MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Devletleri Teşkilatı'nın dünya çapında huzur, güvenlik, istikrar, refah ve barış markası olmaya aday olduğunu belirterek, "Gönül ve ülkü birliğiyle aşılamayacak hiçbir engel yoktur." dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 17 Şubat 1931'de Adana'da söylediği "Türk demek aynı zamanda Türkçe demektir" sözüne işaret ederek, "Sadece çağın ve zamanın felsefi ruhuna farklı anlamlar yüklemekle sınırlı kalmamalıyız. Bunun yanında, belki daha da ötesinde, gözlerini açan tarihin, ayağa kalkan coğrafyanın bilcümle mesajlarını satır satır almanın ve anlamanın sırrına erişmeliyiz." ifadesini kullandı.

Başta Türkiye'nin içinde bulunduğu bölge olmak üzere, yerkürenin her köşesine hızla kayan, giderek sertleşen risk ve tehdit kuşağının, günbegün yaygınlaşan anlaşmazlık ve ihtilaf alanlarının tedbirli bir hazırlık içinde takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, "İçimize kapanarak, yabancı değer yargılarına kapılarak, kaynağımızdan koparak, baş döndüren kaotik gelişmelerin ilerleyiş ve istikametini lehimize çeviremeyiz." diye konuştu.

- "Türkiye Yüzyılı'nın hiç sönmeyecek meşalesi altında el ele birleşmeliyiz"

Türk coğrafyasından süzülüp gelen kardeşlik ve kültür hazineleriyle yekvücut halinde tarihe mühür vurulması gerektiğini söyleyen Bahçeli, "Bunun için de oku en uzağa fırlatacak gerilmiş yay gibi pozisyon almalıyız. Siperlerimizden çıkıp görüş açımızı 360 dereceye ulaştırmalıyız. Nefret, şiddet ve ihanetle teçhiz edilmiş hastalıklı bir güruhu önümüzden ve ömrümüzden cesaretle ayıklamalıyız. Sökün eden Türk Devri'nin, şafağı söken Türkiye Yüzyılı'nın hiç sönmeyecek meşalesi altında el ele birleşmeli, ferden ferda kenetlenmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türk Devletleri Teşkilatı'nın 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin, heyecanlarını kamçıladığını, hedeflerini kanatlandırdığını ifade eden Bahçeli, "Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik" temasıyla düzenlenen, imzalanan sekiz anlaşmayla da perçinlenen zirvenin, fikri ve siyasi müktesebatı yeni umutlarla ikmal ettiğini dile getirdi.

Türk Devletleri Teşkilatı'nın, 15 yıllık uzun sayılmayacak mazisine rağmen İsmail Gaspıralı'nın "dilde, fikirde, işte birlik" fikriyatının kurumsal ve eylemsel çatı kuruluşuna dönüştüğünü vurgulayan Bahçeli, "Zirvede, Sayın Cumhurbaşkanımızın ileri seviyeye ulaşan ülkü birliğini ifadeyle, İsmail Gaspıralı Bey'in meşhur sözünü ihtiva eden hatıra parayı Türk devlet ve hükümet başkanlarına takdimi, medyunuşükran duyulacak bir adamlık ve alicenaplık örneği olarak sivrildi." sözlerini sarf etti.

"Türk Dünyası 2040 Vizyonu hedefleri kademe kademe inşallah gerçekleşecektir" diyen Bahçeli, Türk Dünyası Vizyonu'nun tezahür etmesi maksadıyla milliyetçi ülkücü hareketin üzerine ne düşüyorsa eksiksiz ve gecikmeksizin yapmanın azminde olduklarını söyledi.

Adalet Bakanı Tunç, Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Zeydan'la görüştü Adalet Bakanı Tunç, Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Zeydan'la görüştü

- "Ortak alfabe, Türk kültür hayatının diriliş beyannamesidir"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ülküde birliğin, ülkede birliğin, ilkede birliğin tıpkı derelerin çağlayıp denizlerle buluşması gibi, Türk Devri'nde gerçekleşeceğine canıgönülden inanıyor, Türkistan'da tarihin yeniden kaleme alınacağını ümit ediyorum. Türk Devletleri Teşkilatı dünya çapında huzur, güvenlik, istikrar, refah ve barış markası olmaya; karanlığın ortasından güneş gibi parlamaya sonuna kadar namzettir, buna da ziyadesiyle layıktır. Gönül ve ülkü birliğiyle aşılamayacak hiçbir engel yoktur."

Ortak alfabe kararına da değinen Bahçeli, "Bu gelişme tarihi bir adımdır, makus talihin ters döndüğünün işaretidir. Aynı zamanda Türk kültür hayatının diriliş beyannamesidir. Türkiye, Azerbaycan ve KKTC'nin ortak alfabeye hazır olması Türk birliğinin müjdesidir. Türk dünyasına birlik ve beraberliğin cemresi düşmüştür." görüşünü paylaştı.

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatmasıyla da ayrılan suların birleşeceğini, hasretin biteceğini söyleyen Bahçeli, "Issık Gölü'nün hatıraları, Ötüken sancağının hedefleri, asırlar sonra hakiki mana ve mecrasına kavuşacaktır." dedi.

KKTC'nin, Bişkek Zirvesi'ne onur konuğu ve gözlemci üye ülke olarak katılmasının, kısa zamanda resmi üyelikle taçlanmasının dileği olduğunu ifade eden Bahçeli, gözlemci üye ülke Türkmenistan'ın da resmen üye olmasının samimi niyazı olduğunu belirtti.

Bahçeli, gelecek dönemi Türk Dünyası Yüzyılı yapmak için çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Türk Devletleri Teşkilatı'nın devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür etti.

