İSTANBUL (AA) - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "İstanbul'da birisi belediye başkanıysa ve görevi devredip giderken geriye dönüp baktığında vicdanen huzur içerisinde gidecekse, İstanbul'u depreme hazırlamak gibi birinci derecede çok önemli bir görevi var." dedi.
İstanbul Sanayi Odasının (İSO) Yeşil Dönüşüm Ödül Töreni'nde konuşan Özhaseki, yaşanılan döneme damgasını vuran en önemli olgunun değişim, bunun da hem çok boyutlu hem de çok hızlı olduğunu söyledi.
Öğrencilik döneminden verdiği örneklerle yaşanan değişime işaret eden Özhaseki, herkesin mesleğini, mesleği icra ettiği ortamları ve dünyayı yakından takip ederek bu değişime ayak uydurması gibi bir mecburiyetinin olduğunu belirtti.
Özhaseki, iş dünyasını bekleyen bir akıbet olduğunu, 2026'dan itibaren sınırda karbon düzenlemesi diye bir uygulamanın hayata geçirileceğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Emisyon ticaret sistemi, yeşil dönüşüm diye bir şey var. Sizden ne isteniyor? İhracatımızın yüzde 50'den fazlası İstanbul'dan yapıldığına göre, mal üreten, dışarıya satan arkadaşlar 2025 sonundan itibaren sınıra getirdiklerinde kendilerine sorulacak soruların ne olduğu, nasıl bir hazırlık yapmaları gerektiği hususu. Bazı arkadaşlar sadece işlerine yoğunlaşmışlar ve devam ediyorlar. Ne zaman derseniz, nasıl bir program yaparsanız, Bakanlığımızdaki bu işe emek vermiş arkadaşlarımız emrinizde. Gelirler, sizlerle otururlar, Avrupa Birliği ne durumda, bizden ne bekliyor, yarın bizi ne bekliyor, bu konuyu uzun uzun mütalaa etmemizde fayda var."
- "Kimliksiz yapılardan bir an önce kurtulmalıyız"
Özhaseki, Bakanlık olarak iş yüklerinin fazla olduğunu, Avrupa Birliği'nde çevre, şehircilik ve iklim değişikliğinin her birinin ayrı birer bakanlıkla temsil edildiğini ve ayrıca bu dönemde 16 ay önce meydana gelen depremlerin yol açtığı hasarın giderilmesi konusunun da kendi üzerlerinde olduğunu anlattı.
Başta İstanbul olmak üzere, depreme dirençli şehirler oluşturulması gibi bir yükleri daha olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "Çevre konusu da hassas bir konu. Günümüzde yükselen bir değer. Tüm dünya dikkat ediyor, Türkiye de bu konuda üzerine düşeni yapıyor." dedi.
Türkiye'nin dünyanın en kadim şehirlerine sahip olduğunu anımsatan Özhaseki, "Ama son yüzyılda öyle bir zafiyete girmişiz ki geriye doğru baktığımızda bir tarafta kimliksiz bir tarafta da sağlıksız yapılara sahibiz. Kimliksiz yapılardan bir an önce kurtulmalıyız ve sağlıklı yapıların öne çıkarılması gerekiyor. Bunu da kendimize bir iş olarak almalıyız." diye konuştu.
- "Deprem bölgesinde tam 1240 şantiyemiz var"
İklim değişikliğinin gerçek olduğunun altını çizen Özhaseki, dünyada müthiş bir değişimin yaşandığını, son yıl içerisinde Türkiye'de iklim değişikliğinden dolayı çok sayıda heyelan, sel, yangın ve afet yaşandığını söyledi.
Özhaseki, 6 Şubat'ta 9 saat arayla çok şiddetli iki deprem meydana geldiğini, bu depremlerden 18 ilin etkilendiğini, 850 bin bağımsız birimin ya yıkıldığını ya da yıkılmayı beklediğini, 14 milyon insanın zarar gördüğünü ve hasarın 100 milyar doların üzerinde hesaplandığını anlattı.
