığında...
“Siz kimsiniz ki?” demek oluyor tabi ki bu tuhaf tutum...
Açık söyleyeyim; kendisini bir daha asla ziyaret etmeyi düşünmüyorum...
Bir Balıkesirliden beklenmeyecek şekilde, hiç de misafirperver biri olmadığını da buradan kendisine söylemek istiyorum...
BALIKESİR YEREL BASINI GERÇEKTEN KÖR MÜ?
Yaklaşık 1 yılı aşkın süredir…
Balıkesir yerel gazetelerinde kendime yer bulamadığım için ve başvuru maillerime olumlu ya da olumsuz hiçbir şekilde geri dönüş olmaması nedeniyle, çeşitli illerin yerel gazetelerinde köşe yazarlığı yapmaya başlamak zorunda kaldım...
Gönül isterdi ki, yetiştirildiğim topraklarda, kendi ilimde, kendi ilimin yerel basınında, sansürsüz şekilde köşe yazarlığı yapayım...
Maalesef bu mümkün olmadı...
Bu sebeple Balıkesir yerel basının komple bana kapalı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü başvuru maillerime olumlu veya olumsuz hiçbir geri dönüş olmadı...
Kimsenin gazetesinde zorla köşe yazarlığı yapacak halim yok. Teklif var, ısrar yok...
PEKİ YA KÖŞE YAZILARIMIN HİÇBİR HABER DEĞERİ YOK MU BALIKESİR YEREL BASININ GÖZÜNDE?
* Kadın bilim insanlarının Balıkesir MEM’de yönetici olamadıklarını...
*Balıkesir MEM’de yönetim kadrosunun komple erkek egemenliği altında olduğu...
* Müdür beylerden icazet almadan kadın öğretmenlerin yönetici olamadıkları...
* Kadın yönetici haklarının MEB’de verilmesi...
* Balıkesir MEM’de torpil ile kimsenin yönetici olmaması ve liyakat sisteminin gelmesinin gerekliliği...
* Balıkesir MEM’de yönetici münhal listelerinde bilsem okullarının isminin gizlenmemesi yönünde...
Ve özellikle Balıkesir’de bilim kadını öğretmenlerine gerekli önemin ve değerin verilmesi, yönetici kademelerinde de daha çok yer alması şeklinde yüzlerce köşe yazısı yazdım...
Okuyucularım sürekli soruyor “Hocam Balıkesir yerel medyası size neden hiçbir şekilde destek vermiyor?”
Köşe yazılarımın haber değeri hiç yoksa, benim herhangi bir girişimim olmadığı halde köşe yazılarım onlarca haber sitesinde son dakika ve hatta flaş haber olarak niye çıkıyor?
Hatta pek çok gazete köşe yazılarımı, yazarları olmadığım halde, kendi gazetelerinde neden yayınladı? Köşe yazılarımın hiç haber değeri olmadığı için mi?
Yerel basını geç, ulusal basın dahi gerek mail yolu ile, gerek telefon ile iletişim kurarak konu ile ilgili bilgi almak istediğini ifade ediyor da, nasıl oluyor daa koskoca Balıkesir yerel basını kadın bilim öğretmeninin bu haklı taleplerine komple sağır, dilsiz, kör kalabiliyor?
Mısırdaki sağır sultan dahi telefon ile aradı Hoca hanım yazılarınızı takip ediyorum diye :)))
Balıkesir yerel basını sanırım kendi ilindeki bilim kadını öğretmenlerinden bihaber yaşıyor...
DÜNYA KADIN ÇİFÇİLER GÜNÜ
Dünya Kadın Çiftçiler Günü 2008 yılından bu yana her yıl 15 Ekim'de kutlanıyor.
Ben de Balıkesirli çiftçi kadınlarımızı yürekten kutluyor; ellerine, emeklerine, güzel yüreklerine sağlıklar diliyorum.
Çiftçilikle uğraşan akrabalarımız sayesinde çiftçiliğin ne olduğunu gayet iyi bilirim...
Hatta gerekirse çiftçilik yapmaktan da asla gocunmam.
Lâkin olay o değil…
Balıkesirli çiftçi kadınlar, tüm Balıkesir yerel medyasında yerini alırken ve ön plana çıkarılırken…
Balıkesirli bilim kadınlarının haklı yöneticilik taleplerine neden ve niçin Balıkesir yerel medyası kapalı, bunu anlamak mümkün değil...