- "Bizim yolculuğumuz Türk Dünyası Yüzyılı ve Türkiye Yüzyılı'dır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, İzmir'de yaptığı konuşmayı değerlendiren Bahçeli, "İzmir'de, partisinin içine sürüklendiği çalkantılardan muzdarip olduğunu itiraf eden ve telaşla ülke gündemine döneceklerini açıklayan CHP Genel Başkanı'nın, dönüş yolunda uçuruma savrulmamasını, döneyim derken batma tehlikesini yabana atmamasını temenni ederim. Onlar dönsün dursun, dikkat etsinler fazla dönüş denge ve şuur kaybına yol açıp yere de düşürebilir. Düşen tutunacağı dalı seçemez. Ancak dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan. Dönenlere, devşirilenlere, demlenenlere, devrilenlere, satanlara, saklananlara, kaçanlara, kaypaklara, korkanlara aldırmadan, bizim yolumuz Türk Devri'dir, bizim yolculuğumuz Türk Dünyası Yüzyılı ve Türkiye Yüzyılı'dır." ifadesini kullandı.

- "Sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da başarılı olamamışlardır"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türk Yüzyılı ve Türk Devri'nin, sağduyunun saf ışığı, mazlum gönüllerin taze nefesi, beşeriyetin barış timsali olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türk Yüzyılı ve Türk Devri, Hüseyinzade Ali Bey'in tohumlarını saçtığı Turan ülküsünü filiz filiz büyütecek, gölgesiyle huzur verecek bereket iklimi ve yeryüzü saadetidir. Gerçeği bilen, başkaları farklı düşünüyor diye onu haykırmaktan çekiniyorsa hem budala hem de alçaktır. Bir insanın 'Benden başka herkes aldanıyor' demesi kuşkusuz zordur, fakat sahiden herkes aldanıyorsa üretilecek hiçbir bahane de yoktur. Yıllarca bir hayal peşinde koştuğumuzu söyleyip aldandığımızı ve aldattığımızı ileri sürenler, şimdi mahcubiyet kazanının dibinde kalın bir tortu halindedir. Merhum Cemil Meriç, 'Yürümesini bilmeyenler koşanlara kızarlar' demişti. Ülküsü olmayanlar, inancı ve iradesi bulunmayanlar, önümüze taş koyup sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da başarılı olamamışlardır. İmanlı kalplerin, millet sevdalısı dava insanlarının haklı çıkmasından ödleri patlıyordu. Çünkü inanmış bir Türk milliyetçisi için zor diye bir şeyin olmadığını, imkansızın da sadece zaman alacağını onlar bilmese de şerefli mazimiz ve kahraman dava arkadaşlarımız bunun canlı tanıklarıdır. Kalem elimizde, kader önümüzde, kardeşlik bağrımızda, tarihi baştan ayağa yeniden yazmak elimizdedir. Bu fırsat kaçmamalı, Türk Birliği hayal safhasında kalmamalıdır."

Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum, böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım" sözünü hatırlattı.

"Biz de Türk milliyetçisi olarak doğduk, öyle yaşadık, öyle öleceğiz" diyen Bahçeli, şunları paylaştı:

"Düz, sade ve mütevazi hayatımız, ülkülerimizle anlam bulmuş ve bilenmiş, ülkücülüğümüzle berraklaşmış ve bıçkınlaşmıştır. Kuru gürültülere pabuç bırakmayacağız. Hamaset ve habaset tuzaklarına takılmayacağız. Sistemli ve şiddetli tahriklere aldırmayacağız. Vatan ve millet sevgimizin rüştünü şehadetlerle, fedakarlıklarla, mağduriyet ve mahpusluklarla tescilledik, gerekirse aynılarını bir kez daha yaşamaktan kaçmayacağız, kaçınmayacağız."

Devlet Bahçeli, "Allah ecelden aman verirse, Türk Birliği'ni mutlaka göreceğiz, maksadımıza ve muradımıza da ereceğiz." diye konuştu.

- "Vahşet ile medeniyet, aynı çerçevede duramaz"

İsrail'in, kanlı saldırılarının bölgenin tamamına aşama aşama teşmil amacında olduğunu ifade eden Bahçeli, "Gazze'de 50 bine yakın insanın hayatına mal olan katliamların Lübnan'a sıçraması, bu ülkede yaklaşık 3 bin insanın ölümü takdir edersiniz ki fazla söze ihtiyaç bırakmayacak vahamettedir. İsrail ile İran arasındaki gerilimin, zaman zaman çatışmaya dönen karşılıklı restleşmelerin yaygın mahiyetli savaş ihtimaline yakın ve yatkın olduğu da inkar edilemez bir gerçektir. İsrail'in durdurulması, ateşkes rejiminin temini, ardından iki devletli barış ortamının tezahürü sadece Orta Doğu için değil, dünyanın tamamı için akut bir güvenlik ve sükunet gereğidir." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın da sonlandırılarak barış ve müzakere etabına geçilmesinin yalnızca savaşan tarafların değil, başta Türkiye olmak üzere diğer bütün ülkelerin ortak çıkarına olduğunu kaydeden Bahçeli, "Dünyanın ilkel angajmanlarından ve düşman kamplarını andıran cepheleşme girdabından derhal sıyrılması, ulaşılması gereken bir gündem olmalıdır. Vahşet ile medeniyet, vandallık ile merhamet, zalim ile masum aynı hizada, aynı kategoride, aynı çerçevede duramaz." dedi.

Dünyanın adeta bir ateş hattında, namlu ucunda olduğunu dile getiren Bahçeli, küresel statükonun sarsılmakta, uluslararası sistemin sancılı, insan hak ve özgürlüklerinin zifiri karanlıkta olduğunu söyledi.

(Sürecek)

Kaynak: aa