Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Küresel düzeyde yoğun bir propagandası yapılan, ülkemizde de aileyi tehdit eden cinsiyetsizleştirme başta olmak üzere zararlı akımları önleyici tedbirleri kararlılıkla almaya devam edeceğiz. Bu konuda gerek anayasal gerek yasal tüm düzenlemeleri hayata geçirmek zorundayız." dedi.

Tunç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ailenin toplumun çekirdeği, sevginin, saygının ve bütün değerlerin ilk filizlendiği yer olduğunu söyledi.

Toplumun huzurunun ailenin korunması ve güçlendirilmesiyle mümkün olacağını belirten Tunç, ailenin kilit taşının ise kadın olduğu ifade etti.

Tunç, kadın haklarını korurken, kadına şiddeti de açık ve tartışmasız şekilde reddettiklerini vurgulayarak, kadına şiddeti insan hakkı ihlali olarak gördüklerini ve bu konuda sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini kaydetti.

Son 22 yılda ailenin korunması ve güçlendirilmesi, kadın ve çocuk hakları konusunda anayasal, yasal ve idari birçok önemli düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anımsatan Tunç, "Bu kapsamda kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu, kadınlara ve çocuklarımıza pozitif ayrımcılık tanınmasını, çocuğun ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma, sürdürme hakkına sahip olduğunu, devletin, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma yükümlülüğünü anayasal güvenceye bağladık." diye konuştu.

- Yargı hizmetlerinde görev alan kadın personel sayısı

Tunç, kadınların adalet ve yargı hizmetlerinde görev almasını önemsediklerini belirterek, "Bu kapsamda 2002 yılında kadın hakim ve savcı sayısı 1847 iken, bugün bu sayıyı yüzde 406 oranında artırarak 9 bin 355'e yükselttik. Halihazırda toplam 3 bin 642 olan hakim ve savcı adayı ve yardımcısının 1690'ı kadın. Adalet teşkilatımızda görev alan 95 bin 870 personelden 46 bin 21'i, yani yaklaşık yarısı kadın personelden oluşuyor." bilgisini verdi.

Ailenin bir diğer önemli ana unsuru olan çocukların hakları konusunda da hassas olduklarına dikkati çeken Tunç, çocukların korunmasının devletin en temel anayasal görevi olduğunu söyledi.

Ailenin ve aile bireylerinin korunması konusunda kararlı olduklarını ifade eden Tunç, "Bu kapsamda hazırlık çalışmalarını tamamladığımız, önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından açıklanacak olan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizde; kadına karşı şiddetin önlenmesine, ailenin zararlı akımlara karşı korunmasına ve çocuklarımızın siber suçlar ve siber zorbalıklardan korunmasına yönelik birçok hedef ve faaliyete yer vereceğiz." ifadesini kullandı.

- "Aileleriyle bağlarını kopartan hiçbir dijital platforma izin vermeyeceğiz"

Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 386'ya yükseldi İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 386'ya yükseldi

"Küresel düzeyde yoğun bir propagandası yapılan, ülkemizde de aileyi tehdit eden, cinsiyetsizleştirme başta olmak üzere zararlı akımları önleyici tedbirleri kararlılıkla almaya devam edeceğiz. Bu konuda gerek anayasal gerek yasal tüm düzenlemeleri hayata geçirmek zorundayız. Çocuklarımızı zararlı yayınlardan, içeriklerden uzak tutmak, onları her türlü ihmal ve istismardan koruyarak sağlıklı gelişimlerini temin etmek hepimizin en önde gelen vazifesidir. Özellikle dijital oyunların içinde veya sohbet odalarında çocuklarımızı şiddete teşvik eden, onlara ruhen zarar veren, toplumsal değerlerimizden uzaklaştırarak aileleriyle bağlarını kopartan hiçbir dijital platforma asla izin vermeyeceğiz. Bu tür platformlara, sayfalara erişim engeli ve kapatma da dahil olmak üzere her türlü yaptırım kararlılıkla uygulanacaktır."

Uyuşturucuyla mücadelede de kararlı olduklarını ve bu kararlılıktan vazgeçmeyeceklerini belirten Tunç, "Bunun yanında dijital uyuşturucu gibi gençlerimizi, evlatlarımızı zehirleyen sanal bahis, yasa dışı kumar gibi suçlarla da Türk yargısı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir." dedi.

Kaynak: aa