Devlet olarak üzerlerine düşenleri yaptıklarını ve Bakanlığın çalıştığını kaydeden Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda deprem bölgesinde tam 1240 şantiyemiz var. 110 bin kişilik bu orduyla çalışıyoruz. Dünyanın en büyük şantiyesi burası desem yeridir. 4 bin 333 yıkılan köy evi var, bunları şu anda çelikten yapmaya devam ediyoruz. 100 bin civarında da çelikten ve daha önce başlamış olduğumuz klasik köy evi yapıyoruz. 76 bin konutu hak sahiplerine teslim ettik. Önümüzdeki aydan itibaren 10-15-20 bin konutu vermeye çalışacağız. Sene sonunda bu verdiğimiz sayı 200 bini bulacak. Zaten 450-500 bin civarında yaptığınızda da en azından bir kişiye bir ev verebilecek duruma gelmiş olacağız. Bu arada bu büyük bir afetti ama bunu bir fırsata çevirerek şehirlerin merkezlerini yapmaya çalışıyorum."
- "(11 vilayetin altyapısı için) 64 milyar lira para ayırdım"
Hatay'da çok sayıda tarihi eser bulunduğunu ve o bölgeleri özel korumalarla yeniden ayağa kaldırmaya çalıştıklarını belirten Özhaseki, "Adıyaman'ın meydanı yok, Kahramanmaraş'ta meydan var mıydı yok muydu Allah bilir. Şimdi o şehirlere meydanlar yapıyorum. Meydana açılan ana caddeleri yapmaya çalışıyorum. Bu arada 11 vilayetimizin altyapısında ne eksik varsa tamamıyla ilgili bütçeden tam 64 milyar lira para ayırdım." ifadelerini kullandı.
Bölgede su, kanal, arıtma tesisleri ve depo alanları gibi tüm eksiklerin tamamlanacağı şekilde programlarını yaptıklarını ve inşaatların devam ettiğini aktaran Özhaseki, devlet ve millet olarak çaba içinde olduklarını söyledi.
Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Özhaseki, şöyle devam etti:
"Bilim adamları diyorlar ki Himalayalar'dan başlayarak Alpler'e doğru uzanan çizgi üzerinde 5 tane riskli ülke var, birisi Türkiye. Son 100 yılda gerek denizlerimizde gerekse karamızda meydan gelen 6 ve üzerindeki şiddette, yıkıcı diye tarif ettiğimiz deprem sayısı 231. Sırf ana karamızda meydana gelen deprem sayısı da 60'ın üzerinde. Ölen insan sayımız 130 bin. Hasar milyarlarca dolar. Bu gerçekliği bilerek hareket etmek gibi bir zorunluluğumuz var. Deprem olunca hep beraber dizimize vuruyoruz, yardıma koşuyoruz, elimizden geleni yapıyoruz. İnançlı insanlarız, Allah'a dua ediyoruz, gayret ediyoruz. Sonra dönüp yolumuza yine devam ediyoruz. Böyle de olmaması lazım. Lütfen ne olur aklımızı kullanalım. Herkes evini bir kere ölçtürsün."
- "OVP'ye 485 milyar lira İstanbul'un dönüşümü için koyduk"
Kentsel dönüşümün üç ayağından birinin Bakanlık olduğunu, kendisinin de uzun yıllar bu işlerin içinde bulunduğunu söyleyen Özhaseki, "Açık duyuruda bulunuyorum. A'dan Z'ye hangi parti varsa var. Lütfen ne olur mahalleleri bir gözden geçirsinler. Çöküntü alanları bir tespit etsinler. Sonra gitsinler vatandaşlarla görüşsünler, ikna etsinler. Çünkü ikinci ayak olarak Bakanlığın arkasından belediyeler geliyor." diye konuştu.