Veya Balıkesir yerel medyası şu mesajı mı vermek istiyor:
“Balıkesir’de kadın çiftçiler çok önemli ve çok değerli, Balıkesirli bilim kadını öğretmenlerin hiç önemi ve değeri yok bizim için.
Siz kadınlar sadece çiftçilik yapın, sakın ha okuyup bilim kadını olmayın…
Yoksa, asla ve kat’a sizin sesiniz olmayız, sizi duymayız ve görmeyiz” mi demek istiyorlar?
Ben bu mesajı bir gazeteci olarak, bir bilim kadını olarak aynen böyle okurum...
Sanırım bana gelen maillerden de anladığım kadarıyla, okuyucularım da aynen bu şekilde okuyor tüm bu olan biteni...
PEKİ BALIKESİR YEREL MEDYASI, BALIKESİR MEM İLE HİÇ Mİ İLGİLENMİYOR?
Yooo… İşlerine gelirse çok yakından ilgi ve alaka gösteriyorlar...
Sayın il müdürümüz daha görevine gelir gelmez…
Daha yeni BİSMİLLAH der demez...
“ADAMDAKİ KEYFE BAK!” diye olay bir manşet atan Balıkesir yerel medyası…
Haberin alt yazısı....
“Okullar velilerden para toplama peşinde, Müdür saltanat derdinde!”… diye başlık atarak bir bardak su ile fırtına koparma derdine düşen Balıkesir yerel medyasındaki bazı gazeteler...
Sanki makam odasını bir tek Sayın il müdürümüz yaptırmış gibi, saldırırcasına manşetler atmaya ve görevine gelir gelmez kendisini sanki itibarsızlaştırma derdine düşmüşlerdi...
Tek dert makam odası mı? Asıl görülmesi gerekeni neden görmüyorsunuz?
Devlet makam odası ile ilgili uygun görüp kendisine bütçe verdiğine göre tabi ki hakkıdır...
Herkes rahat ve ferah ortamda görevini en iyi şekilde yapmak ister…
BALIKESİRLİ EĞİTİMCİ KADIN YÖNETİCİ HAKLARINA GELİNCE DUT YEMİŞ BÜLBÜL BALIKESİR YEREL BASINI
Köşe yazılarımı Mars’tan, Venüs'ten gençler okumuyor; Balıkesirli gençlerimiz, çocuklarımız okuyor...
Ve onlar da haklı olarak soruyor “Hocam sizin yazılarınız neden ve niçin Balıkesir yerel medyasında hiç çıkmıyor?
Acaba size toplu sansür mü uygulanıyor?” diye…
Sayın Balıkesir yerel medya sahipleri, hadi bakalım cevap verin, tabi ki verecek bir cevabınız varsa...
Eminim, yoktur...
Siz en iyisi sağır, kör, dilsiz habercilik anlayışınız ile devam edin gazetecilik yapmaya...
Fakat benden söylemesi…
Gençler tarafından gazetecilikteki tarafsızlığınız sorgulanıyor, bilesiniz...
Bir eğitimci gazeteci olarak üzerime düşen görevi yaptım, “Balıkesir yerel basını tarafsız mı?” köşe yazım ile tarihe not düştüm, gerisi size kalmış....
İster görün, ister körcesine, "mış" gibi yapmaya devam edin...
Cesur bir kalem, hür bir gazeteci her yerde köşe yazarlığı yapar...
Sanırım Balıkesir ilindeki torpil sisteminden tek ben rahatsızım… “Makamı alan memnun, veren memnun nasıl olsa” gibi bir hava estirilmeye çalışılıyor...
Sanki ben Balıkesir’den başka şehire gitmiş olsam, Balıkesir torpil sisteminde rahat bir nefes alacak gibi...
Siz kör olsanız dahi…
Bilim kadını bir öğretmen, bir gazeteci, bir köşe yazarı olarak tek başıma olsam dahi…
Torpil düzenine karşı, sonu her ne olursa olsun, sonuna kadar mücadelemi vereceğim ve MEB'in yüce tarihine hür ve cesur kalemimle, köşe yazırlarım ile tarihe not düşmeye devam edeceğim...
Sanmayın ki bu başarı kalır tümsekte...
Dr. Meryem ÇILDIR