Enflasyonun iş ve finans çevrelerini, dar ve sabit gelirli çalışanların ve halkın sosyal yaşantısını olumsuz etkilediğinin altını çizen Taşkın, Türk lirasının çok büyük değer kaybetmesine neden olan yüksek enflasyonun gelir seviyeleri arasında büyük bir uçurumu meydana getirdiğini, bunun da memnuniyetsizliğe ve çalışma barışının bozulmasına neden olduğunu ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
- “TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına göre Ocak ayında %6.65, Şubat ayında %3.15, Mart ayında %2.29, Nisan ayında %2.39 olarak gerçekleşen 4 aylık toplam enflasyon %15.21 olarak gerçekleşti. 4 ayda çalışanların cebinden %15.21 oranında azalma meydana geldi. Bu oranlar çalışanların zararını gösteriyor. Enflasyonun engellenemediğini, yeterli ve etkili önlemin de alınamadığını açıkça görebiliyoruz. Enflasyon yükseldikçe zincirleme olarak artan fiyatlar dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarını ve vatandaşları yoksullaştırıyor; yaşam standartlarını oldukça düşürüyor, hayat standartları daha da kötüye gidiyor. Dolayısıyla kamu çalışanlarının rahatlatılması, enflasyonun altında ezdirilmemesi için Temmuz ayında maaşlara yüzde 100 zam yapılması gerekmektedir.
- Memur ve memur emeklilerinin zorunlu temel ihtiyaç maddelerine erişiminin sağlanabilmesi açısından bu zam zorunlu bir hal almıştır. Bugüne kadar yapılan maaş zamlarıyla memur ve memur emeklileri yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edildi. Kamu çalışanlarının çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını temin etme noktasında rencide edilmemesi gerekir. Bugün memur ve memur emeklilerinin %95’i yoksulluk sınırının altında maaş alıyor, ancak yüksek vergiyi de bu gruplar veriyor. Halkın ve kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal olarak rahatlatılması açısından az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerekiyor. Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin vergi dilimi yükseltilmeli, vergi oranı %15’de sabitlenmelidir. Adil bir ücretlendirme politikasına geçilmelidir. Halkın ezilmesini ve yoksullaşmasını sağlayan ekonomik sistem revize edilmelidir.” diyerek sözlerini noktaladı..