Kentsel dönüşümün üçüncü ayağında vatandaşların bulunduğunu anlatan Özhaseki, kapılarının sonuna kadar açık olduğunu, ellerinde ne imkan varsa paylaşmaya hazır olduklarını, çünkü korkulan depremin kapıda gözüktüğünü belirtti.
Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:
"İstanbul'da birisi belediye başkanıysa ve görevi devredip giderken geriye dönüp baktığında vicdanen huzur içerisinde gidecekse, İstanbul'u depreme hazırlamak gibi birinci derecede çok önemli bir görevi var. Uyarın, söyleyin, arkadaşlardan rica edin. Biz kanunlar çıkardık, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurduk. İstanbul için özel olarak bir birim oluşturduk. Orta Vadeli Program'a (OVP) 485 milyar lira İstanbul'un dönüşümü için koyduk. Vatandaşa diyorum ki 'Evini yapmak istiyor musun?' Taşınma parası 100 bin lira, 700 bin lira da hibe, başlayalım. Arkasından ben sana çok düşük faizli kredi de vereceğim. Eğer büyük bir siteyse TOKİ'yi göndereceğim ve yaptıracağım orayı. Emin olun biz böyle çabalarken yerelden de karşılık görmek istiyoruz. Eğer böyle olursa İstanbul'u hep beraber ayağa kaldırırız."
Üzerlerine düşeni yapmak adına inanarak, severek, gönüllü olarak çevrecilik yaptıklarını dile getiren Özhaseki, dengeyi altüst etmemek gerektiğini söyledi.
- Depozito sistemi getirilecek
Çevreyi korumanın önemine işaret den Özhaseki, şunları aktardı:
"Arı nasıl ki çiçeklerin üzerinden polenleri toplayarak hiç çiçeğe zarar vermeden dünyanın en faydalı gıdasını yapıyorsa, biz de üreteceğiz ama çevreyi kirletmeyeceğiz. Zarar vermeyeceğiz, ortalığı batırmayacağız, böylece devam edeceğiz. Bundan dolayı büyük bir mücadele var. Haliyle bu mücadelede arkadaşlarımız da çok titizler, gayret ediyorlar. Avrupa Birliği'ne karşı da zaten yeşil mutabakat ve 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlayacağımıza dair sözlerimiz var."
Özhaseki, çevreyle ilgili yapılan çalışmalara da değinerek, "Bir taraftan millet bahçesi projemiz var. 100 milyon metrekare yeşil alan yapmaya çalışıyoruz. 500'den fazla yerde, yarısını yaptık, yarısının inşaatı devam ediyor. Orman varlığını artıran dünyadaki ender ülkelerden biriyiz. O konuda da çabalarımız, gayretlerimiz var." ifadelerini kullandı.
Bu sene kanunun yetişemeyebileceğini, ancak gelecek sene başından itibaren ilk çıkacak işlerden birinin depozito sistemi olacağını vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Bizim su içip attığımız cam şişe, pet, alüminyum... 100 gramlıkla 3 litre arasındaki kullanım ne kadar olabilir sizce? Türkiye'de 20 milyar adet. Bununla ilgili yeni bir sistem geliştiriyoruz. Onu atan, parasını geri alır. Bunu büyük marketlere mecburi hale getiriyoruz. Onların tabiata atılmasını engelleyeceğiz ama bunun hepsi de bir döngüsel ekonomi içerisinde bir bedel olarak geliyor, bunu bilelim."
Sıfır Atık projesinden de söz eden Özhaseki, tüm dünyanın bu projeyi takip etmeye başladığını belirtti.
Programda ödüle layık görülen firmaların temsilcilerine ödülleri verildi. Ardından İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ve İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, Bakan Özhaseki'ye İSO Yeşil Dönüşüm Özel Plaketi'ni takdim etti.
Programa, İstanbul Valisi Davut Gül, Şişli Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, İSO üyeleri ve firma temsilcileri katıldı.